Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hapis Cezasının İnfazı”
- Uyuşmazlık: Sanık lehine istinaf üzerine verilen hükümde, yerel mahkemece ertelenen hapis cezasının istinaf mahkemesince ertelenmeyerek kazanılmış hak ihlali edilip edilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine olan istinaf başvurusu üzerine, ilk derece mahkemesince verilen ve ertelenen hapis cezasının, istinaf mahkemesi tarafından kaldırılan ilk hüküm nedeniyle kaldırılarak sanık aleyhine kazanılmış hak ihlali oluşturduğu gözetilerek, bozma üzerine hapis cezasının infazının belirlenen süre üzerinden yapılması gerektiği hususunda hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair verilen infaz hakimliği kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz mercii kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli para cezasından çevrilen hapis cezasının infazının 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda yapılması gerektiği, bu nedenle kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmada adli para cezasından çevrilen hapis cezasının hesaba katılmaması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, itiraz mercii kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrir olan hükümlünün müebbet hapis cezası için koşullu salıverilme tarihi belirlenip belirlenemeyeceği ve müddetnamede tahliye tarihinin nasıl gösterilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olan hükümlünün koşullu salıverilmesinin mümkün olmadığı ve müebbet hapis cezasının hükümlünün hayatı boyunca devam edeceği gözetilerek, müddetnamede tahliye tarihinin "ölünceye kadar" olarak belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine dair verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi ve bu tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infaz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki çocuğun yararı ilkesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere en son çare olarak başvurulması gerektiği gözetilerek, çocuk hakkında hükmolunan seçenek tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infazına karar verilemeyeceğine, bunun yerine adli para cezasına çevirme dahil diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, ancak yeniden yargılama gerektirmediğinden ihtar bölümü çıkarılarak ve adli para cezası taksit miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50/3. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 18 yaşından küçük sanığın daha önce TCK 50/1-c maddesi uyarınca seçenek tedbire çevrilen hapis cezasının tedbire uymaması nedeniyle infaz edilmiş olsa dahi, çocuklara özgü düzenlemeler ve TCK 50. maddenin amacı gözetilerek, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kapıları kilitli otomobilden hırsızlık yapmaya çalışırken yakalanması eyleminin nitelikli hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı, tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin gerekip gerekmediği ve hak yoksunluğuna ilişkin hükmün kapsamı uyuşmazlıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz bulunan dosyada, eylemin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu, tekerrür hükümlerinin uygulanması için tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı ve infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek en ağır cezanın dikkate alınacağı, ayrıca TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında hapis cezasının infazı ve koşullu salıverilme tarihleri arasındaki fark gözetilerek yerel mahkeme hükmünün kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin sanık hakkında verdiği hapis cezası ve mükerrirlere özgü infaz rejimi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin verdiği erteli hapis cezasını kaldırarak aynı miktarda hapis cezası verilmesi ve ek olarak TCK'nın 58. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesinin, sanık aleyhine bir değişiklik oluşturduğu, bu değişikliğin de CMK 286/2-b maddesinde sayılan temyiz edilemeyecek kararlar arasında olmadığı, ayrıca uluslararası sözleşmeler ve Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü ile AİHS Ek 7. protokolünün 2. maddesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 14/5. maddesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından zincirleme suç hükümleri uygulanarak erteli olmayan hapis cezası verilmesi üzerine, hangi cezanın sanık lehine olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla erteli hapis cezalarının toplamından az olmasına rağmen, önceki cezaların ertelenmiş olmasının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği, bu nedenle zincirleme suç hükümleriyle verilen cezanın sanık lehine olduğu ve ertelenmiş cezaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 671 sayılı KHK ile koşullu salıverilme oranının değiştirilmesi sonrasında, denetim süresi içinde işlenen suç nedeniyle koşullu salıvermenin geri alınması kararına karşı yapılan itirazda, yeni koşullu salıverilme oranının ve denetim süresinin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresine ilişkin yasal değişikliklerin hükümlü lehine olması ve lehe kanun ilkesi gereğince uygulanması gerektiği, 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ilgili fıkralarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, denetim süresini yükümlülüklerine uygun ve iyi hâlli olarak geçiren hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilerek, 671 sayılı KHK ile getirilen yeni koşullu salıverilme oranına göre denetim süresinin yeniden hesaplanması gerektiği ve bu süre içinde suç işlenmemişse koşullu salıvermenin geri alınmaması gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkemenin infazın durdurulması kararının ve Özel Daire’nin bozma talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, hakkında verilen denetimli serbestlik kararını müteakip kuruma başvurmaması nedeniyle açık ceza infaz kurumuna iadesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, Covid-19 izni nedeniyle bulunduğu ceza infaz kurumu tarafından cep telefonuna gönderilen SMS ile hakkında denetimli serbestlik kararı verildiği ve izin süresinin bittiği hususunda bilgilendirildiği, bu nedenle yasal süre içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'ne başvurmamasının hukuka aykırı olmadığı gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 7456 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 10/6. maddesi kapsamında hükümlünün denetimli serbestlik talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7456 sayılı Kanun'un geçici 10/6. maddesinde düzenlenen denetimli serbestlikten yararlanma koşullarının, 31.07.2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunma şartını da içerdiği, hükümlünün bu tarihte kapalı ceza infaz kurumunda bulunmadığından ilgili madde kapsamında olmadığı ve itiraz merciinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.