Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Tapuda sahte vekaletname ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davada, Hazine ve Noterin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Hazinenin, noterlik işlemlerinden kaynaklanan zararlardan da Noterin kusursuz sorumluluğunun olduğu gözetilerek, Hazine ve Noter aleyhine açılan davanın reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para ve nema alacağı davasında, belediyenin ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SSK) sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve Hazine'ye husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar uyarınca, SSK'nın tahsil ettiği miktarı sigortalının hesabına yatırma yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde sorumluluğunun devam etmesi, belediyenin ise 5393 sayılı Kanun uyarınca Hazine ile yaptığı uzlaşma kapsamındaki borçları kadar sorumluluğunun ortadan kalkması ve husumetin Hazine'ye yöneltilmesi gerektiği, Hazine'nin de yaptığı ödemeler kadar SSK'nın sorumlu olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa uyarınca yapılan tasarruf kesintilerinin kamusal nitelikte olması ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk yüklenmesi, uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiğini ve idari yargı yerlerinin görevli olduğunu gösterdiğinden, yerel mahkemenin Hazine Müsteşarlığı'nı sorumlu tutan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının sahte vekaletname ile iptal edilmesi sebebiyle oluşan zarardan dolayı Hazine'nin ve noterin sorumluluğunun olup olmadığı ve bozma kararından sonra yerel mahkemenin verdiği kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptaline sebep olan sahte vekaletnamenin düzenlenmesinden dolayı noterin kusursuz sorumluluğunun olduğu, ancak sahte vekaletnamenin iğfal kabiliyetinin bulunmasının tapu memurlarının özen yükümlülüğünü ortadan kaldırdığı ve Hazine'nin sorumluluğuna sebep olan illiyet bağını kestiği gözetilerek yerel mahkemenin Hazine aleyhine verdiği ret kararının onanmasına, noter aleyhine ise bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan tapu devri nedeniyle tapu kaydının iptali sonucu oluşan zarardan Hazine'nin sorumluluğu ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zarardan kusursuz sorumlu olduğu ve tazminat miktarının taşınmazın gerçek değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat miktarını doğru hesapladığı ve Hazine’nin sorumluluğunu kabul ettiği kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa ile 5568 sayılı Yasa'nın ek 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, tasarruf kesintilerinin idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk verilmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği ve idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa ile 5568 sayılı Yasa'nın ek 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, tasarruf kesintilerinin idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk verilmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği ve idari yargı yerlerinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa ile 5568 sayılı Yasa'daki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, tasarruf kesintilerinin idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk verilmesi nedeniyle uyuşmazlığın kamu hukuku alanına girdiği, dolayısıyla görevli yargı yerinin idari yargı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf teşvik ana para, katkı payı ve nema alacağı talebi yönünden Hazine Müsteşarlığı'nın sorumluluğunun olup olmadığı ve bu davaya hangi yargı merciinin bakmaya yetkili olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 3417 sayılı Yasa ve onu yürürlükten kaldıran 4853 sayılı Yasa ile 5568 sayılı Yasa'daki ek madde hükmü birlikte değerlendirildiğinde, tasarruf kesintilerinin idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, bu tasarrufların kamusal usul ve esaslarla değerlendirilmesi ve Hazine Müsteşarlığı'na görev ve sorumluluk verilmesi nedeniyle konunun kamu hukuku alanına girdiği ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cami minaresinin yıkılması sonucu araçta oluşan hasardan dolayı Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin, mülkiyeti kendisine ait olan ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilen cami arsasının bakım ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, Türk Kanunu Medenisi'nin 656. maddesi (TMK m.730) uyarınca kusursuz sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.