Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuksal Statü”
- Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, çalıştığı iddia edilen ancak Kuruma bildirilmeyen süreler için sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti istemli davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alan sigortalının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti talebinin, işçilik alacakları, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık-analık sigortasından yararlanma gibi hususlarda hukuki sonuç doğuracağı gözetilerek davacının hukuki yararının bulunduğu ve davanın esasının incelenmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, çalıştığı iddia edilen dönem için hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alanların çalışmaya devam etmeleri halinde dahi sigortalılık haklarının devam ettiği, hizmet tespiti davası açmalarında hukuki yarar bulunduğu ve bu durumun sosyal güvenlik hukukunun vazgeçilmez niteliğiyle bağdaştığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı çalışanı tarafından açılan tespit davasında, husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, ayrı işyeri olan bağımsız işverenler olduğu ve 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’da yapılan değişikliğin vakıfların özel hukuk tüzel kişiliği statüsünü değiştirmediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davalı Bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmaları için hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmaları kapsayacak şekilde, kesintisiz çalışmaların sona erdiği yılın sonundan itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde 01.04.1999-23.04.2000 tarihleri arasında sigortasız çalıştığı iddiasıyla açtığı hizmet tespit davasında, davalı tarafından 24.04.2000-03.05.2000 tarihleri arasında yapılan bildirimlerin hak düşürücü süreyi kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu dönemdeki çalışmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirim yapılmadığı ve bu döneme ilişkin hak düşürücü sürenin, sonradan bildirilen ve kesintisiz çalışmanın devamı niteliğinde olmayan dönemden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığına dair açtığı hizmet tespiti davasında, davalı tarafından 1990/2. dönemden sonraki çalışmalarının bildirilmiş olması nedeniyle, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu döneme ilişkin sigorta bildiriminin yapılmadığı ve blok çalışma döneminin sonundan itibaren hak düşürücü süre hesaplandığında davanın süresinde açılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, Kurum tarafından davacının bir kısmının tespit edildiği ve bir kısmının da bildirildiği blok çalışmada, bildirim ve tespit öncesi dönem için hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca, Kurum tarafından tespiti yapılan ve davalı işveren tarafından bildirimi yapılan dönemlerden önceki çalışmaya ilişkin hak düşürücü sürenin, blok çalışma olması sebebiyle, kesintisiz çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, davalı iş yerinde çalıştığı iddia edilen dönemde sigortasız çalışmasının tespiti talebiyle açtığı davada, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alanların çalışmaya başlamaları halinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmayı tercih etse dahi, çalışmanın sosyal güvenlik kuruluşuna bildirilmesinin yasal zorunluluk olduğu, bu çalışmaya bağlı hakların doğması ve sosyal güvenlik hakkının vazgeçilemez niteliği gözetilerek, davacının hizmet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti davasında, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davadan feragatinin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalılık tespiti davalarının sosyal güvenlik hakkı ile birebir ilişkili olduğu ve bu hakkın Anayasal güvence altında vazgeçilemez nitelikte olduğu gözetilerek, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için yaptığı feragatin geçerli olmadığı ve davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitini talep eden davacının 6552 sayılı Kanundan yararlanmak için davadan feragatinin sonuç doğurup doğurmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez bir hak olmasına rağmen, davadan feragatin sosyal güvenlik hakkından vazgeçmek anlamına gelmediği, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için davadan feragat etmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu ve feragatin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309. maddesi gereğince karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı feragat nedeniyle reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti davasında, davacının 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak amacıyla davadan feragat etmesinin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez bir hak olmasına rağmen, davadan feragatin sosyal güvenlik hakkından vazgeçmek anlamına gelmediği, 6552 sayılı Kanun'dan yararlanmak için feragatin kanuni bir zorunluluk olduğu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309. maddesi gereğince feragatin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.