Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki Değer”
- Uyuşmazlık: Sanığın alkollü araç kullanırken sebebiyet verdiği trafik kazasında, hem bilinçli taksirle yaralama hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tehlike ve zarar suçlarında korunan hukuki yararın kısmen aynı olması ve tehlike suçunun kronolojik olarak önce meydana gelmesi nedeniyle, sanığın eyleminin yalnızca bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği iddiasıyla, usulüne uygun tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiş olan hükmün açıklanmasının hukuki olup olmadığı ve bu bağlamda davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği, denetim süresinin kararın kesinleşmesiyle başlayacağı, bu nedenle sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediğinden bahsedilemeyeceği ve hükmün açıklanmasının koşullarının oluşmadığı, ayrıca hükmün açıklanmasına dair verilen kararın hukuki değerden yoksun olması nedeniyle dava zamanaşımını kesmediği ve davanın zaman aşımına uğradığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçısı olduğu kişinin 20 yıldan uzun süre önce vefat etmesi ve bu süre zarfında taşınmazın davacılar tarafından zilyetliğinin sürdürülmesi nedeniyle tapu kaydının TMK 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini kaybedip kaybetmediği ve davacıların tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının dayanağı olan kişinin 20 yıldan uzun süre önce vefat etmesi ve bu süre zarfında taşınmazın davacılar tarafından zilyetliğinin sürdürülmesi nedeniyle tapu kaydının TMK 713/2. maddesi uyarınca hukuki değerini yitirdiği ve davalıya yapılan trampa işleminin de bu kaydın hukuki değerini yitirmesinden sonra gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuken geçersiz bir hükmün Yargıtay tarafından kesinliği nedeniyle mi yoksa hukuki değerden yoksunluğu nedeniyle mi temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuken geçersiz bir hükmün şeklen var olsa dahi, içtihat birliği sağlanması ve telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla Yargıtay'ın, hükmün hukuki değerden yoksun olduğunu tespit ederek temyiz istemi hakkında karar vermesine yer olmadığına hükmetmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının hukuki değerden yoksunluğu nedeniyle temyiz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün mükerrer olup olmadığı ve buna bağlı olarak hukuki değerden yoksun sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararına yapılan maddi hata düzeltme talebi sonucunda verilen bozma kararına uyan mahkemenin verdiği mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi ve aynı suçtan dolayı yerel mahkemece daha önce verilen diğer mahkumiyet hükmünün de mükerrer davadan dolayı bozulmuş olması nedeniyle, itiraza konu mahkumiyet hükmünün mükerrer olmadığı ve hukuki değerden yoksun sayılamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanlara karşı işlediği suçların nitelikli dolandırıcılık mı, yoksa açığa imzanın kötüye kullanılması veya görevi kötüye kullanma suçu mu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında serbest delil sistemi geçerli olsa da, hukuki bir ilişkinin sonucu olup cezai sorumluluğu da gerektiren işlemlerde, hukuk mahkemelerinde aranılan ispat şeklinin ceza mahkemelerinde de aranması gerektiği, bu nedenle imzalı boş bir kağıdın anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ispatı için yazılı delil bulunmadığı, ancak sanığın katılan ...'a karşı işlediği fiilin görevi kötüye kullanma suçunu, katılan ...'e karşı işlediği fiilin ise açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükme karşı olağan kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle olağan kanun yoluna başvurulamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı hukuki değerden yoksun sayılmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların mülkiyet hakkını ispatlayıp ispatlayamadığına ve davalıların tapu kaydının hukuki geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak araştırmadan ve özellikle tarafların akdi/irsi ilişkilerini, mülkiyetin devrini ve tapu kaydının kapsamını belirleyecek keşif ve delil incelemesini yapmadan eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş esnasında düzenlenen sulh sözleşmesi ve feragat beyanına hukuki değer verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçiş anına kadar doğmuş haklar bakımından feragat ve sulh beyanlarının geçerli olduğu, ancak feshe bağlı ve geçiş anında henüz doğmamış olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti gibi alacaklar bakımından feragat ve sulh beyanlarının "doğmamış haktan feragat edilemeyeceği" ilkesi gereğince geçersiz olduğunun kabulü ile uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların dolandırıcılık suçundan beraatlerine ilişkin direnme kararının, sanıkların bazıları hakkında vefat, diğerleri hakkında ise aleyhe bozmaya karşı savunma alınmadan verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararına konu beraat hükmünün sanık ... hakkında yargılamayı kesin olarak sona erdirmesi ve ceza muhakemesinde hükmün tashihine imkan bulunmaması nedeniyle, vefatına dair ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu, ayrıca sanık ...’ün ölümünün direnme kararından önce gerçekleştiğinin tespit edilmiş olması, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise aleyhe bozmaya karşı savunmalarının alınmadan direnme kararı verilmesinin CMK m.307/2’ye aykırı olması ve savunma hakkını ihlal etmesi sebebiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mağdur Süleyman'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onanan mahkûmiyet hükmünün mükerrer olup olmadığı ve bu doğrultuda hukuki değerden yoksun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin itiraz merciinin kararının yok hükmünde olması ve bu karar üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da hukuki değerden yoksun olması nedeniyle itiraza konu mahkumiyet hükmünün mükerrer olmadığı ve ayrıca hükmün yasal ve yeterli gerekçeyi içermediği gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sehven yapılan mükerrer temyiz incelemesi sonucu verilen bozma kararının hukuki olup olmadığı ve bu karara karşı yapılan itirazın incelenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılmadan ve temyiz talebi olmadan sehven gönderilen dosya üzerine yapılan mükerrer temyiz incelemesi sonucu verilen bozma kararının hukuki değerden yoksun olduğu ve bu karara karşı yapılan itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek itirazın reddine ve dosyanın ilk bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılmak üzere mahalline gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.