Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakim Yanıltması”
- Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında istinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün olarak belirtilmesinin, yasal on günlük istinaf süresinin tebliğden başlayacağına ilişkin haklı beklenti oluşturduğu ve hakim yanıltması nedeniyle istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ödeme emrine karşı açılan iptal davasında, Kurum'un gerekli bilgi ve belgeleri sunmaması nedeniyle yargılamanın makul sürede bitip bitemeyeceği ve davacının hak arama özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kurum'un, davacının hak arama özgürlüğünü zedeleyecek şekilde, ödeme emrinde yedi günlük itiraz süresi ve iş mahkemesine başvuru yolu konusunda açıklayıcı bilgi verme yükümlülüğünü ihlal etmesi ve davacıya kanun yolunu açık bir şekilde göstermemesi nedeniyle, davacının mahkemeye erişim hakkının engellendiği ve hak düşürücü sürenin geçmediği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 22.03.1985-12.12.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun'a tabi zorunlu sigortalılık koşullarını taşıyıp taşımadığı ve bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uyuşmazlık konusu dönemde vergi, meslek kuruluşu ve esnaf sicil kaydı bulunmadığı, geriye dönük prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının ibraz ettiği belgedeki hatalı bilgiye rağmen prim ödemesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Bağ-Kur sigortalılık şartlarını taşımadığı 21.02.1983-17.07.1996 dönemi için, prim affından yararlanarak prim ödemiş olmasının, geçmişe yönelik Bağ-Kur sigortalılık hakkı doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılık şartlarını taşımadığı dönem için prim affından yararlanarak prim ödemesinin ve Kurum'un bu primleri kabul etmesinin, Medeni Kanun'un 2. maddesindeki dürüstlük kuralı ve davacının iyiniyetli olmaması gözetilerek, davacıya geçmişe yönelik Bağ-Kur sigortalılığı hakkı kazandırmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde teminat olarak alınan teminat mektubunun hakim tarafından borçluya iade edilmesi nedeniyle oluşan zarardan dolayı Hazineye karşı açılan tazminat davasında, hakimin HMK m.46’ya göre sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat mektubunun iadesinin hakimin takdirinde olan bir husus olup, 2004 sayılı İİK’nın 36/V. maddesi uyarınca her zaman iadesi istenebileceği ve bu konuda takdirin hakime ait olduğu gözetilerek, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin oluşmadığı gerekçesiyle mahkemenin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin davada, davacının yargılamanın iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve esas davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, esas davanın konusunu oluşturan ortaklar kurulu kararını alan ortaklardan birinin eşi olması ve davalı şirkette pay sahibi olduktan hemen sonra davayı açması nedeniyle hakkını kötüye kullandığı, dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve yargılamanın iadesi sebebinin gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından oğlu olan davalıya bağışlanan taşınmazın, davalının bakma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle geri alınması (bağıştan rücu) talebi üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının bakma yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair iddiaların tanık beyanlarına dayandığı, bu beyanların soyut nitelikte olduğu ve maddi delillerle desteklenmediği, davalının bağışlayanın yakınlarına karşı ağır bir suç işlemediği veya kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmadığı gözetilerek, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: TSE garanti markasının izinsiz kullanımında, davacı kurumun iç düzenlemesi olan TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nde belirtilen yıllık emsal belge kullanım bedelinin iki katının maddi tazminat olarak hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin davacı kurumun iç düzenlemesi niteliğinde olması ve mahkemeyi bağlayıcı olmaması, ancak TSE garanti markasının izinsiz kullanımının tüketiciyi yanıltması ve ürünün satışına ekonomik katkı sağlaması nedeniyle 556 sayılı KHK'nin 66/2. maddesi uyarınca belirlenecek tazminatın 66/3. ve 67. maddeleri gözetilerek artırılabileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasının reddedilmesine rağmen, feshin yasal süresinde yapılmaması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesinde belirtilen altı iş günlük hak düşürücü süre içerisinde fesih işlemini gerçekleştirmediği, işçinin raporlu olması gibi durumların bu süreyi kesmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından İsviçre’den transfer edilen primlerin davacının isteği dışında yaşlılık aylığında değerlendirilmesi nedeniyle, oluşan aylık artışının Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin iade koşullarını ortadan kaldırıp kaldırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin iade koşulunu düzenleyen 10/a maddesi ve Anayasa'nın 90. maddesi gözetilerek, transfer edilen primlerin davacının aylık hesabında değerlendirilmesi ve aylık miktarında artış meydana gelmesi nedeniyle davacı yararına bir menfaat sağlandığından, primlerin iadesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yanıcı ve patlayıcı maddelerin yoğun olarak kullanıldığı işyerinde sigara içen işçinin bu eyleminin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi sebebi olup olmadığı ve işverenin fesihte eşitlik ilkesine uyup uymadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporda işverenin davacının kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyeceğini beyan etmesinin 4857 sayılı Yasanın 92. maddesi gereğince aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli ve bağlayıcı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.