Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Birliği”
- Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine dair merci kararının, eksik soruşturma nedeniyle bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Üniversite öğretim görevlileri hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda öngörülen özel soruşturma usulüne uyulmaması hususunun Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istem yazısında ileri sürülmemiş olması ve sonuca etkili bu hukuka aykırılığın kanun yararına bozmaya konu edilmesinin olanaklı olması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının bu husus yönünden değişik gerekçe ile kabulüne, diğer şüpheliler bakımından ise şikayetçilerden alınan kayıt paralarının akıbetinin ve sahte protokol düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmaması nedeniyle eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında yapılan iş sözleşmesiyle ilgili alacak davasında yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönündeki Yargıtay kararına rağmen, davacı vekillerinin Türk hukukunun uygulanması ve içtihat birliği oluşturulması talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında yabancı hukukun uygulanması gerektiği belirtilmiş olup, davacı vekillerinin içtihat birliği talebi, Yargıtay Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca Birinci Başkanlık Kurulu'nun yetkisinde olduğundan, dairenin talebi inceleme yetkisi bulunmadığı gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının yurt dışında farklı bir şirket bünyesinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışındaki iş ve işe alım süreçlerindeki rolü, internet sitesinde ilgili projeye yer vermesi ve işçilere yapılan avans ödemelerinde isminin geçmesi gibi hususlar nedeniyle davacı nezdinde birlikte işverenlik algısı yarattığı, dolayısıyla külfet teorisine göre davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu ve davacı ile yabancı şirket arasında yabancı dilde akdedilen iş sözleşmesinin hukuk seçimine ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının yabancı dil bildiğinin ispatlanamaması ve daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı anlaşıldığından, davacının fiilen çalıştığı işyeri hukuku olan Özbekistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Okul Aile Birliği tarafından yapılan kira sözleşmesi nedeniyle açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında, Okul Aile Birliği'nin dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın davaya dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Okul Aile Birliği'nin tüzel kişiliği olmadığı ve dava açma ehliyetinin bulunmadığı, ancak kira sözleşmesi yapma yetkisinin Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği ile verildiği, bu nedenle davanın Milli Eğitim Bakanlığı'na yöneltilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışında çalıştığı iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işverenlerden kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarının tahsili talebi üzerine, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, yargılama giderleri ve davalı şirketlerin birlikte sorumluluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca, yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde açık veya zımni bir hukuk seçiminin bulunmadığı, davalı şirketlerden birinin de bu yönde bir itirazda bulunmadığı ve tarafların ön incelemede anlaşmadığı durumlarda, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, ayrıca şirketler arasında sadece organik bağ bulunmasının işçilik alacaklarından birlikte sorumluluk doğurmadığı ve davalı şirketlerden birinin sorumluluğuna dair delil bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, bölge adliye mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketlere ait Rusya’daki bir şantiyede çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun tespiti ve davalı şirketlerin birlikte sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin, yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde açık veya zımni bir beyanda bulunmadıkları ve tarafların ön inceleme aşamasında da hukuk seçimi konusunda anlaşamadıkları gözetilerek, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği ve davalı şirketlerden birinin, diğer şirketle sadece organik bağ bulunması nedeniyle davacıya karşı birlikte sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizinde, sanık müdafisinin dilekçesinde belirttiği “karar hukuka ve yasaya aykırıdır” ibaresinin yeterli bir temyiz nedeni oluşturup oluşturmadığı ve Yargıtay’ın denetim kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesindeki “karar hukuka ve yasaya aykırıdır” ibaresinin, CMK m. 294 ve 301’de öngörülen "maddi hukuka aykırılık" iddiası kapsamında değerlendirilerek yeterli bir temyiz nedeni olarak kabul edilmesi, bu nedenle Yargıtay'ın dosyaya yansıyan tüm maddi hukuka aykırılıklar ile muhakeme hukukuna aykırılık yönlerinden inceleme yapması, maddi hukuka ve hukuka kesin aykırılıkları bozma nedeni yapması, diğer muhakeme hukukuna aykırılıklara ise kararda işaret etmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının Rusya'da bulunan şantiyede çalıştığı işverenden kaynaklanan işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı, yargılama giderleri ve davalıların birlikte sorumluluğunun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların cevap dilekçelerinde ve ön inceleme aşamasında yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde bir itirazda bulunmamaları nedeniyle uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, ayrıca davalı şirketler arasında sadece organik bağ bulunmasının tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve birlikte sorumluluk doğurması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adli para cezasına çevrilen hapis cezası ile cezalandırılan sanık hakkında TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğunun hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olduğu, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi nedeniyle anılan maddedeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın sanık aleyhine sonuç doğurduğu gözetilerek, kanun yararına bozma talebinin kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstinaf dilekçesinde belirtilmeyen sendikal tazminatın hesaplanmasında kullanılacak ücretin, işe iade davasındaki işe başlatılmama tarihindeki ücret olarak belirlenmesinin temyiz incelemesinde bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sendikal tazminatın hangi ücret üzerinden hesaplanacağı hususunun kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil etmediği, ayrıca davalı vekilince bu hususun istinaf sebebi olarak ileri sürülmediği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, bu işlemin iptalini istediği davada, birlikte yaşama olgusunun ispatı ve işlemin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, ölüm aylığı almak için boşanan ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan kişilerin aylığının kesilmesi öngörüldüğünden ve bu hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmediğinden, birlikte yaşama olgusunun ispat yükünün Kurum'da olduğu, ancak Kurum'un denetim memuru raporlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı, davacının imzasını içermeyen tutanakların aksi ispatının davacıdan istenemeyeceği ve yerel mahkemece tüm deliller toplanıp birlikte yaşama olgusu araştırılarak karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve davacı erkeğin boşanma davasının kabul koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının sadakatsizliği iddiasına rağmen, sunulan delillerin hukuka uygun bulunmaması ve evlilik birliğinin devam etmesinin mümkün olup olmadığının tam olarak ortaya konulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.