Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız Kullanım Tazminatı”
- Uyuşmazlık: Haksız alıkonulan konteynerler nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, zararın hesaplanmasında kullanılan "kira ücreti" kavramı ve haksız alıkoymanın devamı halinde tazminat talebi için hangi zamanaşımı süresinin uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zararının sürekli ve belirlenebilir nitelikte olması ve her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresinin o günden itibaren işlemeye başlaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı aile hekiminin, kira sözleşmesi imzalanmadan önce kullandığı aile sağlığı merkezi için davacı kurumun haksız kullanım tazminatı isteminin olup olmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava konusu dönemde kira ödemesi yapılmadığının tespit edilmesi ve davacı kurumun bir zararının oluşmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun uyarınca haksız yakalama ve gözaltı nedeniyle açılan tazminat davasının süresinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki üç aylık sürenin yanında, tazminat hukukunun genel prensipleri ve benzer kanunlardaki düzenlemeler gözetilerek, haksız yakalama ve gözaltıdan kaynaklanan tazminat davaları için ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek azami on yıllık zamanaşımı süresinin öngörülmesi gerektiği, bu durumda davacının tazminat davasını zamanaşımı süresi geçtikten sonra açtığı anlaşıldığından yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Apartman yönetimi tarafından, kat malikinin kiracısı olan şirket aleyhine, ortak alanı (apartman bahçesini) işgal ettiği iddiasıyla açılan ecrimisil davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) isteminin haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat türü olması ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nda bu konuda özel bir görevli mahkeme düzenlemesi bulunmaması nedeniyle, genel hüküm gereği asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun hükümleri uyarınca haksız yakalama ve tutuklama nedeniyle tazminat talebinde, dayanak teşkil eden beraat hükmünün kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve kesinleşme halinde tazminat davasının süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun uyarınca tazminat davası açılabilmesi için beraat hükmünün kesinleşmesi gerektiği ve tazminat davalarının beraat hükmünün kesinleştiğinin tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin, davacı hakkında kurulan beraat hükmünün kesinleşip kesinleşmediğini araştırmadan ve tazminat davasının süresinde açılıp açılmadığını tespit etmeden davanın reddine karar vermesi isabetsiz görülerek yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davasında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı hususlarında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından mükerrer dava iddiasında bulunulmadığı ve UYAP kayıtlarında da mükerrer dava tespit edilmediğinden eksik araştırma yapılmadığı, ayrıca davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutukluluk süresi ve tutuklamanın etkileri gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının makul olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının idarenin taşınmazını kullanmasından dolayı açtığı tazminat davasında talebin haksız fiilden kaynaklanan tazminat mı yoksa ecrimisil mi olduğu ve zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, idarenin taşınmaza el koymasından dolayı kullanımdan yoksun kalma nedeniyle ecrimisil niteliğinde olduğu, ecrimisil davalarında beş yıllık zamanaşımı uygulanacağı ve davacının tezyidi bedel davası açtığı tarihten sonra ecrimisil talep edemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin haksız fiil hükümlerini uygulayıp zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun hükümlerine göre açılan tazminat davaları için 2. maddede belirtilen üç aylık sürenin dışında esas alınacak azami bir sürenin olup olmadığı ve varsa bu sürenin ne zaman başlayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun'daki üç aylık sürenin yanında, Anayasa'nın 19. maddesindeki tazminat hukukunun genel prensipleri ve diğer tazminat davalarındaki uygulamalar gözetilerek 10 yıllık azami bir sürenin kabulü gerektiği ve bu sürenin beraat kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağı, bu nedenle somut olayda davanın süresinde açılmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı belediyeye ödünç verdiği ve daha sonra hibe ettiği iş makinesinin haksız kullanımından kaynaklı tazminat isteminin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, iş makinesini davalı belediyeye hibe ettiğini gösteren belgelerin mevcut olması ve davacının haksız kullanım iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla suçtan dolayı gözaltına alınıp, haklarında bazı suçlardan beraat, bir suçtan ise şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilen sanık lehine tazminat ödenip ödenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın gözaltına alındığı suçlardan bir kısmından beraat etmiş olması, haksız gözaltı durumunu ortaya koyduğundan, diğer bir suçtan şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmüş olmasının tazminat istemine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüzden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının hükümsüzlük kararına rağmen markayı kullanmaya devam etmesi nedeniyle marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği, 6769 sayılı Kanun sonrası dönemde tescilli markaya dayanarak haksız kullanım savunmasının yapılamayacağı ve ilk derece mahkemesince hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yap-işlet-devret modeline uygun kira sözleşmesinin işlerlik kazanma şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden feshedildiği iddiasıyla haksız kullanım nedeniyle tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin taraflarca imzalanmasına rağmen, işlerlik kazanmasına ilişkin şartların davalı tarafından yerine getirilmemesi ve davacı bankanın bu durumu ihtarname ile bildirmesi üzerine sözleşmenin kendiliğinden feshedildiği, davalının taşınmazları haksız kullanmaya devam ettiği ve bu nedenle ecrimisil ödemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.