Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız Takip İddiası”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı banka tarafından başlatılan icra takiplerinin haksız olduğu ve davalı bankanın kötü niyetli davrandığı iddiasıyla, borçlu olmadığının tespiti, haksız tahsil edilen bedelin iadesi, kötü niyet tazminatı ve maddi manevi tazminat talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi taksitlerini düzenli ödemesine rağmen davalı bankanın ilave teminat talep etmesi ve temerrüt oluşmadan icra takibi başlatmasının haksız olduğu, ancak davacının maddi ve manevi zararını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının borçlu olmadığının tespitine ve haksız tahsil edilen bedelin iadesine karar vermesi, maddi ve manevi tazminat taleplerini ise reddetmesi yerinde görülerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiralanana ait elektrik tüketim bedellerinin kiracı tarafından ödenmemesi nedeniyle kiraya verenin başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde elektrik tüketim bedellerinin kiracıdan tahsil edileceğinin kararlaştırılmış olması ve davalının kullanımda olan kiralananın elektrik borcunu ödememesi nedeniyle kiraya verenin yaptığı takipte bir usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya ödenen bedellerin kira bedeli mi yoksa istasyon inşası masrafları mı olduğu, davalı bayinin ibra beyanının geçerliliği ve davacının kira ödemelerinin 2005 yılı sözleşmesine istinaden yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm kurması üzerine Yargıtay'ın bozma kararı sonrası dosyanın ilk derece mahkemesine değil, bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerektiği, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen direnme kararının usule aykırı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borcun tamamının ödendiği halde haksız icra takibi nedeniyle satılan evin bedeli ve diğer zararlar için açılan tazminat davasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya ait bonoların ciro edilmesiyle borçlu olduğunu bilmesine rağmen, davacı tarafından yapılan ödemeleri dikkate almayarak haksız icra takibi başlatması ve bu takip sonucu davacıya ait evin satılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle, davacının açtığı tazminat davasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarını incelemediği için dosyanın bu itirazların incelenmesi üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirket tarafından kendisinden alınan senedin teminat senedi olduğunu ve haksız yere icra takibine konu edildiğini iddia ederek, borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötü niyet tazminatı talep ettiği davada, cezai şart miktarından yapılan indirim oranı ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararında, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukuken imkan olmadığı gözetilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işverenden ayrıldıktan sonra, işe giriş esnasında imzaladığı senedin teminat senedi olduğunu ve haksız yere icra takibine konu edildiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötü niyet tazminatı istemiyle açtığı menfi tespit davasında, cezai şarttan yapılan indirim oranının ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacı işçi aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı, davacı işçinin davalı işverene borçlu olup olmadığı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin direnme kararında, Özel Daire bozma kararında tartışılmayan ve ilk karar gerekçesinde yer almayan hususlara değinilerek ve yeni bir hukuki değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, bu nedenle verilen kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız rekabet davasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile yargılama giderlerinin ilamlı takibe konu edilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız rekabet davasında hükmedilen tazminat ve yargılama giderlerinin, tarafların şahısları veya ailevi yapıları ile ilgili hukuki durumlarında değil, malvarlıklarında değişiklik yaratması nedeniyle, hükmün kesinleşmesine gerek olmaksızın ilamlı takibe konu edilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması nedeniyle, davacı işverenin rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık nedeniyle açtığı cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı hükmüne aykırı davranarak, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rakip bir işyerinde çalışmaya başladığı ve bu nedenle cezai şart ödeme borcunun doğduğu, ayrıca Türk Borçlar Kanunu'nun 180. maddesi uyarınca cezai şartın alacaklıyı zarar ispat yükünden kurtardığı ve davalının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olmadığının anlaşıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacı işçinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren tarafından rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle başlatılan icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu ve cezai şart miktarından yapılan indirimin yeterliliği ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz taleplerinin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin iş akdini haksız feshettiği iddiasıyla açtığı menfi tespit ve kötü niyet tazminatı davasında, cezai şart hükmünden yapılan indirim oranı ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararında, cezai şart miktarından yapılan indirim ve icra inkâr tazminatına ilişkin hükümlerin hukuk kurallarına uygun olduğu ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, temyiz istemlerinin reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren tarafından rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle başlatılan icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve cezai şart miktarından yapılan indirimin yeterliliği ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin kanuni koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, bozma kararına uygun olarak cezai şart miktarından indirim yaparak ve kötü niyet tazminatı talebini reddederek verdiği kararın, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.