Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hasımda Yanılgı”
- Uyuşmazlık: Ölü kişiye karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında husumet itirazı üzerine davanın usulden reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, isim benzerliği nedeniyle dava dilekçesinde ölü kayıt malikini davalı göstermesi gerekirken farklı bir kişiyi davalı göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve yargılama sırasında mirasçıların davaya katılımıyla taraf teşkilinin tamamlanabileceği gözetilerek, davanın yanlış hasma ve ölü kişiye karşı açıldığı gerekçesiyle usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun ile belediyenin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve görevlerin büyükşehir belediyesine devredilmesi sonucu işçinin işçilik alacaklarından hangi belediyenin sorumlu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun ile belediyenin su ve kanalizasyon hizmetlerine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte personeli de büyükşehir belediyesine devredildiğinden, davalının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı ve davacının davayı devralan kuruma yöneltmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin kısmi kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işvereniyle karıştırdığı sandığa karşı değil de, sandığın işvereni olan kuruma karşı dava açması nedeniyle husumet itirazının kabulüyle davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı sandık ile işveren kurum arasındaki iç içe geçmiş yapı ve mevzuat karmaşıklığı nedeniyle davacının temsilcide yanılgıya düştüğü, bu durumda gerçek hasma karşı dava açma imkanı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, davalı tarafın yanlış belirlenmesi sebebiyle husumet noksanlığının bulunup bulunmadığı ve Hazine'nin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde hastane binası bulunması nedeniyle gerçek davalı olan Hazine yerine Sağlık Bakanlığı'na dava açmasının temsilcide hata olarak nitelendirildiği ve bu sebeple Hazine'ye davetiye çıkarılarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, dava konusu taşınmaz üzerinde adliye lojmanları bulunması nedeniyle husumetin Hazine’ye değil de Adalet Bakanlığı’na yöneltilmesinin husumetteki noksanlığın giderilmesi gereken bir temsilcide hata olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde adliye lojmanları bulunması sebebiyle gerçekte Hazine aleyhine dava açmak isterken, temsilcide yanılgıya düşerek Adalet Bakanlığı’na husumet yöneltmesinin temsilcide hata olarak nitelendirilmesi ve Hazine’ye de dava tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hasımsız olarak açılan vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davada, yargılama aşamasında yasal hasımların davaya dahil edilmesiyle taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanıp sağlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davanın çekişmeli yargı kapsamında olduğu ve davanın hasımsız açılmasının HMK 124. madde kapsamında kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilerek, yargılama aşamasında yasal hasımların davaya dahil edilmesiyle taraf teşkilinin usulüne uygun şekilde sağlandığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılan tazminat davasının, dayanağı olan asıl davanın kesinleşmesinden önce açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 114/2. maddesi ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93/A maddesi uyarınca, Devlet aleyhine açılan tazminat davasının, dayanağı olan asıl davanın kesinleşmesinden sonra açılabileceği gözetilerek, henüz kesinleşmemiş bir davaya dayanılarak açılan tazminat davasının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mera tahsis kararının iptali istemli davada Hazine ve köy tüzel kişiliği yerine valiliğin hasım gösterilmesinin temsilcide hata mı yoksa iradi taraf değişikliği gerektiren bir durum mu olduğu ve taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine aleyhine açılması gereken davada valiliğin hasım gösterilmesinin temsilcide hata olduğu, Hazinenin davaya vekiliyle katılması ve köy tüzel kişiliğinin fer'i müdahil olmasıyla taraf teşkilinin sağlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın batı sınırında bulunan yola karşı açılan tescil davasında, Hazine'nin taraf olarak yer alıp almayacağı, teknik bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı ve kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin davada taraf olması gerektiği, teknik bilirkişi incelemesi ve keşif yapılmasının zorunlu olduğu, hava fotoğrafları ve ziraatçi bilirkişi raporu ile taşınmazın durumu ve zilyetliğin niteliğinin tespit edilmesi gerektiği, ayrıca ilanların usulüne uygun yapılması gerektiği hususları gözetilerek, mahkemece eksik incelemeyle verilen ilk karar bozulmuş, bozma kararına uygun olarak yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız fiil nedeniyle açılan manevi tazminat davasında husumetin TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TEDAŞ'ın elektrik dağıtım hizmetlerini bölgesel şirketler aracılığıyla yürüttüğü, ÇEDAŞ'ın da bu şirketlerden biri olduğu ve her iki şirketin ayrı tüzel kişilikleri bulunsa da aralarındaki ilişkinin vatandaş tarafından kolayca anlaşılamayacağı, bu nedenle davacının temsilcide yanılarak husumeti TEDAŞ'a yöneltmesinin kabul edilebilir olduğu ve davanın gerçek hasım olan ÇEDAŞ'a yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.