Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kambiyo Senedine Mahsus Haciz Yoluyla Takip”
- Uyuşmazlık: Satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan genel haciz yoluna dayalı takibe yapılan itirazın iptali talebinin reddi üzerine, davacının temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının elinde kambiyo senedi bulunsa dahi genel haciz yoluyla takip başlatabileceği ve bu durumda da hukuki yararının bulunduğu, sonradan başlatılan kambiyo senedine dayalı takipte borcun ödenip ödenmediğinin, davanın devam edip etmeyeceği ve yargılama giderlerine ilişkin sonuca etkili olacağı gözetilerek, ilk takibe dayalı itirazın iptali davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tanzim tarihi gerçeği yansıtmadığı ileri sürülen kambiyo senedinin, kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senedinde yazılı tanzim tarihinin gerçek tanzim tarihiyle örtüşmesinin gerekmediği, senette belirli bir tanzim tarihinin bulunmasının yeterli olduğu ve şeklen geçerli bir kambiyo senedinde senet metninden anlaşılamayan hususların icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun senetteki imzaya itirazı üzerine yapılan bilirkişi incelemelerinde çelişkili raporlar çıkması nedeniyle takibin durdurulup durdurulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk üç bilirkişi raporunda senetteki imzanın borçluya ait olduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece bu raporlara aykırı olan dördüncü rapora itibar edilerek takibin durdurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için beşinci kez bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen bir bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda teminat amaçlı verildiğine dair bir açıklama bulunmadığı ve taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde de bu hususa dair bir kayıt olmadığı, ayrıca icra mahkemelerinin şekli inceleme yapması gerektiği gözetilerek, takibin iptaline ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazının, takip öncesi mi yoksa takip sonrası zamanaşımı itirazı olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonraki beş gün içinde yaptığı itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca takip öncesi zamanaşımı def'i olarak kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen bir bononun, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda ve kredi sözleşmesinde, bononun teminat senedi olduğuna dair açık bir kayıt bulunmadığı, icra mahkemesinin şekli inceleme yapmakla yetkili olduğu ve senedin teminat amaçlı olduğunun kabulü için neyin teminatı olduğunun açıkça yazılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlu şirketin çekteki imzanın yetkilisine ait olmadığı iddiasıyla yaptığı itirazın reddine ilişkin direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 170/3, m. 68a/IV, HUMK m. 309 ve HGK'nın yerleşik içtihatları uyarınca, çekin keşide tarihinde yetkili olan şirket temsilcisinin imzasının tespiti ve karşılaştırılması için gerekli incelemenin yapılmaması, ispat külfetinin çeki elinde bulunduran alacaklıda olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı emre yazılı bono ile başlatılan icra takibine karşı, keşidecinin senedin TKHK’ya aykırı olarak emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olduğu iddiasını, senedi ciro yoluyla devralan takip alacaklısına karşı ileri sürüp süremeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m.599 hükmü uyarınca keşidecinin, kendisi ile lehtar arasındaki ilişkiye dayanan def’ileri, senedi devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesinin kanundan doğan bir geçersizlik hali olsa dahi keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak senette, imza inkârı dışında yazıda sahtelik iddiası halinde HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin durup durmayacağı ve bu bağlamda, borçlu vekilinin sahtelik iddiası nedeniyle takibin durdurulması talebinden sonra alacaklı vekilinin haciz talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip hukuku bakımından İİK'nın HMK'ya göre özel kanun niteliğinde olması ve İİK'da imza inkârı dışında kalan itiraz türlerinin borca itiraz olarak düzenlenmesi, sahtelik iddiasının da bir borca itiraz niteliğinde olması ve İİK m.169/a'da düzenlenmiş olması sebebiyle HMK m.209'un uygulanamayacağı, ayrıca genel mahkeme veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş bir tedbir kararı da bulunmadığından icra dairesince haczin uygulanmasında usulsüzlük olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri üzerine yapılan takibe itirazın, daha önce aynı takip konusu için yapılmış ve derdest olan itiraz nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk ödeme emrine karşı yapılan itiraz derdest iken, ikinci kez gönderilen ödeme emrine dayalı olarak yapılan itirazın aynı takip konusu ile ilgili olması ve ilk itirazın kesin hükümle sonuçlanmamış olması sebebiyle derdestlik hükümleri gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.