Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kampanya İşçisi”
- Uyuşmazlık: Davacının yıl içinde çalıştığı süreler dikkate alındığında mevsimlik veya kampanya dönemi işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) nitelikte olduğu, işin ve işyerinin özelliğine göre yapılan incelemede çalışmanın mevsimlik olmadığı, davacının 11 aydan fazla çalıştığı dönemler de göz önüne alındığında yıllık izne hak kazandığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının yıl içinde çalıştığı süreler dikkate alındığında mevsimlik veya kampanya dönemi işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının, yılın belirli dönemlerinde faaliyetin yoğunlaştığı, diğer dönemlerinde azaldığı veya tamamen durduğu ve bu durumun yılın belli dönemlerinde tekrarlandığı iş tanımı olan mevsimlik iş değil, fasılalı çalışma niteliğinde olduğu ve özellikle işçinin her yıl 11 ay civarında çalıştırılması ve kısa bir askı süresinden sonra yeniden çalışmaya devam etmesi, yani yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde, Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak direnme kararındaki miktarın Özel Dairece denetlenmediği anlaşıldığından miktarın denetlenebilmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalışmasının mevsimlik iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) nitelikte olduğu, işin ve işyerinin özelliğine göre yapılan değerlendirmede 11 ayı aşan çalışmalarda dinlenme hakkının gözetilmesi gerektiği, bu nedenle davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak miktarın denetlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalışmasının mevsimlik iş niteliğinde olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının fasılalı (aralıklı) çalışma niteliğinde olduğu, işçinin her yıl 11 ay civarında çalıştırılması ve kısa bir askı süresinden sonra yeniden çalışmaya devam etmesi, diğer bir ifade ile yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerektiği, bu nedenle de yıllık izin ücretine hak kazandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, miktarın denetlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının vasıf değişikliği işleminin iptali talebiyle açtığı davanın hukuki yararının bulunup bulunmadığı ve davalı tarafından yapılan vasıf değişikliği işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının ücretinde değişikliğe neden olan vasıf değişikliği nedeniyle hukuki yararının bulunduğu, Endüstriyel İlişkiler Kurulu kararının usulsüz olduğu, kurulun işçilere yaptırım uygulama görevinin bulunmadığı, toplu iş sözleşmesinde vasıf değişikliğinin disiplin cezası olarak düzenlenmediği ve işverenin disiplin hükümlerini dolanarak yetkisiz bir kurul aracılığıyla hukuka aykırı bir işlem yaptığı gerekçesiyle davacının talebini kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı idarede yılın bir bölümünde geçici işçi, kalan bölümünde ise alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrasına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde aynı işi yapmasına rağmen yıl içerisinde belirli sürelerle davalı idare ve alt işveren bünyesinde çalıştırılması suretiyle haklarının kısıtlandığı, bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrasına aykırı olduğu ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak alacak miktarının tespiti için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı İdarede her yıl 5 ay 29 günü aşmayacak şekilde çalıştıktan sonra yılın kalan döneminde aynı işte alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının, 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında geçici işçi olarak çalıştırılması hükmüne uygun olup olmadığı ve davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen, yıl içerisinde 5 ay 29 günü aşmayacak şekilde davalı idarede çalıştıktan sonra, yılın kalan döneminde alt işverenlerde çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrasına aykırı olduğu ve muvazaalı işlem yapıldığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi direnme kararı alacağın miktar yönünden inceleme yapılmak üzere Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Norm kadro sisteminde çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygunluğu ve alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve bu süreye ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı ve alt işverende geçen süreler için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak talep edip edemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçici işçi olarak çalıştırıldığı sürelerin mevsimlik işlere ilişkin yasal sınırlamalara uygun olduğu, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlerde ise alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de kanıt bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı ve bu durumun usuli kazanılmış hak ihlali oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un geçici işçi çalıştırma süresini 6 aydan az olacak şekilde sınırlandırması ve davacının alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde farklı bir iş sözleşmesine tabi olması gözetilerek, davalı idarenin uygulamasının hukuka uygun olduğu ve bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan bir işçinin, 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygunluğu ve bu süre zarfında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının 5620 sayılı Kanun'a uygun olduğu, ancak alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, mahkemece bu husus gözetilmeden hüküm kurulduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinden feragat edip etmediği araştırılmadan karar verildiği gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışma yapılan davalı Kurumda 6 ay geçici işçi ve 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılan davacının, talep ettiği ücret ve sosyal hak farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesinde geçici işçi pozisyonlarında en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılabileceğinin öngörülmesi ve buna aykırılık halinde işlemi yapan kamu görevlisinin kişisel hukuki sorumluluklarının bulunması karşısında, davalı işverenin 5 ay 29 gün sonra iş sözleşmesini sonlandırmasının hukuka aykırı olmadığı ve davacının yılın kalan günlerinde aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının işyeri devri olarak nitelendirilse dahi devirden önce iş sözleşmesi feshedilmiş olduğundan alt işveren nezdinde geçen çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı ve bu nedenle alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.