Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Köyde İlan”
- Uyuşmazlık: İcra yoluyla satılan taşınmazların köyde ilan edilmemesi nedeniyle ihalenin feshine dair yapılan şikayetin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün satış ilanı konusunda takdir yetkisi bulunsa da bu takdirin tarafların menfaatine uygun olması gerektiği, ihale konusu taşınmazların köyde bulunması sebebiyle köyde ilan yapılmasının talep ve talibi artıracağı ve taşınmazların gerçek değeri üzerinden satılmasını sağlayacağından, köyde ilan yapılmamasının taraf menfaatlerine aykırı olduğu ve ihalenin düşük bedelle sonuçlanmasına neden olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra yoluyla satışı yapılan taşınmazların köyde ilan edilip edilmediği ve ilan eksikliğinin ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 126/2. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında ilanın ilgililerin menfaatine uygun olarak yapılması gerektiği, somut olayda taşınmazların köyde bulunmasına rağmen köyde ilan yapılmamasının, potansiyel alıcı sayısını ve satış bedelini olumsuz etkilediği ve bu durumun ihalenin feshini gerektireceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanına alınması durumunda yapılan tespitin taşınmazın bulunduğu köyde de ayrıca ilan edilip edilmemesi gerektiği ve hak düşürücü sürenin başlayıp başlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanında yapılan kadastro tespitine ilişkin ilanın, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca yapılmasının gerekmediği, kadastro çalışma alanında yapılan ilan ve kesinleşme tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanına alınması nedeniyle kadastro tespitinin sadece çalışma alanında ilan edilmesinin yeterli olduğu, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmemiş olsa dahi hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde satışı yapılan taşınmaz için köyde ilan yapılmamasının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürünün takdir yetkisi dahilinde köyde ilan yapılmadan satış yapılabileceği, somut olayda taşınmazın değerinin çok üzerinde bir fiyata satılmış olması, ihaleye katılımın yeterli olması ve köyde ilan yapılmamasının borçlunun menfaatine zarar vermemesi gözetilerek, ihalenin feshine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale konusu taşınmaz köy sınırları içindeyken köyde satış ilanı yapılmamasının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 114/2 ve 126/son hükmü gereğince, taşınmazın köyde bulunması halinde, ihaleye olan talebi artırmak ve taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılmasını sağlamak amacıyla köyde de satış ilanının yapılması gerektiği, aksi halde özellikle taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesi durumunda borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş sayılacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale konusu taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunması nedeniyle, satış ilanının köyde yapılmamasının ihaleye olan talebi etkileyip etkilemediği ve borçlunun menfaatini ihlal edip etmediği, dolayısıyla ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshini isteyenin şikâyetinde karşı taraf olarak gösterilmeyen alacaklının, ihalenin feshini doğrudan etkileyen konumda ilgili kişi olması ve icra mahkemesince alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden karar verilmesi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gözetilerek, alacaklıya kararın tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na tekrar gönderilmek üzere mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışındaki bir kadastro çalışma alanına alınması durumunda yapılan tespitin, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmesinin gerekip gerekmediği ve buradan hareketle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine ilişkin ilanın hem kadastro çalışma alanında hem de taşınmazın idari olarak bulunduğu köyde yapılması gerektiği, aksi halde hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkının kısıtlanacağı gözetilerek, sadece çalışma alanında yapılan ilanın geçerli olmadığı ve davacının davasının hak düşürücü süre içinde açılmış sayılması gerektiği karşı oy gerekçesinde belirtilmiş ise de, çoğunluk görüşüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış ilanının köyde yapılmamış olmasının ihaleye olan talebi ve talibi etkileyip etkilemeyeceği ve bu durumun ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin davayı kabul beyanında bulunması nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 310. maddesinin 3. fıkrası gözetilerek, Yargıtay ek karar verilmek üzere dosyayı icra mahkemesine geri çevirmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davaya konu taşınmazların bir kısmının orman kadastro sınırları içinde kalıp kalmadığı ve davaya konu edilmeyen kısımlar hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davaya konu edilmeyen taşınmaz kısımları hakkında hüküm kurmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olması ve komşu köyde yapılan orman kadastrosunun dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ilan edilmediğinin tespiti gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, davaya konu taşınmazın bir kısmının orman kadastrosu sınırları içinde kalıp kalmadığı ve davanın bu kısım için reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın bazı bölümlerinin komşu köyün orman kadastrosunda tahdit sınırları içinde kalmasına rağmen, bu kadastronun taşınmazın bulunduğu köyde ilan edilmediği ve en eski hava fotoğraflarında bu bölümlerin orman sayılmayan yerler olduğunun anlaşılması, ayrıca mahkemenin talep sonucunu aşarak dava konusu edilmeyen kısım hakkında da hüküm kurması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin köy halkına yaptığı ilan ile vaat ettiği ekonomik desteğin ödül niteliğinde olup olmadığı ve davacının bu ödülü talep etme hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin köy halkına yaptığı ilanın Borçlar Kanunu'nun 9. maddesi kapsamında ilan yoluyla ödül vaadi niteliğinde olduğu ve davacının da ilan şartlarını sağlayan köylülerden biri olarak bu ödülü talep etme hakkının bulunduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.