Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksızlık”
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin TCK’nın 119/1-c bendi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinde haksızlık bilinci bulunup bulunmadığı, kastın varlığı, hatanın kaçınılmaz olup olmadığı ve TCK'nın 30/4. maddesindeki haksızlık yanılgısı hükümleri değerlendirilerek, sanıklardan birinin haksızlık yanılgısına düştüğü ve diğer sanık hakkında da şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşürülmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünden sonra yürürlüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile Geçici Koruma Yönetmeliği’nin sanık lehine değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve sanığın haksızlık yanılgısı ile hareket edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Suriye'deki iç savaş ve bu kapsamda çıkarılan düzenlemeler nedeniyle ülkeye giriş yapan Suriye uyruklu kişilerin çalıştırılmasının suç teşkil ettiği konusunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, ülkeye yasak nitelikte silah sokma suçundan cezalandırılmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup 18 yaşına kadar Türkiye'de yaşamış olması, yüksek öğrenim görmesi, suça konu tabancaları Türkiye'ye gelmeden hemen önce satın alması, silahlardan sadece biri hakkında havalimanı görevlilerine bildirimde bulunması, güvenlik şirketinde çalıştığını ve silahlara özel ilgisi olduğunu belirtmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın bilgi düzeyi, gördüğü eğitim ve içinde bulunduğu sosyal ve kültürel çevre şartları gözetilerek, Türkiye'ye silah sokmanın yasak olduğunu bilmediğine ilişkin savunmalarının inandırıcı olmadığı ve fiilinin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünden söz edilemeyeceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşı küçük mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın kaçıran ve alıkoyan sanığın eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu mu yoksa çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin yaşı küçük de olsa rızasının failin haksızlık bilincini ortadan kaldırmayacağı ve eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı, ayrıca TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında yerel mahkemece yapılan hata düzeltilerek, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşı küçük mağdureyi cebir, tehdit veya hile olmaksızın kaçırıp alıkoyan ve bu süre içinde suç teşkil edecek herhangi bir fiil gerçekleştirmeyen sanığın eyleminin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu mu, yoksa "çocuğun kaçırılması ve alıkonulması" suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşı küçük mağdurenin kanuna, adaba ve genel ahlaka aykırı olarak verdiği rızanın, haksızlık bilinciyle hareket eden sanığın ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve bu eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşı küçük mağdureyi cebir, tehdit veya hile kullanmaksızın kaçırıp alıkoyan ve bu süre içinde suç teşkil edecek herhangi bir fiil gerçekleştirmeyen sanığın eyleminin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu mu, yoksa "çocuğun kaçırılması ve alıkonulması" suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşı küçük mağdurenin hürriyetinden yoksun bırakılması eyleminde, mağdurenin rızasının bulunmasının failin haksızlık bilinciyle hareket etmesi nedeniyle ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve bu eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdare ile yüklenici firma arasında imzalanan ihale sözleşmesinin idarece feshedilmesi üzerine, idarenin kesin teminat ve zarar ziyan talebi ile yüklenici firmanın feshin haksızlığına dayalı tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmeye konu cihazın yüklenici firma tarafından tamir edilmemesi nedeniyle idarenin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği ve bu durumda feshin haksızlığına dayalı karşı davanın da reddinin gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin idarece tek taraflı feshedilmesi üzerine açılan feshin geçersizliği ve haksızlığına ilişkin tespit davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Eser sözleşmelerinde tek taraflı fesih hakkı bulunduğu ve davacının sadece feshin geçersizliği ve haksızlığının tespitini istemesinin hukuki yarar şartını karşılamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davası devam ederken eşinin facebook hesabına girerek özel mesajlarını kaydedip başkalarına göndermesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, eşinin facebook şifresini bilmesi veya elde etmesinin, eşinin özel mesajlarına erişim ve ifşa konusunda rızası olduğunu göstermediği, bu eylemin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halini oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye başkanının ihalesiz toplu taşıma hattı tahsisleri yaparak görevi kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, 1988 yılından beri uygulanan ve denetimlerde sakınca görülmeyen, belediye meclisi tarafından çıkarılan yönetmeliğe uygun hareket etmesi, ayrıca belediye encümeninin yönetmelikte değişiklik yapma yetkisinin de bulunmaması nedeniyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiğinin bilincinde olmadığı, yani fiilinin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihi itibarıyla 15 yaşından küçük mağdurenin rızasıyla kaçırılıp alıkonulması eyleminin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın haksızlık bilinciyle hareket ettiği ve 15 yaş altı mağdurenin rızasının kanuna, adaba ve genel ahlaka aykırı olduğu gözetilerek, bu rızanın sanığın ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ilişkin direnme kararının kaldırılmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.