Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hissenin Tasfiyesi”
- Uyuşmazlık: Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davasında, davalı eşin hissedarı olduğu şirkete ait mal varlığına ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe tanınan hakkın şahsi alacak hakkı olduğu, davalı eşin hissedarı olduğu şirketin ise ayrı bir tüzel kişiliğe sahip üçüncü kişi konumunda bulunduğu ve 4721 sayılı Kanun'un 229. maddesi gereğince dahi olsa üçüncü kişinin bu alacaktan sorumlu tutulamayacağı, 6100 sayılı HMK'nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, uyuşmazlık konusunun ise şirketin malvarlığı olmayıp davalı eşin şirket hisseleri ve hisseye bağlı hakları olduğu gözetilerek, şirket adına kayıtlı malvarlığına ihtiyati tedbir konulamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, banka hesabındaki para, kiralık kasa, şirket hisseleri ve seracılık faaliyetinden kaynaklanan katılma alacaklarının tasfiyesi ve zamanaşımı def'inin uygulanabilirliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası tarihinden kısa süre önce çekilen paranın katılma alacağı hesabında dikkate alınmaması, zamanaşımı def'inin kısmi davada ıslah tarihi itibariyle değerlendirilmemesi, kiralık kasa varlığının araştırılmaması ve şirket ortaklığına ilişkin delillerin eksik değerlendirilmesi hataları gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve direnme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesi kapsamında, davalıya devredilen kooperatif hissesinin tasfiyeye dahil edilip edilmeyeceği, davalıya devrin bağış sayılıp sayılmayacağı ve davalının kişisel mallarının hissenin edinilmesinde kullanılıp kullanılmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tasfiye konusu taşınmazın eklenecek değer olup olmadığını, devrin bağış niteliğinde olup olmadığını ve davalının kişisel mallarının hissenin ediniminde kullanılıp kullanılmadığını yeterince araştırıp incelemeden karar vermesi hatalı görülerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin hukuki niteliğinin ne olduğu (adi ortaklık, miras taksim sözleşmesi veya yolcu taşıma hattı ortaklık sözleşmesi) ve davacının bu sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği unsurları taşımaması nedeniyle adi ortaklık veya miras taksim sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, ancak yolcu taşıma hattı ortaklık sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de mahkemece sözleşme hükümleri doğrultusunda davacının hissesine tekabül eden bedelin hesaplanarak karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesi davasında, bazı malların tasfiye kapsamına girip girmediği, giren malların değerinin nasıl belirleneceği ve davanın kısmi dava olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi gerekirken kısmi dava olarak kabul etmesi, bazı malların tasfiye değerinin belirlenmesinde hatalı değerlendirmelerde bulunması, şirket hissesinin kişisel mal olarak kabulünde ispat yüküne ilişkin yanılgıya düşmesi ve şirketlerin değerinin tespitinde yetersiz bilirkişi raporuna dayanması hatalı görülerek hüküm kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında, edinilmiş mallara katılma rejimi tasfiyesi sırasında kooperatif hissesine ilişkin değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ile kişisel mal savunmasının ispatı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunda bulunmaması sebebiyle, davacı kadının aleyhine olacak şekilde talep miktarını aşan İlk Derece Mahkemesi kararını, sadece davacı kadın istinaf etmiş olmasına rağmen taleple bağlılık ilkesini gerekçe göstererek davacı kadının aleyhine düzelterek hüküm kurması hatalı görülerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl dava yönünden talep miktarı bakımından bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin şirketindeki hissesinden kaynaklanan mal rejiminin tasfiyesi kapsamında davacı kadının katkı payı mı yoksa katılma alacağı mı talep ettiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde şirket hissesine katkısı olduğunu ileri sürerek katkı payı talep etmiş olsa da, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu ve davanın içeriğine göre davacının talebinin aslında artık değere katılma alacağı olduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davacının icra takibine konu alacağının gerçek olup olmadığı ve davalının İİK m. 280 kapsamında tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının gerçek olduğunun banka dekontu ile ispatlandığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun kızı olması ve borçlunun malvarlığındaki tek taşınmazı devretmesi sebebiyle zarar verme kastını bilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi talebiyle açılan davada, ortaklığın varlığı ve tasfiye işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, eşler arasında adi ortaklığın varlığının tanık beyanlarıyla ispatlanabileceği, somut olayda tanık beyanlarının taraflar arasında bir adi ortaklık kurulduğuna işaret ettiği ve adi ortaklığın sona ermesi halinde tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilin, davacı tarafından kendisine verilen vekaletnameyi kötüye kullanarak dava konusu taşınmazı babasına devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında ortaklığın tasfiyesi amacıyla yapılan anlaşma kapsamında davacının davalıya vekalet verdiği, davalının da vekalet verenin iradesine uygun hareket ettiği ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan davada, katılma alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihi, mal rejiminin tasfiyesinde ayın istenip istenemeyeceği ve intifa hakkının terkini davasında verilen tefrik kararının doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz edenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiye kapsamında katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, taşınmazın arsa olarak edinilmesi aşamasında davacı kadının altınlarının kullanıldığını mahkeme huzurunda ikrar etmesi, bu ikrarın hükme esas alınması gerektiği ve davacı kadının taşınmazdaki değer artışından pay alma hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının değer artış payı alacağı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.