Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kaçak Elektrik Cezası”
- Uyuşmazlık: Borcundan dolayı elektriği kesilen bir abonenin, senksiyoner mührünü kırarak sayaçtan geçen elektriği kullanmasının kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13/b maddesi uyarınca, dağıtım şirketinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektriğin, yükümlülükler yerine getirilmeden ve izinsiz olarak açılıp kullanılmasının kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve lehte temyiz edilen kararda, suçun nitelikli zimmet olarak kabul edilmesi halinde hükmün düzeltilerek mi yoksa bozularak mı onanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, TCK'nın 247/2. maddesinde düzenlenen nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, ancak lehte temyiz bulunan dosyada suç vasfının tespitinde hataya düşüldüğünün belirlenmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden aleyhe değiştirme yasağı saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik cezasının iptali için açılan menfi tespit davasında, davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik tespit tutanağına fotoğraf/video gibi delillerin eklenmemiş olması, bilirkişi raporlarının kaçak kullanım olmadığı yönünde olması ve davalı şirketin davacının kaçak elektrik kullandığını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan borç tespit davasında, davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanağının geçerliliği ve davacının borçlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararlarında belirtilen hususlara uygun olarak, kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için gerekli incelemeyi yapmayıp, davacının kaçak elektrik kullanmadığına kanaat getirerek hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aboneliğini iptal ettirmeyen eski taşınmaz malikinin, taşınmaz devrinden sonra yeni malikler tarafından gerçekleştirilen kaçak elektrik kullanımından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak kullanımın haksız fiil niteliğinde olduğu ve abonenin aboneliğini iptal ettirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin illiyet bağını kesmediği gözetilerek, abonenin sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak düzenlenen idari para cezasının iptali için açılan menfi tespit davasında, kaçak tespit tutanağının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'ne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak tespit tutanağının, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26, 28 ve 29. maddelerine uygun şekilde düzenlenmediği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da bu yönde olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen borca ilişkin menfi tespit davasında, kaçak kullanım bedellerinin hesabında sulama sezonunun başlangıç tarihinin dikkate alınmasının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili EPDK kararına göre kaçak elektrik kullanım bedellerinin hesabında sulama sezonunun başlangıcının değil, kaçak kullanımın tespit edildiği tarihten geriye dönük olarak ilgili yönetmelik ve kararda belirlenen sürelerin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına kayıtlı elektrik aboneliğini kullanarak kaçak elektrik tükettiği iddiasıyla yargılandığı davada, karşılıksız yararlanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca zararın giderilmesi halinde ceza verilmeyip verilmeyeceği noktasında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaçak elektrik kullanımının tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde olup olmadığının, kullanılan sayaca müdahale edilip edilmediğinin ve sanığın kastının tespiti için eksik araştırma yapıldığı, ayrıca 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca sanığa, tespit edilecek zararı öderse ceza verilmeyeceğine dair bildirimde bulunulmadan beraat kararı verilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kaçak elektrik kullanmanın suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil ediyorsa hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kendi evinde elektrik enerjisi kullanmasının, abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi anlamına geldiği ve bu nedenle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, elektrik enerjisine ilişkin hırsızlık suçunun 6352 sayılı Kanun ile kaldırıldığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün denetlenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin takipte, davalının itiraz ettiği kısmın iptali ve takibin devamına dair talep.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanım bedeline KDV eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve mahkemenin taleple bağlılık ilkesini, davalının kabul ettiği KDV tutarını ve gecikme cezasını hatalı değerlendirdiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle dağıtım şirketlerine verilen mühürleme yetkisine dayanılarak konulan mührün, yetkili makam emriyle konulduğu ve bozulmasının kamu güvenini zedeleyeceği gözetilerek, eylemin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.