Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız Tahrik”
- Uyuşmazlık: Kasten yaralama sonucu taksirle ölüme neden olma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, somut olayda haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanıklardan birinin temyiz aşamasında öldüğünün bildirilmesi üzerine mahallinde araştırma yapılıp yapılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten işlenip neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda temel suç tipi olan kasten yaralama suçu haksız tahrik etkisi altında işlenmiş ise neticesi bakımından uygulanması gereken taksirle ölüme neden olma suçunda da haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda ölen kişiden sanıklara yönelen haksız bir söz veya davranış bulunmadığı ve sanıklardan birinin ölümüne ilişkin kayıt nedeniyle mahallinde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı sanıklar yönünden onanmış, ölen sanık yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Olası kastla adam öldürme suçunda, mağdurdan kaynaklanmayan haksız tahrikin sanık lehine uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için haksız fiilin mağdurdan kaynaklanması gerektiği, haksız fiili gerçekleştirmemiş üçüncü bir kişiye karşı suç işlendiğinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın azmettirdiği eylemlerin niteliği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürme ve katılan ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına azmettirdiği, sanık ... ve ...'ın haksız tahrik hükümlerinden faydalanma şartlarının oluşmadığı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin CMK 148/5'e aykırılık teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kızı ve oğlunun evlilik birliğinin maktul tarafından bozulması, çocuklarının bu durumdan kaynaklı rahatsızlıklarının artması ve maktulün uyarılara rağmen eylemlerine devam etmesi nedeniyle sanığın hiddet ve şiddetli elem altında kaldığı gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek bozma kararı verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanıkların maktulü öldürmelerine sebep olan eylemlerin, sanıklar bakımından haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sadakat yükümlülüğünün ve konut dokunulmazlığının ihlalinin maktulün eşi dışındaki kişilere yönelmediği, sanıkların maktulün eylemlerinden dolayı duydukları öfke ve elemin haksız tahrik indirimi yapılmasını gerektirecek yoğunlukta olmadığı ve sanıklara haksız tahrik indirimi yapılmasının haksız tahrik hükmünün kapsamını aşırı genişleteceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eşinin maktul ile olan ilişkisinin sanıklara haksız tahrik indirimi uygulanması için yeterli olup olmadığı ve indirim uygulanacaksa oranının nasıl belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sadakat yükümlülüğünün sadece eşler arasında olması ve maktulün haksız fiilinin doğrudan sanıklara yönelmemesi nedeniyle sanıklara eşleri için haksız tahrik indirimi uygulanamayacağı, ancak maktulün sanıklara olay esnasında sarf ettiği hakaret içerikli sözlerin haksız tahrik oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve olayda kaçınılmaz hata halinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rahatsızlık duyduğu davranışların haksız fiil niteliğinde olmadığı ve sanığın haksız bir fiilin bulunmadığını bilerek eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve kaçınılmaz hata halinin de bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Ç. A.'nın kocasının işlediği cinayetteki rolü nedeniyle haksız tahrik hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık Ç. A.'nın maktul ile rızaya dayalı ilişkiye girdiği, bu ilişkinin eşini tahrik ederek cinayete sebebiyet verdiği, ancak Ç. A.'nın maktul tarafından zorlanmadığı ve haksız bir fiile maruz kalmadığı gözetilerek, sanığın haksız tahrik hükümlerinden yararlanamayacağına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında maktule yönelik eylemleri nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 29. maddesi uyarınca takdir edilen ceza miktarının, haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün, olay öncesinde sanıkların işyerinden malzeme alımını durdurmaları üzerine sanıklara yönelik hakaret, tehdit, işyerini kurşunlama gibi süreklilik ve çeşitlilik arz eden haksız fiilleri ile ilk haksız hareketi başlatması, sonrasında da sanıkların uyarılarına rağmen bu davranışlarına devam etmesi nedeniyle, sanıklar lehine uygulanan haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde değil, makul düzeyde olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık zabıta memurları hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık zabıta memurlarının seyyar satıcılık yapan katılana müdahale sırasında, katılanın bıçak çekerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğuna dair sanık beyanlarının aksinin ispatlanamaması ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına ilişkin Yargıtay direnme kararına itirazın kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.