Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hayali Kişi”
- Uyuşmazlık: Gerçekte var olmayan bir kişinin kimlik bilgileri kullanılarak açılan davada verilen mahkûmiyet hükmünün, kanun yararına bozma halinde, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-b maddesi uyarınca mı yoksa 309/4-d maddesi uyarınca mı işlem yapılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hayali bir kişi hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağı ve bu durumun davanın esasını etkileyen bir husus olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d bendi uyarınca hükmün bozulması ve cezanın kaldırılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kadının açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin evlilik birliğini temelden sarsacak davranışlarda bulunup bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin telefonunda, tarafların müşterek konutunun banyosunda çekilmiş gayri ahlaki videoların bulunması, davalının bu videoları çeken kişinin başkası olduğu iddiasını ispatlayamaması ve bu durumun evlilik birliğini temelden sarstığı gözetilerek, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elden çıkmış çeklere ilişkin iptal kararı alan lehdara ödeme yapan keşidecinin, sonradan çekleri elinde bulunduran hamile karşı çek bedelinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çeklerdeki lehtar cirosunun sahte olduğunun tespit edilmesi ve bu nedenle davalı bankanın yetkili hamil sıfatını taşımadığı, davacının çekleri iyiniyetle lehdara ödediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maliyeye ıslak imzalı ve gerçeğe uygun düzenledikleri maaş bordrolarını gönderdikleri, ancak bankaya gönderilen ve üzerinde elektronik imza bulunmayan e-postaların resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık mı yoksa suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu mu oluşturduğu ve buna bağlı olarak davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesinin doğru olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çalıntı aracı kullandığına dair somut delillerin varlığı, sanığın aracı aldığını iddia ettiği kişinin bilgilerini vermemesi, çalıntı aracın değerinin yüksek olması ve sanığın sabıkalı oluşu gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde eylemin hırsızlık suçu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olarak kabul edilip TMK m. 713/2’ye göre taşınmazın davacıya tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki bilgilere göre kayıt maliki Refia'nın kim olduğuna yarar bilgilerin mevcut olup tanınan ve bilinen kişilerden olduğunun anlaşılması ve dolayısıyla TMK m.713/2'de düzenlenen "maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan" koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın düzenlediği belgenin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte olması ve aldatma kabiliyetinin bulunması, belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi nedeniyle eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çalışmayan kişileri çalışıyormuş gibi göstermek için sahte elektronik işe giriş bildirgeleri düzenlemesinin TCK'nın 204. maddesindeki resmî belgede sahtecilik mi yoksa 244. maddesindeki bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca elektronik işe giriş bildirgelerinin resmi belge niteliğinde olduğu ve sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 244/2. maddesinin elektronik belgelerde sahteciliğe ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve özel normun önceliği ilkesi gözetilerek sanığın eyleminin bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu oluşturduğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait olduğu iddia edilen ancak sonradan sahte olduğu anlaşılan cirolu bir çeke dayanarak başlattığı icra takibi nedeniyle davacının maaşına haciz konulması sebebiyle manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, üzerinde davacıya ait olduğu iddia edilen ciro bulunan çeki üçüncü bir kişiden aldığı, beyaz ciro bulunması sebebiyle davalının çeki ciro yoluyla almamış olmasının haksız sayılamayacağı, davalının imzanın sahte olduğunu bilmediği ve ağır kusurunun bulunmadığı gözetilerek, davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönündeki direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekte lehtar imzasının sahte olması halinde, ciro yoluyla hamile geçen çekin keşidecisinin hamile karşı sorumluluğunun devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi gereğince, çekte lehtar imzasının sahte olmasının keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def'ilerin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin çek keşidecisi lehine verdiği menfi tespit davasını kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda, kimlik bilgileri kullanılan kişinin gerçekte var olup olmadığının araştırılmaması ve gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmemesi durumunda, bu eksikliğin temyiz aşamasında nasıl giderileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda, kimlik bilgileri kullanılan kişinin mağdur sıfatıyla davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususun araştırılmaması ve tebliğ yapılmaması halinde ise temyiz aşamasında Yargıtay tarafından tevdi kararı verilerek eksikliğin giderilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın tevdi kararı verilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan yakalandığında kimliğini gizlemek için önce sahte, sonra gerçek bir kişinin kimlik bilgilerini kullanması eyleminin tek mi yoksa iki ayrı suç mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunun mağduru olan gerçek kişinin davadan haberdar edilmemesi ve yokluğunda hüküm kurulması, ayrıca gerekçeli kararın tebliğ edilmeden temyiz incelemesi yapılmasının usule aykırı olması gözetilerek Özel Daire onama kararı kaldırılmış ve dosya, mağdura tebligat yapılması için yerel mahkemeye tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.