Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuksal Varlık”
- Uyuşmazlık: TMSF tarafından tasfiye edilip ticaret sicilinden terkin edilen bir şirket aleyhine açılan işçilik alacakları davasında, husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 674 sayılı KHK ve 6758 sayılı Kanun ile TMSF tarafından tasfiye işlemlerini yürütmek üzere görevlendirilen tasfiye komisyonuna taraf ehliyeti tanındığı gözetilerek, husumetin tasfiye komisyonuna yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan bir talk show programı sunuculuğu ve dizi/yarışma programı oyunculuğu sözleşmesinin haksız feshine dayalı cezai şart ve tazminat davasının, Asliye Ticaret Mahkemesi'nde mi yoksa Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin, davalının henüz sahibi olmadığı bir fikri mülkiyet hakkına ilişkin olmayıp, sunuculuk ve oyunculuk hizmetlerine ilişkin bir eser sözleşmesi niteliğinde olması ve davada FSEK'de korunan haklara dayanılmaması gözetilerek, davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görev alanına girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davası kapsamında, sürekli iş göremezlik oranının tespiti için ayrıca açılan tespit davasında, davacının hukuki yararının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli iş göremezlik oranının tespiti, hem ileride sigortalıya bağlanacak gelirlerin belirlenmesi hem de işverene karşı açılacak tazminat davası yönünden önem arz ettiğinden ve ayrıca açılan tespit davasıyla Kurum'u da bağlayacak kesin hüküm etkisi olan bir karar elde edileceğinden, davacının hukuki yararının olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası geçiren davacının, sürekli iş göremezlik oranının Adli Tıp İkinci Üst Kurulu raporuna göre %9,2 olarak tespiti istemiyle açtığı tespit davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli iş göremezlik oranının %10'un altında olsa dahi, ileride meydana gelebilecek diğer iş kazalarıyla birlikte toplam oran %10'u aşabileceği ve ayrıca işverene karşı açılacak tazminat davasında tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacağı gözetilerek davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 11.03.1981 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul ederek 1479 sayılı Kanun'dan yararlanma ve emeklilik hakkı tespiti talebinde bulunması üzerine, davalı Kurum'un hukuki yarar ve tescil sürelerine aykırılık iddiasıyla açılan tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıcı tespiti talebinde hukuki yararının bulunmadığı, hâkimin HMK’nın 31. maddesi gereğince davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının talebini açıklığa kavuşturması gerektiği, ayrıca 1479 ve 5510 sayılı Kanunlarda belirtilen tescil sürelerine uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, tescil harici bırakılan kıyı kenar çizgisi içinde kalan yere yapılan elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle açtığı davada, davalıların husumet itirazı ve kadastral parselin ihyası davasının reddinin eldeki davanın reddini gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin kıyı kenar çizgisi içindeki alanla ilgili dava açma hakkı bulunduğu, kadastral parselin ihyasına ilişkin davanın reddinin eldeki davanın reddini gerektirmediği, kıyı kenar çizgisinin tespiti için öncelikle idari işlemlerin incelenmesi ve gerektiğinde adli yargılamada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespit davası sonucu tespit edilen sürelerle ölüm aylığına hak kazanılması halinde, aylık başlangıç tarihinin hizmet tespit kararının kesinleşme tarihi mi yoksa sigortalının ölüm tarihi mi olacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının, gerçekte var olan ancak kayıtlara geçmemiş hizmetlerin tespitine yönelik olumlu tespit davaları olduğu, bu nedenle tespit edilen hizmetlerin ait oldukları tarihte geçmiş sayılması ve ölüm aylığı başlangıç tarihi için sigortalının ölüm tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının kesinleşen hizmet tespit davasıyla tespit edilen 2 günlük hizmetinin, yaşlılık aylığı tahsis talebi tarihinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespitine ilişkin olumlu tespit davaları niteliğinde olduğu ve yeni bir hukuki durum yaratmadığı, bu nedenle tespit edilen hizmetlerin tahsis talebi tarihinde değil, hizmetin gerçekleştiği tarihte hüküm ve sonuç doğurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı temyiz süresini geçiren sanık müdafiinin eski hale getirme talebinde bulunmasının ardından, kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunup bulunmadığı ve temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin, kanun yolu bildiriminde başvuru şeklinin gösterilmemiş olmasını eski hale getirme nedeni olarak ileri sürmesine rağmen, avukatın kanun yollarına başvuru usulünü bildiğinin ve başvuru şeklinin gösterilmemesinin hak kaybına yol açmadığının kabulüyle, eski hale getirme talebi reddolunmuş ve kanuni süresinden sonra yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.