Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak Teslimi”
- Uyuşmazlık: Davacı eczacı hakkında, hak sahibine teslim edilmeyen ilacın Kuruma fatura edilmesi suretiyle taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili maddesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle cezai işlem uygulanmasında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Eczacının, görünüşte usulüne uygun düzenlenmiş sağlık raporlarına dayanan reçetedeki ilaçların hak sahibine ait olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı ve ilaçların hak sahibine teslim edilmediğini ispat yükünün davalı Kurumda olduğu, davalı Kurumun ise bu iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçit hakkı tesis edilen taşınmaza müdahale edilmesi nedeniyle sanığın resmen teslim olunan mala el konulması suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçit hakkına müdahalenin İİK m.343'te düzenlenen icra suçu kapsamında kaldığı ve bu suça bakma görevinin İİK m. 346 uyarınca icra mahkemesine ait olduğu, dolayısıyla yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yargılamaya devamla hüküm kurmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut teslim tarihinin satıcı tarafından tek taraflı olarak uzatılması durumunda, bağlı kredi veren bankaya karşı açılan davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacı ve tüketicinin korunması ilkesi gözetilerek, satıcının teslim tarihini uzatmasına dair bildirimin bankaya yapılmamış olması veya tüketicinin buna rıza göstermiş olması, bankaya karşı açılan dava bakımından hak düşürücü sürenin başlangıcını etkilemeyeceği ve davanın, uzatılan teslim tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bağlı kredi ile alınan konutun teslim edilmemesi sebebiyle açılan davada, satıcının tek taraflı olarak teslim tarihini uzatmasının, bankanın TKHK'nın 35/2. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süresini etkileyip etkilemediği.
Gerekçe ve Sonuç: TKHK'nın 35/2. maddesindeki bir yıllık hak düşürücü sürenin, konut satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen teslim tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve satıcının tek taraflı beyanının bankayı bağlamayacağı, ancak kanunun amacı ve davalılar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi gereğince teslim tarihinin revize edildiği kabul edilerek davanın hak düşürücü süre içinde açılmış sayılacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut teslim tarihinin ertelenmesi nedeniyle açılan fesih davasında, bankanın bağlı kredi sorumluluğunun devam edip etmediği ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketiciyi koruma ilkesi gözetilerek, satıcının tek taraflı olarak konut teslim tarihini ertelemesi ve bankaya bildirimde bulunmamasının tüketici aleyhine yorumlanamayacağı, bu nedenle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra dairesince tahliye edilip hak sahibine teslim edilen taşınmaza tekrar girilmesi suçundan açılan davaya bakma görevinin icra mahkemesinde mi yoksa sulh ceza mahkemesinde mi olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 346. maddesinin, icra dairelerince teslim edilen taşınmazlara tekrar girme suçuna ilişkin davalara icra mahkemesinde bakılacağını açıkça belirtmesi ve 5235 sayılı Kanun'un ayrıca görevli mahkeme öngören kanun hükümlerini saklı tutması gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczaneye kesilen idari para cezalarının ve uyarı cezalarının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, davacı eczaneye kestiği cezaların dayanağı olan protokol hükümlerinde değişiklik yapıldığı, davacının lehine olan 2020 yılı protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu kapsamda bazı ceza ve uyarıların iptal edilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davanın reddine ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eczaneye kesilen cezai şart ve fesih işlemlerinin iptali ile Kurum'un zararının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2012 yılı protokolünün ilgili maddesinin 2016 yılı protokolü ile yürürlükten kaldırıldığı ve reçete içeriğindeki ilaçların 60 günü aşan sürede eczanede bulundurulmasında eczacının sözleşmeye aykırılık kastı ve menfaatinin bulunmadığı, ilaçların hak sahiplerine teslim edildiğinin anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bağlı kredi ile satın alınan konutun teslim edilmemesi sebebiyle, satıcının tek taraflı olarak teslim tarihini uzatmasının, bankanın kanunda belirlenen bir yıllık hak düşürücü süresini etkileyip etkilemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacı ve bağlı kredi ilişkisinin niteliği gözetilerek, satıcının tek taraflı olarak teslim tarihini uzatmasının tüketici aleyhine yorumlanamayacağı ve bankanın sorumluluk süresinin de bu uzatmayla müteselsilen etkilendiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bağlı kredi kullanılan konutun teslim edilmemesi nedeniyle, satıcı şirket ve kredi veren bankanın sorumluluğuna ve fesih ile alacak taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10/5 ve 10/B-9. maddeleri uyarınca, bağlı kredi kullanılan konutun teslim edilmemesinden kaynaklanan zararlardan, kredi veren bankanın da satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu ve ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinin doğru hesaplandığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağını tahsil etmek isteyen davacının, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı olan tescil ve iptal talepli davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, henüz edimlerini yerine getirmemiş yüklenicinin yerine geçerek alacak talebinde bulunamayacağı, arsa sahiplerinin teslimden kaçınma haklarının bulunduğu, eylemli bir dönme iradelerinin olmadığı ve aynen ifayı bekleme haklarını kullanan arsa sahiplerinin seçimlik haklarının kötüye kullanım niteliğinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile yüklenici şirket arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi nedeniyle, davalı bankanın davacıya kullandırdığı bağlı kredi sebebiyle sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bağlı kredi ilişkisinde bankanın sorumluluğunun tüketicinin ayıplı mal ile ilgili olarak kullanacağı sözleşmeden dönme ve ayıp oranında bedel indirimi isteme şeklindeki seçimlik hakları ile sınırlı olduğu ve geç teslimden kaynaklanan kira kaybı taleplerinin bankaya yöneltilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacı tüketicinin kira kaybı taleplerini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.