Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamuya Geçiş”
- Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom’da iş sözleşmesiyle çalışan davacının, kamuda çalışan personele ödenen ek ödeme ve denge tazminatına denk fark ücret alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Türk Telekom'da nakle tabi kapsam dışı personel olarak çalıştığı dönemde, 375 sayılı KHK’nin Ek 3. maddesi uyarınca yapılan ek ödeme ve denge tazminatından yararlanamayacağı, zira bu düzenlemenin sadece belirtilen kamu kurumlarındaki personeli kapsadığı ve genel bir ücret artışı niteliğinde olmadığı, ayrıca davacı ile imzalanan 2. Tip İş Sözleşmesi’nin de bu ödemeleri kapsamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonucu başka bir kuruma nakledilen kapsam dışı işçinin maaş nakil ilmuhaberinde, çalıştığı dönemde aldığı ikramiyenin de gösterilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 29. maddesinde, özelleştirilen ... A.Ş.’deki işçilerin nakillerine ilişkin özel bir düzenleme getirildiği, bu düzenlemeye göre davacının kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamında aldığı ikramiyenin, ... Başkanlığına bildirilen ücrete dahil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı, 4046 sayılı Kanun'un 22/5. maddesinin davacı hakkında uygulanamayacağı ve ikramiyenin maaş nakil ilmuhaberindeki ücrete eklenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonucu başka bir kuruma nakledilen kapsam dışı işçiye ödenen ikramiyenin, maaş nakil ilmuhaberine dâhil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 29. maddesinin, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 22. maddesine göre özel bir düzenleme içermesi ve davacıya ödenen ikramiyenin, kamuya geçiş hakkını saklı tutarak imzaladığı sözleşme kapsamındaki kapsam dışı işçilik süresiyle sınırlı olması, Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ücrete dâhil edilmesi yönünde bir düzenleme bulunmaması ve 4046 sayılı Kanun'un 22/5. maddesinin davacı hakkında uygulanamayacağı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kamuya geçişinden sonra ücretinin toplu iş sözleşmesine uygun şekilde ödenmediği iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk son tutanağı ile dava tarihi arasındaki dönem ve Ocak 2021 dönemi ilave tediyesi yönünden nasıl karar verilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararına uygun olarak, arabuluculuk son tutanağı ile dava tarihi arasında kalan dönem için arabuluculuk şartının eksikliği ve Ocak 2021 dönemi ilave tediyesine hak kazanılmadığının tespiti gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş sonrası ücretinin nasıl belirleneceği ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet alım sözleşmelerinin kadroya geçişle birlikte feshedilmiş sayılması ve yeni ücretlendirmenin Yüksek Hakem Kurulu kararına bağlı olması, ayrıca davacı ile işveren arasında akdedilen iş sözleşmesinin ücretinin tespiti için incelenmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kamuya geçiş yapan işçinin ikramiye farkı alacağına hangi tür faiz uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçiş sonrası yararlandığı toplu iş sözleşmesinin, 6356 sayılı Kanun kapsamında olmadığı ve Yüksek Hakem Kurulu kararı ile belirlendiği gözetilerek, ikramiye farkı alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu işçisinin, kadroya geçiş sonrası ikramiye farkı alacağına uygulanacak faiz türünün ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK'nin geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçişlerde kamu maliyesine ek yük getirilmemesi amacıyla Yüksek Hakem Kurulu kararına göre belirlenen ücret ve mali hakların esas alınması gerektiği, davacının ise 6356 sayılı Kanun kapsamında yararlandığı bir toplu iş sözleşmesi bulunmadığı gözetilerek ikramiye farkı alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, Türk Telekom'da iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı dönemde eksik ödendiği iddia edilen ek ödeme farklarının tahsili istemine ilişkin olarak açılan davada, mahkemece verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma sonrası tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında, hüküm altına alınan ücret alacağı miktarı yönünden çelişki bulunduğu, bu durumun HMK’nın 294. ve 297. maddelerine aykırılık oluşturduğu ve yargılamanın aleniyet ilkesine de aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Türk Telekom’da iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı dönemde eksik ödendiği iddia edilen ücret alacağının (denge tazminatı farkı) belirlenmesine ilişkin yargılamada, yerel mahkeme kararının Özel Daire bozma ilamına karşı direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasında çelişki bulunduğu, bu durumun HMK'nın 294/3. ve 298/2. maddelerine ve 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı'na aykırı olduğu, anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesine dayanarak talep ettiği denge tazminatından kaynaklanan fark ücret alacağının belirlenmesi için mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen direnme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, bu nedenle HMK’nın ilgili maddeleri gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesine dayanarak talep ettiği denge tazminatı farkı alacağının belirlenmesi için mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında ücret miktarı yönünden çelişki bulunduğu, bu durumun yargılamanın aleniyeti ilkesine ve 6100 sayılı HMK’nın 294. ve 297. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödemeden (denge tazminatı) kaynaklanan fark ücret alacağının belirlenmesi için mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma sonrası tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında ücret alacağı miktarı yönünden çelişki bulunduğu, bu durumun HMK’nın 294. ve 297. maddelerine aykırılık teşkil ettiği ve kararın anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte olması gerektiği gözetilerek direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.