Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakem Sıfatı”
- Uyuşmazlık: Davalı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin 3533 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve davaya genel mahkeme mi yoksa hakem sıfatıyla mı bakılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde özel hukuk hükümlerine tabi bir tüzel kişi olması ve 3533 sayılı Kanun'un kamu hukuku tüzel kişileri arasında çıkan uyuşmazlıklar için öngörülmüş olması gözetilerek, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken hakem sıfatıyla bakılarak verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toplum Yararına Proje kapsamında çalıştırılan bir katılımcıya yersiz ödendiği iddia edilen ücretin tahsili istemine ilişkin olarak açılan menfi tespit davasında, hakem sıfatıyla bakmaya yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3533 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi (hakem sıfatıyla) olduğu, ... Mahkemesinin görevsiz olduğu gözetilerek, işin esası hakkında verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, mahkemenin hakem sıfatıyla yargılama yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesiyle 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesinin değiştirilerek taşınmazın aynına ilişkin ihtilafların yerel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle de mahkemenin hakem sıfatıyla bakılmasına karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakem kararının iptali davasında, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşmasının bulunup bulunmadığı ve hakem kararının kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında, kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla tahkim yoluna başvurulması hususunda zımni olarak anlaşma sağlandığı, hakem kararında şirketin tüzel kişiliği ve temsil yetkisine ilişkin yapılan değerlendirmelerin ise kamu düzenini ilgilendirmediği gözetilerek, hakem kararının iptali isteminin reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün hem kendi payına hem de mazbut vakıfların payına sahip olduğu bir taşınmazla ilgili ecrimisil davasında, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin mi yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatı ile yüksek dereceli asliye hukuk hakiminin mi görevli olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün dava konusu taşınmazda hem kendi adına hem de yönettiği mazbut vakıflar adına pay sahibi olması nedeniyle, uyuşmazlığın kendi payı yönünden 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatı ile yüksek dereceli asliye hukuk hakimi tarafından çözümlenmesi gerektiği, mazbut vakıfların payları yönünden ise genel mahkemelerin görevli olduğu ve bu hususun ayrımı yapılmadan verilen direnme kararının Anayasa'nın 37. maddesine ve HUMK'nun 429. maddesine aykırı olduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ile İl Özel İdaresi arasında yapılan bir sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli alacağı ve haksız ödenen iş bedelinin istirdadı taleplerine ilişkin uyuşmazlığın, genel mahkemelerde mi yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem sıfatıyla görevli yüksek dereceli hakim tarafından mı çözümleneceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: MTA Genel Müdürlüğü'nün 2804 sayılı Kanun'a tabi olmakla birlikte, gelirlerinin genel bütçeden ayrılan ödeneklerden sağlanması ve 5018 sayılı Kanun'un cetvelinde özel bütçeli idareler arasında yer alması nedeniyle 3533 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek, uyuşmazlığın çözümünün hakem sıfatıyla görevli yüksek dereceli hakim tarafından yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalı idarenin su borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 694 sayılı KHK ile 3533 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca, hakem sıfatıyla verilen kararlara karşı kanun yolunun istinaf yolu olduğu ve bu düzenlemenin dava tarihi itibariyle de uygulanacağı gözetilerek dosyanın görevli Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün hangi hukuki statüde olduğu ve 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunup bulunmadığına bağlı olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığa mecburi hakem sıfatıyla mı yoksa genel mahkemece mi bakılacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü'nün 3533 sayılı Kanun'da sayılan kuruluşlardan olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığa genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerce bakılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın 1942 yılındaki orman tahdidiyle orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılındaki 2/B uygulamasının iptal edildiği ve 1989 yılındaki çalışmalara konu edilmediği, dolayısıyla orman sınırları dışında olmadığı ve kullanım kadastrosuna da konu edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait kum ocaklarından izinsiz çıkarılan malzeme nedeniyle, haksız fiil sorumluluğu temelinde tazminat davası açılması ve aynı konuda belediyeler aleyhine açılmış sözleşmeye dayalı davaların bulunmasının mükerrerlik oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin, kum ocaklarından izinsiz malzeme alan davalı şirkete karşı haksız fiil sorumluluğuna dayanarak dava açabileceği, aynı zarara ilişkin olarak belediyeler aleyhine açılan sözleşmesel davaların varlığının haksız fiile dayalı bu davaya engel teşkil etmeyeceği ve zararın tamamının tahsiline kadar tüm sorumluların müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye ile Hazine Müsteşarlığı arasında imzalanan borç yapılandırma protokolünün uyarlanması talebi üzerine görevli mahkemenin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Borç yapılandırma protokolünün dayanağı olan 4749 sayılı Kanun ve protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, protokolde idareye üstünlük ve kamu gücüne dayalı yetkiler tanındığı, dolayısıyla sözleşmenin idari sözleşme niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.