Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kötü Niyet Karinesi”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin, kefil olduğu borçtan dolayı icra takibine başlanmadan önce taşınmazlarını devretmesinin, İcra ve İflas Kanunu'nun 280/4. maddesi kapsamında tasarrufun iptali davasına konu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin bir yatırım şirketi olması ve devredilen taşınmazların ticari işletmesinin önemli bir bölümünü teşkil etmesi nedeniyle, İİK'nın 280/4. maddesindeki kötü niyet karinesi uygulanarak, davalıların bu karineyi çürütmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin taşınmazı vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devretmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığını vekiline bildirdiğine dair bir irade beyanının bulunmaması, davalıların kötü niyetli olduklarının ispatlanamaması ve taşınmazın rayiç değeri ile akit senedindeki değer arasındaki farkın tek başına kötü niyet karinesi sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun aynı gün içinde çok sayıda aracı farklı kişilere devretmesiyle oluşan tasarrufun iptali davasında, alıcıların borçlunun kötü niyetini bilip bilmediği ve devir işleminin ticari emtianın önemli bir kısmını kapsayıp kapsamadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun aynı gün içinde çok sayıda aracı devretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, alıcının borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması gerektiği, ayrıca devir işleminin ticari emtianın önemli bir kısmını oluşturduğu gözetilerek, İİK'nın 280/1, 3 ve son maddesi uyarınca tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan marka başvurusunun davacının tescilli markasıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve davalının kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel ve işitsel açıdan karıştırılma ihtimali yaratan benzerlik bulunduğu, davalının daha önce aynı ibareyi içeren başvurularının reddedilmiş olması ve kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen aynı sınıfları kapsayacak şekilde yeni başvuru yapmasının kötü niyetini gösterdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik nedeniyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili davasında sonradan malik olan davalının iyiniyetli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ehliyetsiz kişinin yaptığı satış işleminin yok hükmünde olması ve taşınmazın kısa sürede birden fazla kez el değiştirmesi, düşük bedelle satılması, alıcıların taşınmazı görmeden alması gibi durumlar kötü niyete karine teşkil ettiği ve davalıların iyiniyet iddiasını ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tapu iptaline ve tazminata ilişkin taleplerin, davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi sıfatıyla taşınmazı iktisap etmesi nedeniyle reddi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tapuda kayıtlı bir ayni hakkı, iyiniyetle iktisap ettiği ve davacının davalı şirketin kötü niyetini ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar, babalarından miras kalan ve uzun süredir zilyetliklerinde olan taşınmazların davalı belediye tarafından haksız olarak tapuya tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda, davalı belediyenin tapu kaydının dayanağı olan haritanın dava konusu taşınmazları kapsamadığı ve davacıların uzun süreli zilyetlikleri olduğu tespit edilerek, mirasçıların elbirliği mülkiyetindeki miras payları gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrasında, yükleniciden bağımsız bölümü satın alan üçüncü kişinin tapu kaydına dayanarak yaptığı iyiniyetli iktisabın korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin, taşınmazı yükleniciden satın alırken, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki esas borç ilişkisinden doğan sorunları bilmediği ve iyiniyetli olarak iktisap ettiği gözetilerek, tapu kaydına güven ilkesi gereğince üçüncü kişinin mülkiyet hakkının korunmasına ve yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte imzalarla yapılan tapu devri nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyi niyetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, sahtecilikle yapılan devri bildikleri veya bilmeleri gerektiği, bu nedenle iyi niyetli olmadıkları ve tapu siciline güven ilkesinden yararlanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrasında, yükleniciden tapu devri alan veya ipotek tesis ettiren üçüncü kişilerin tapuya güven ilkesi gereğince kazanımlarının korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu siciline güvenerek iyi niyetle ayni hak kazanan üçüncü kişilerin, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmenin feshinden etkilenmeyeceği ve Medeni Kanun'un 1023. maddesi gereğince haklarının korunması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.