Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kabul.”
- Uyuşmazlık: Davalı, tapu iptali ve tescil davasını kabul ettiğini beyan ettikten sonra bu kabulünden dönmek istemesi üzerine, kabul beyanının geçerliliği ve davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, kabul beyanı verirken irade sakatlığı bulunduğunu ispatlayamaması ve davanın üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir nitelikte olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin, davalının kabulünden dönemeyeceğine ve ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalılardan ikisinin kabul beyanı doğrultusunda verilen kısmi kabul kararının temyiz edilmesi üzerine, davalılara ait payların tespitinde hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların kabul beyanlarının davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu ve davacıya ait olduğu kabul edilen kısmın diğer davalıların paylarından değil, kabul beyanında bulunan davalıların paylarından düşülerek tescili gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dâhili davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının, 6100 sayılı HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen davaya son veren taraf işlemlerinden olan davayı kabul niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dâhili davalının, davacının talep sonucunu açıkça kabul ettiğine dair bir beyanda bulunmadığı, aksine hissesine düşen miktarı ödemeyi kabul ettiğini belirttiği, bu nedenle davayı kabulün şartlarını taşımadığı ve davayı sona erdirici nitelikte olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan kabul beyanının kapsamı ve geçerliliği ile davacının tapu iptali ve tescil talebinin kısmi olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kabul beyanının davacının mülkiyetindeki 10/16 pay için geçerli olduğu, kalan 6/16 pay için ise kabul beyanı olmadığı, bu nedenle davanın 10/16 pay için kabulü, 6/16 pay için ise reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece tümden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların davayı kabul etmelerinin şarta bağlı olup olmadığı ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiklerini beyan etmelerine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması talebinin şarta bağlı kabul olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, davalıların bu beyanları olmasa dahi HMK’nın 312/2. maddesinin re'sen uygulanması gerektiği gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, davalının acele el koyma aşamasında belirlenen bedeli kabul etmesinin ve ferağ vermeye hazır olduğunu beyan etmesinin, davayı sonlandıran bir kabul sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kabul beyanının şarta bağlı olması, dava dilekçesinin belirli bir miktar içermemesi ve tapuda tescilin gerçekleşmemiş olması nedeniyle, hem usul hukuku anlamında bir kabulün, hem de Kamulaştırma Kanunu anlamında bir anlaşmanın varlığından söz edilemeyeceği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve bedele yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların davayı kabul etmelerine rağmen mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi üzerine, kabul beyanının hukuki sonuçlarının neler olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacıların taleplerini kabul etmelerinin kesin hüküm doğuracak nitelikte bir işlem olduğu, davalının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda kabul beyanının hak düşürücü süreye rağmen hüküm ifade edeceği ve davada taraf olmayan 3. kişilerin haklarını olumsuz etkilemeyecek şekilde tapu iptali ve tescili konusunda karar verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davalının bir kısmını kabul ettiği davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, bozmadan sonra verilen kısmi kabul kararının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının keşifte davanın bir kısmını kabul etmesinin kesin hüküm doğurduğu ve mahkemenin kabul kapsamını belirlemesi gerektiği gözetilerek, bozma ilamına uyularak verilen kısmi kabul kararının, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının özel trafosunun geçici kabulünü yapmaması ve abonesiz elektrik kullanımı nedeniyle kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlemesi üzerine, davacının muarazanın men'i ve cezai işlemin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının geçici kabul işlemlerini yürütmedeki kusuru ve bu kusur nedeniyle davacı adına düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve cezai işlemin hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ve cezai işlemin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan taşınmaz devrine karşı açılan tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasında, davalı şirketin davayı kabul beyanının geçerliliği ve davacıya verilecek bedelin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davayı kabul beyanının kayıtsız şartsız olmaması ve davacıya verilecek bedelin, davacının kabul etmediği adi yazılı sözleşmeye dayanılarak hesaplanması hatalı görülerek, davacıların öncelikli talebi olan tapu iptali ve tescili yerine bedele hükmedilmesinin isabetsiz olduğu ve usulüne uygun kabul beyanı olmadığından vekalet ücretine ve yargılama giderlerine kabul beyanı varmış gibi hükmedilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalete istinaden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde vekilin vekaleti kötüye kullanıp kullanmadığı ve davalılardan birinin kabul beyanında bulunması nedeniyle davanın kısmen kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin asıl davayı kabul etmesine rağmen, mahkemenin bozma kararına rağmen bu kabul beyanını dikkate almayarak ret kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas eden şirket ve kefillerine karşı açılan itirazın iptali davasında, iflas nedeniyle kayıt kabul davasına dönüşen dava için yerel mahkemenin kısmi kabul kararı vermesi üzerine davacı ve davalıların temyiz istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin iflası nedeniyle davanın kayıt kabul davasına dönüşmesiyle basit yargılama usulüne tabi olması gerekirken, diğer davalılarla birlikte ve aynı usulle yargılanması, ayrıca şirketin gerçek borcunun araştırılmayıp icra dosyası kapak hesabının esas alınması ve kefillerin kabul ettiği borç miktarı gözetilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.