Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hapis Cezası İnfazı”
- Uyuşmazlık: TCK'nın 61/7 hükmü gereğince otuz yıl ile sınırlandırılan hapis cezalarında, takdiri indirim hükümlerinin (TCK 62) 30 yıl sınırının uygulanmasından önce mi yoksa sonra mı uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 61. maddesinin 5. fıkrasında cezaya ilişkin hükümlerin uygulanma sırasının belirlendiği, 7. fıkrasında ise sonuç cezanın 30 yılı geçemeyeceği ve 10. fıkrasında da kanunda aksine hüküm olmadıkça cezaların değiştirilemeyeceği gözetilerek, takdiri indirimin 30 yıl sınırının uygulanmasından sonra değil önce uygulanması gerektiğine ve aksi uygulamanın kanunilik ilkesine aykırı olacağına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen hükümde, sanığın kazanılmış hakkının kapsamı ve sonrasında uyuşturucu ticareti suçundan verilen hükümde erteleme uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozma kararı üzerine uyuşturucu ticareti suçundan mahkumiyetine karar verilen sanığın, kazanılmış hakkının yalnızca hapis cezası ile sınırlı olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini kapsamadığı, ayrıca suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle kısa süreli hapis cezası hükmünün TCK 50/3 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak erteleme hususunda karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrir olan hükümlünün müebbet hapis cezası için koşullu salıverilme tarihi belirlenip belirlenemeyeceği ve müddetnamede tahliye tarihinin nasıl gösterilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olan hükümlünün koşullu salıverilmesinin mümkün olmadığı ve müebbet hapis cezasının hükümlünün hayatı boyunca devam edeceği gözetilerek, müddetnamede tahliye tarihinin "ölünceye kadar" olarak belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine dair verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonrası, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK'un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi gerekirken adli para cezasına çevrilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve seri muhakeme usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına göre sanığın hukuki durumunun bu usul gözetilerek değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararından sonra, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK’un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanmamasına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen ilk hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, sonraki hükümde ise adli para cezasına çevrilmesinin sanık aleyhine olduğu ve Anayasa Mahkemesinin CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendindeki “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna dair iptal kararının seri muhakeme usulünün uygulanması bakımından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen adli para cezasının, önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması nedeniyle aleyhe bozma yasağına aykırı olup olmadığı ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, kazanılmış hak sayıldığından, bozma sonrası yapılan yargılamada yerel mahkemece adli para cezasına hükmedilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin seri muhakeme usulüne ilişkin iptal kararı gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu husus bakımından da yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tazyik hapsi infazı sırasında açık cezaevinden firar eden sanığın eyleminin TCK m. 292'de düzenlenen "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsi infaz edilenlerin 5275 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta "hükümlü" olarak kabul edilmesi, TCK m. 292'nin kanun koyucu tarafından devletin adli yargı fonksiyonlarını ve ceza infaz sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla düzenlenmesi ve "bir suçtan dolayı" ibaresinin madde metninden çıkarılması gözetilerek, sanığın "hükümlü" statüsünde olduğu ve eyleminin TCK m. 292'deki suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına dair verilen direnme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi ve bu tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infaz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki çocuğun yararı ilkesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere en son çare olarak başvurulması gerektiği gözetilerek, çocuk hakkında hükmolunan seçenek tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infazına karar verilemeyeceğine, bunun yerine adli para cezasına çevirme dahil diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, ancak yeniden yargılama gerektirmediğinden ihtar bölümü çıkarılarak ve adli para cezası taksit miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma ilamından sonra yerel mahkemece sanık ve müdafilerine davetiye tebliğ edilmeden direnme kararı verilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma kararından sonra, yerel mahkemenin sanık ve müdafilerini duruşmadan haberdar etmeden direnme kararı vermesi, 1412 sayılı CMUK’nun 326/1. maddesinde düzenlenen savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğinden, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ve hak yoksunluklarına karar verilmemesi hususlarında yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay daire kararına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa sabıka kaydının okunması ve kabulünün tekerrür hükümlerinin uygulanması için ek savunma hakkı verilmesini gereksiz kıldığı, tekerrür halinde seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği, ayrıca hak yoksunluklarının mahkumiyetin kanuni sonucu olup infaz aşamasında gözetileceği gerekçeleriyle Yargıtay daire kararının bozulmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine istinaf üzerine verilen hükümde, yerel mahkemece ertelenen hapis cezasının istinaf mahkemesince ertelenmeyerek kazanılmış hak ihlali edilip edilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine olan istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesince verilen ve ertelenen hapis cezasının, istinaf mahkemesi tarafından kaldırılan ilk hüküm nedeniyle kaldırılarak sanık aleyhine kazanılmış hak ihlali oluşturduğu gözetilerek, bozma üzerine hapis cezasının infazının belirlenen süre üzerinden yapılması gerektiği hususunda hüküm düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.