Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hemen Bildirim Yükümlülüğü”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Kiralananın tahliyesinden sonra yapılan tespitte belirlenen hasarlar nedeniyle kiracıya karşı açılan alacak takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin bitiminde kiralananın durumuna ilişkin eksikliklerin kiracıya hemen yazılı olarak bildirilmemesi ve sözleşmede kiracı tarafından yapılan değişikliklerin belirtilmiş olması nedeniyle, kiracının sorumluluğunun ortadan kalktığı ve hor kullanmaya dayalı tazminat talebinde bulunulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle kiraya verenin tahliye edilen kiralanandaki hasar bedeli ve makul süre kira kaybı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiraya verenin, kiralananın tahliye tarihinden hemen sonra kiracıya yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğünü TBK m. 335 gereğince yerine getirmediği gözetilerek, yerel mahkemenin kiracıyı hasar bedeli ve onarım süresine ilişkin kira bedelinden sorumlu tutan kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı tahliyesinden sonra kiralananda oluşan hasarın giderilmesi için açılan tazminat davasında, kiracının sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın teslimi sırasında hasarın olağan incelemeyle belirlenebilir nitelikte olduğu ve Türk Borçlar Kanunu'nun 335. maddesi uyarınca kiraya verenin hasarı hemen yazılı olarak kiracıya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, yerel mahkemenin kiracının sorumluluğuna hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı tarafından kiralanana verilen zararın ve tahliye gecikmesinden kaynaklanan kira kaybının tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Türk Borçlar Kanunu'nun 335. maddesi uyarınca kiralananı geri verme sırasında gözden geçirme ve kiracıya sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları hemen yazılı olarak bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Elektrik idaresinin, aboneye aylık faturalarda reaktif tüketim bedelini tahakkuk ettirmeyip daha sonra geriye dönük olarak talep edebilmesi için, aboneye mevzuata uygun bildirimde bulunup bulunmadığı ve abonenin sorumluluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 31. maddesi, ilgili mevzuat ve EPDK kararları çerçevesinde, davalı idarenin aboneye reaktif enerji tüketimi konusunda usulüne uygun bildirim yapıp yapmadığı, abonenin gerekli ölçüm cihazlarını takıp takmadığı, tarafların kusur durumu ve Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı hakkında vesayet davası açılması ve bu dava kapsamında zorla hastaneye sevk edilmesi nedeniyle oluşan manevi tazminat talebinin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısının vesayet altına alınmayı gerektiren bir durumun varlığını öğrenmesi halinde yetkili vesayet makamına bildirimde bulunma yükümlülüğü ve vesayet davalarının re'sen görülerek hakimin gerekli tüm delilleri toplayabilme yetkisi bulunduğu, davacının muayeneye rızası olmaması halinde zorla hastaneye sevkinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiralananın hor kullanılmasından kaynaklı tazminat isteminde, kiraya verenin kiracıya eksiklik ve ayıpları yazılı olarak bildirme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kiraya verenin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 335. maddesi uyarınca, kiralananın tahliyesinden sonra makul süre içinde kiracı mirasçılarına yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut olarak kiralanan taşınmazın işyeri olarak kullanılması nedeniyle açılan tahliye davasında, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği ve yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından, akde aykırılığın giderilmesi için kiracıya süre verilmeden, Türk Borçlar Kanunu'nun 316/2. maddesinde öngörülen usule aykırı olarak sözleşmenin feshedildiği ve dava açılmasına sebebiyet veren tarafın davacı olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün tek taraflı kazada ölümü üzerine, destekten yoksun kalanların Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, KTK’nın 85/1. maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğu ile sınırlı olduğu, işletenin kusurundan kaynaklanan kendi ölümünün, işletene rücu edilemeyeceği gibi, sigortacıya da rücu edilemeyeceği ve Genel Şartlar’ın bu yöndeki düzenlemesinin kanuna uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Desteğinin trafik kazasında asli ve tam kusurlu olarak ölümüne sebebiyet veren sürücünün eş ve çocuğunun, ölenin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararları birlikte değerlendirildiğinde, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğunun, sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu, desteğin tam kusuruyla kendi ölümüne sebebiyet verdiği durumda destekten yoksun kalanların işletene rücu edemeyecekleri gibi, sigortacıya da rücu edemeyecekleri, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatının trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.