Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuka Aykırı Kayıt”
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı ile aralarındaki hukuk davasında delil elde etmek amacıyla davacının muayenehanesinde gizlice ses kaydı alıp dosyaya sunmalarının hukuka aykırı olup olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacı doktorun muayenehanesinde gizlice ses kaydı alarak elde ettikleri delilin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın fotoğrafını rızası dışında bir arkadaşlık sitesine koyması eyleminin kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu mu yoksa hakaret suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, katılanın rızası olmadan fotoğrafını internetteki bir arkadaşlık sitesine koyması nedeniyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturduğu, ayrıca aynı zamanda katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması nedeniyle alenen hakaret suçunu da oluşturduğu, bu nedenle hukuki anlamda tek fiil sayılması gereken bu eylem ile hem kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçu hem de alenen hakaret suçu oluştuğundan, TCK’nun 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca, oluşan suçlardan en ağır cezayı gerektiren kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanığa ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire çoğunluğunun bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacının hak sahibi sıfatıyla yapmış olduğu askerlik borçlanması talebinin reddine ilişkin işleminde hizmet kusuru bulunup bulunmadığı ve bu işlem nedeniyle Kurumun haksız fiil sorumluluğunun doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun’un Ek 9. maddesindeki “sigortalı olma” ifadesinin Kurum tarafından dar yorumlanması nedeniyle talebin reddedilmesinin hukuka aykırı olmadığı, Kurumun kusurlu sayılamayacağı ve davacının ilk başvurusunda tedbiren askerlik borçlanması işlemlerinin tamamlanmasını talep etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim hakkında, icbar suretiyle irtikap suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının katılma talebinin reddinin hukuka uygunluğu, bir tanığın sanıkla yaptığı görüşmenin ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kusursuz olduğu belirtilen mağdur hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet vermesi, mağdurun lekelenmeme hakkını ihlal etmesi ve beraatle sonuçlanan dosyada yargılama giderlerini kamuya yüklemesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı eşin kusurlu davranışlarının ispat edilip edilmediği ve buna bağlı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, davacı eşe yönelik sürekli aşağılama ve hakaret içeren davranışlarının ortak hayatı temelinden sarstığının tanık beyanları ile kanıtlandığı, davalının hukuka aykırı delil olarak ileri sürdüğü kayıtların davacının rızası ile çekildiğinin anlaşıldığı, davacının bu kusurlu davranışları affettiğine veya hoşgörü ile karşıladığına dair bir delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı elde edilip edilmediği, buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığa atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kendi rızasıyla teslim ettiği ve montunun ceplerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin suçüstü hükümlerine göre hukuka uygun olarak elde edildiği, ancak karakolda gözaltına alınmadan önce cüzdanında ele geçirilen uyuşturucu maddenin ve telefon görüşmesinin hukuka aykırı olarak elde edildiği gözetilerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılmış ve dosya esas incelemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın konutunda arama tanığı bulundurulmadan yapılan aramada ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olup olmadığı ve bu deliller dışında sanığın mahkumiyeti için yeterli delil bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 119/4. maddesine aykırı olarak sanığın konutunda arama tanığı bulundurulmadan yapılan aramada elde edilen delillerin hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesi ve bu deliller dışında sanığın mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, iki ayrı kişiye ait kişisel verileri BİMER'e göndererek işlediği fiillerin, ayrı ayrı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını mı yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait kişisel verileri farklı zamanlarda ele geçirdiğinin kabulü gerektiği, TCK'nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükmünün uygulanabilmesi için fiilin hukuki anlamda tek olması gerektiği ve somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan şüpheli ile aynı suçtan soruşturulan ve tanıklıktan çekinme hakkı bulunan diğer şüpheli arasındaki telefon görüşmelerinin, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunmayan şüpheli aleyhine delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.135/3 hükmünün birlikte suç işleme şüphesi altında bulunan kişileri kapsamayacağı, suça katılımı tespit edilen kişinin tanıklıktan çekinme hakkını kaybettiği ve iletişimin tespiti kararının usulüne uygun olarak alınması gözetilerek, telefon görüşme kayıtlarının diğer şüpheli aleyhine delil olarak kullanılabileceği kabul edilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davası devam ederken eşinin facebook hesabına girerek özel mesajlarını kaydedip başkalarına göndermesinin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, eşinin facebook şifresini bilmesi veya elde etmesinin, eşinin özel mesajlarına erişim ve ifşa konusunda rızası olduğunu göstermediği, bu eylemin haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halini oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.