Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Havale Dekontu”
- Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak, tespit ve gecikme cezası taleplerinin zamanaşımı, haklı fesih ve ödemelerin mahsubu konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alt yüklenicinin temerrüde düşürülmediği, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalıya yapılan ödemelerin hesaplanmasında eksiklik ve hata bulunduğu, teknik personel cezasının talep edilebilmesi için ifanın çekincesiz kabul edilmemiş olması gerektiği ve davalının temyiz ettiği miktarın kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödendiği iddia edilen taşınmaz satış bedelinin iadesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 21.11.2017 tarihli sözleşme, teminat senedi ve havale dekontlarıyla taşınmaz satış bedeli ödemesini ispatladığı, davalının ise devretme borcunu ifa etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalıya borç olarak verdiği iddia edilen paranın tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminin kabulüne ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket temsilcisinin yetkisinin bulunduğu, havale dekontlarındaki açıklamalar gözetildiğinde ispat yükünün davalıda olduğu, davalının havale edilen paranın mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğini ispat edemediği ve yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların sonradan dikkate alınamayacağı gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların banka zimmeti suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda ise yasal değişiklik nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek; banka zimmeti suçundan beraat kararları onanmış, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararı bozulmuş ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılanların paralarını borsada değerlendirmeleri yönünde telkinde bulunmaları, katılanlar adına yetkili aracı kurum nezdinde hesap açılması, katılanların bu hesaplara para yatırmaları, sözleşme ve müşteri emir formlarındaki imzaların katılanlara ait olması, yetkili kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu'nun sanıkların eylemlerini idari para cezası ile yaptırım altına alması, katılanların hesaplarında bir dönem kâr elde edilmesi, borsalardaki genel düşüş eğiliminin zarara sebep olması, katılanların açtıkları alacak davaları sonucunda zararlarının tazmin edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunun maddi konusunun hareket unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın telefon görüşmeleri, banka kayıtları ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunması ve delillerin tam olarak değerlendirilmemesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödünç para olarak verilen miktarın üzerinde ödeme yapıldığı iddiasıyla açılan alacak davasında, davacının fazla ödeme yaptığının ispatı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya ödediği miktarların dava konusu borca mahsuben yapıldığını ispatlayamaması ve davalı tarafından sunulan 21/08/2015 tarihli belgenin ve havale dekontlarının farklı hukuki ilişkilere işaret etmesi değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya havale yoluyla gönderilen paranın borç olup olmadığı ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının havale ile para gönderildiğini kabul etmekle birlikte, paranın borç olarak verilmediğini iddia etmesi vasıflı ikrar niteliğinde olduğundan ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının ise havale dekontlarında "borç" açıklamasının bulunmasıyla iddiasını ispatladığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararı kaldırılarak davanın reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacının taraf sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, havale dekontlarında adı geçen şirketin temsilcisi olmadığına dair beyanları ve havale dekontunun açıklama kısmındaki ifadeler değerlendirilerek davacının davada taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının davacıya yaptığı havalenin borç iadesi mi yoksa ödünç para mı olduğu hususunda yaşanan ve davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacıya gönderilen havalede dekont açıklamasında "borç olarak verilen" ifadesinin yer alması ve davacının aksini ispatlayamaması gözetilerek, davacıya ödünç para verildiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Havale dekontlarında ödemelerin taşınmaz alımı için yapıldığı açıkça belirtildiği ve davalıların birlikte hareket ettikleri sosyal medya yazışmalarıyla sabit olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harç hesaplamasındaki uyuşmazlık re'sen düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından borç olarak alındığı iddia edilen paranın iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Havale dekontlarında paranın borç olarak verildiğine dair bir açıklamanın bulunmaması ve davacının yemin deliline dayanmaması nedeniyle ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, davacının temyiz talebi reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.