Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kızlık Soyadı”
- Uyuşmazlık: Evli kadının, evlenmeden önceki kızlık soyadının nüfus kaydında hatalı yazılması sebebiyle açılan soyadı tashihi davasında, evlenme nedeniyle kapalı olan nüfus kaydında değişiklik yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14/2. maddesinde, kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kapalı kaydın yeniden açılabileceği ve değişikliklerin işlenebileceği hükmü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesinde kadının evlendikten sonra da kızlık soyadını kullanabileceği hükmü birlikte değerlendirilerek, davacının kızlık soyadını kullanabilmesi hakkının ve nüfus kaydındaki soyadı ile diğer belgelerdeki soyadının farklı olmasının yaratacağı karışıklığın kaydın yeniden açılması için haklı bir neden oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin velayet hakkına sahip olması, babanın çocuğa ilgi göstermemesi ve çocuğun okul gibi sosyal ortamlarda farklı soyadı nedeniyle sorun yaşaması nedeniyle annenin kızlık soyadının çocuğun soyadı olarak değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evli bir kadının, evlilik birliği devam ederken, kocasının soyadı yerine sadece kızlık soyadını kullanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evli kadının kocasının soyadını taşıma zorunluluğunun AİHS'nin 8. ve 14. maddeleri ile Anayasa'nın 17. maddesine aykırı olduğu, Anayasa'nın 90. maddesi gereğince temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin kanunlara göre üstünlüğü ve kadının kızlık soyadını kullanmasının aile birliğine zarar vermeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı ve annenin velayet hakkının tek başına çocuğun soyadının değiştirilmesi için yeterli olmadığı gözetilerek, çocuğun soyadının annenin kızlık soyadıyla değiştirilmesine karar veren yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annenin velayetinde olan çocuğun, annenin kızlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğunun ispat edilememesi ve değişiklik için çocuğun üstün yararının bulunduğunu ispatlayacak haklı bir gerekçe olmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilip değiştirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi için çocuğun üstün yararının gerekliliği ve davacı annenin bu durumu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun annesinin kızlık soyadını kullanmasına izin verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Velayet hakkı bulunan annenin, çocuğun üstün yararı da gözetilerek, çocuğun soyadını kendi kızlık soyadıyla değiştirme talebinde bulunabileceği ve somut olayda bu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annenin velayetinde bulunan çocuğun, annenin yeni eşinin soyadını alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Annenin, velayeti altında bulunan çocuğa kendi kızlık soyadını verebilme hakkı varken, yeni eşinin soyadını verme hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının annesinin nüfus kaydındaki kızlık soyadının düzeltilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, annesinin nüfus kaydındaki kızlık soyadının yanlış olduğunu iddia etmiş, ancak iddiasını ispatlayacak delil sunamadığından ve DNA testi yapılabilecek kişilere ulaşılamadığından, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararları yerinde görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış anne, velayeti kendisine verilen ortak çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesine izin verilmesini talep etmiş, baba ise buna karşı çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihi itibariyle annenin de babanın soyadını taşıyor olması ve çocuğun babanın soyadını kullanmasında bir olumsuzluk bulunmaması gözetilerek, çocuğun üstün yararı gereği davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Annenin velayeti altında bulunan müşterek çocuğun soyadının, annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun mevcut soyadının gülünç veya çocuğun yaşamında zorluk yaratacak nitelikte olmadığı, soyadı değişikliği için haklı ve meşru bir nedenin ispatlanamadığı ve çocuğun üstün yararının gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.