Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Birimi”
- Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde, sadece işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinin, hizmet sözleşmesinden ayrı bir metin olarak düzenlense dahi, hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğinde olduğu ve bu nedenle, sözleşmede sadece işçi aleyhine öngörülen cezai şart hükmünün, Türk Borçlar Kanunu'nun 420/1. maddesi gereğince geçersiz olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mi, yoksa muvazaalı bir işçi temini ilişkisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının davalı asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine göre üretim tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, davacının yaptığı işin uzmanlık gerektiren bir iş olduğu ve davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesindeki düzenleme uyarınca bakım ve onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen sınırlamaların uygulanmayacağı ve davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının davalı işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca üretim tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, davacının yaptığı işin uzmanlık gerektirmesi ve alt işverenlik ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesindeki muvazaa hallerine uymaması gözetilerek, davacının davalı işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının davalı asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, üretim tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini hizmet alımı yoluyla yaptırabileceği, bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın asıl işin alt işverene verilebileceği, dolayısıyla davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulduğu ve davacının davalı asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "CROCODILE+ŞEKİL" markasının tesciline, davacının tanınmış "LACOSTE+TİMSAH" markasının itibarına zarar verebileceği gerekçesiyle yapılan itirazın reddi üzerine açılan davada, davalı markasının davacı markasının itibarına zarar verip vermeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markanın kullanılacağı mal ve hizmetlerin davacı markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerden farklı olduğu, davalı markanın davacı markasının itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait 35. sınıf mağazacılık hizmeti markası ile davacıya ait 30. sınıf ticaret markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin mağazacılık hizmeti markası başvurusunda hizmete konu malları belirtmemesi sebebiyle, başvurunun davacıya ait 30. sınıf ticaret markalarının kapsadığı ürünlerin teşhir ve satışı hizmetlerini de içereceği ve bu nedenle taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı ev tipi sosyal hizmet birimlerinde bakıcı anne olarak çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olup olmadığı ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesinin son fıkrası uyarınca ev tipi sosyal hizmet birimlerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesindeki istisnalar kapsamında olduğu ve bu birimlerde çalışanlar hakkında İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin, bakıcı annenin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağına dair kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işveren nezdinde 01.12.2005-06.08.2015 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin iş organizasyonunun niteliği, davacının yaptığı işin niteliği, işin denetim şekli, ücretin belirlenme şekli ve bağımlılık unsurunun varlığı gibi hususlar yeterince araştırılmadan ve bozma kararında belirtilen hususlar gözetilmeden önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait marka tescil başvurusu ile davalı şirkete ait tescilli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı marka başvurusunda kullanılan ibaredeki tüm unsurların oluşturduğu özgün kompozisyonun, davalı şirketin markalarından farklı olduğu, hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin dikkat ve bilinç düzeyinin de gözetilmesi gerektiği, bu nedenle taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik ve karıştırılma tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait marka tescil başvurusuna karşı davacı tarafından açılan itirazın reddi yolundaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, davacı markasının tanınmış marka olup olmadığı, davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli olup olmadığı ve davalı markanın tescilinin davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının uzun süreli kullanımı, yaygın tescili, yapılan yatırımlar ve tanıtım faaliyetleri ile ülkedeki hedef müşteri kitlesi nezdinde tanınır hale geldiği, davalı şirketin marka başvurusunun davacı markası ile yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı ve davalı şirketin davacı markasının tanınmışlığından haberdar olması gerektiği, bu nedenle davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğu ve davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma niteliği taşıdığı gözetilerek, davalı şirketin marka başvurusunun reddine ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.