Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanun Yolu Bildirimi”
- Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanmanın yeterli olup olmadığı veya İİK m. 304/1 uyarınca ayrıca tasdik duruşmasından önce yazılı itirazda bulunmanın gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK’nın 308/a maddesinde kanun yoluna başvuru hakkı tanınan “itiraz eden alacaklı” deyiminden, tasdik duruşmasından önce itirazlarını bildiren ve tasdik talebinin incelendiği duruşmaya gelerek konkordatonun tasdiki talebinin reddine karşı itirazlarını dile getiren alacaklının kastedilmesi gerektiği, alacaklılar toplantısında ret oyu kullanan alacaklının ayrıca yazılı bir itirazda bulunmadan kanun yoluna başvurma hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, iş sözleşmesinin fesih sebebine ilişkin maddi olguda yanılarak karar vermesi ve Yargıtay’ın bu kararı önce onayıp, sonrasında maddi hata düzeltme talebi üzerine bozmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, mahkemenin, taraflarca uyuşmazlık konusu edilmeyen, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği hususunda yanılarak işçi tarafından feshedildiğini kabul etmesinin ve buna göre hüküm kurmasının maddi hataya dayandığını, bu sebeple usuli kazanılmış hak oluşmayacağını gözeterek, Özel Daire’nin onama kararını kaldırarak verdiği bozma kararını korumuş, mahkemenin direnme kararını ise bozmuştur. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, sonradan yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler dikkate alınarak bozulması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan lehe değerlendirme yapılması gerekenler hakkında bozma kararı verilmesi gerektiği, ayrıca TCK'nın 7. maddesi uyarınca lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato hakkında verilen tasdik kararına karşı, sadece tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildiren alacaklılar mı yoksa konkordato teklifine karşı olumsuz oy kullanan tüm alacaklılar da istinaf yoluna başvurabilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 308/a maddesindeki "itiraz eden alacaklılar" ibaresinin, İİK'nın 304. maddesi uyarınca tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini yazılı olarak bildiren ve duruşmaya katılan alacaklılar ile sınırlı olduğu, konkordato teklifine red oyu veren ancak tasdik duruşmasından önce itiraz sebeplerini bildirmeyen alacaklının istinaf hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gıyapta verilen istinaf kararının sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine tebligat yapılmadan yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılaması neticesinde verilen kararın kural olarak hem sanığa hem de varsa müdafiine ayrı ayrı tebliğ edilmesi gerektiği, müdafiine yapılan tebligata rağmen müdafi tarafından kanun yoluna başvurulmadığı durumlarda sanığa da tebligat yapılarak kanun yolu başvuru süresinin işletilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına başka işverenler tarafından sigorta bildirimi yapılmış olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesinin bu işverenleri davaya dahil etmeksizin karar verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp yeniden hüküm kurmasıyla ilk derece mahkemesi kararının hukuken ortadan kalktığı, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına yapılan diğer sigorta bildirimlerinin bu işverenlerin hak alanını etkileyeceği ve davanın kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca diğer işverenleri davaya dahil etmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararının istinaf başvuru süresinin, kısa kararın tefhim edildiği tarih yerine gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren başlayıp başlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararında kanun yolu başlangıcının gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün olarak belirtilmesi, yasal on günlük istinaf süresinin tebliğden başlayacağına ilişkin haklı beklenti yarattığı ve usulüne uygun bir tefhim yapılmadığı için sürenin gerekçeli kararın tebliğinden başlatılması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına başka işverenlerce sigorta bildirimi yapılmış olması nedeniyle, bu işverenlerin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davasında, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına sigorta bildirimi yapan diğer işverenlerin, verilecek kararın haklarını etkilemesi ve fiili çalışmanın tespiti için gerekli delillere ulaşılmasını sağlayacak olmaları gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca davaya dahil edilmeleri gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kararın tefhim edildiği tarihte değil, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte yapılması nedeniyle süresinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde gerekçeli karar tebliğ edilmeden usulüne uygun tefhim yapılmadığı ve istinaf kanun yolu süresinin tebliğ tarihinden başladığı gözetilerek, icra mahkemesi kararında istinaf süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağının belirtilmesinin hukuka uygun olduğu ve bu tarihten itibaren yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, kısa kararın yüzüne karşı tefhim edildiği ancak gerekçeli kararın daha sonra tebliğ edildiği durumda, hangi tarihten itibaren süresinde sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, kısa kararda hüküm fıkrası ve gerekçesiyle açıklanmadığı için usulüne uygun tefhim yapılmamış sayılacağından, istinaf kanun yolu süresinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra ceza mahkemesince verilen hükümde kanun yolu bildiriminde yer alan temyiz süresi ve başlangıcıyla ilgili hatanın, eski hale getirme sebebi sayılıp sayılmayacağı ve sanık müdafiinin temyizinin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'ndaki suçlara ilişkin kanun yollarının karmaşık yapısı ve avukatların dahi yanılgıya düşebilecek olması, hükmün tefhiminden itibaren işlemesi gereken temyiz süresinin, mahkemece tebliğden itibaren işleyeceği şeklinde yapılan yanıltıcı kanun yolu bildiriminin sanık müdafii için hak kaybına yol açabileceği gözetilerek Özel Daire'nin, sanık müdafiinin temyiz istemini süresinde kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.