Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kötü Niyetli Müktesip”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait daireye yaptığı masrafların satış vaadi veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsil edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir satış sözleşmesi bulunmaması ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacının kiracı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davacının satış vaadine dayanarak yaptığı masrafları talep edemeyeceği, ancak davalının davacının yaptığı masraflardan haberdar olması ve davacının bu masrafların kira bedelinden düşüleceği inancıyla hareket etmesi sebebiyle davalının kötü niyetli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği değerlendirilerek, yapılan faydalı masrafların kira bedelini aşıp aşmadığının tespiti için mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait aracın, davalılar tarafından hile yoluyla elinden alınarak üçüncü kişiye satılması nedeniyle açılan davada, üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı ve aracın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hile nedeniyle davacının rızası dışında elinden çıkan aracın, TMK m.989 kapsamında değerlendirilmesi ve üçüncü kişinin iyi niyetli olsa dahi, aracın açık artırma veya pazar gibi yerlerden edinilmediği durumlarda mülkiyetin korunduğu, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20. maddesi gereğince tescilin mülkiyetin geçişi için zorunlu olduğu ve tapu sicilindeki gibi trafik sicilinde de sicile güven ilkesinin mutlak olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının dolandırıcılık iddiasıyla, rızası dışında elinden çıkarılan aracın satış sözleşmelerinin iptali ve aracın kendisine iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın davacının elinden hileli yollarla ve rızası dışında çıktığının anlaşılması ve bu durumda davalı şirketin iyiniyetli olup olmamasının veya sicile güven ilkesinin uygulanabilirliğinin önem taşımaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Araç satış sözleşmesinin davacının iradesinin hile ile fesada uğratılması nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında kesinleşmiş dolandırıcılık cezası bulunması ve aracın kasko değerinin altında bir senetle satılmış olması hile iddiasını desteklediğinden ve aracın davacının rızası dışında elinden çıktığı anlaşıldığından, ilk satış sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle sonraki alıcıların da mülkiyeti kazanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elden çıkmış çeklere ilişkin iptal kararı alan lehdara ödeme yapan keşidecinin, sonradan çekleri elinde bulunduran hamile karşı çek bedelinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çeklerdeki lehtar cirosunun sahte olduğunun tespit edilmesi ve bu nedenle davalı bankanın yetkili hamil sıfatını taşımadığı, davacının çekleri iyiniyetle lehdara ödediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem yoluyla devredilen taşınmazın, davalının kötü niyetli olması sebebiyle tapu kaydının iptal edilip davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın inançlı işlem yoluyla devredildiğini bilmesi veya bilmesi gerektiği, dolayısıyla iyiniyetli üçüncü kişi sayılamayacağı ve davacıların inançlı işlem kapsamındaki borçlarının olup olmadığının tespiti ve varsa mahkeme veznesine depo edilmesi koşuluyla davanın sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Önceden orman niteliğinde olan bir taşınmazın kadastro ile tespit ve tescil edilip akabinde davacı tarafından satın alınması, sonrasında ise kamu malı niteliğinde olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescil edilmesi üzerine, davacının zararını hangi hukuki nedene dayanarak talep edebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki satış sözleşmesinin geçerli olduğu, taşınmazın üçüncü bir kişi tarafından satım anından önceki bir ayni hakka dayanarak alıcının elinden alınmasının zapt durumunu oluşturduğu ve bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunu doğurduğu, dolayısıyla davacının gerçek ve güncel müspet zararının hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu tarihte yapılan satış işlemiyle devredilen taşınmazın son alıcısının iyi niyetli olup olmadığı ve tapu iptal tescil davasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu tarihte yapılan vekaletname ve ilk satış işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, son alıcının mirasbırakanla akrabalık ilişkisi ve tanık beyanları dikkate alındığında iyi niyetli olmadığı, ödenen bedel ile taşınmazın değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve yapılan işlemlerin muvazaalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi şekle uyulmadan yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle alıcının ödediği paranın iadesi talebinde, iade edilecek miktarın belirlenmesi ve denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız iktisap hükümleri çerçevesinde, geçersiz sözleşme sebebiyle alıcının ödediği bedelin iadesinde denkleştirici adalet ilkesi gereğince, paranın ödendiği tarihteki alım gücünün iade tarihinde de korunması gerektiği ve iade miktarının, alıcının sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarih dikkate alınarak belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.