Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanun Yoluna Erişim Hakkı”
- Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen sanık ve müdafisinin, bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafinin, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olsalar dahi bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etme haklarının bulunduğu, CMK’da aksi yönde bir sınırlamanın olmadığı, bu yönde bir yorumun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile AİHS'in 6. maddesinde yer bulan adil yargılanma hakkının ihlaline yol açabileceği gözetilerek Özel Daire’nin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalınması nedeniyle verilen kesinlik kararının, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen ek 6. madde hükmüyle temyiz edilebilir hale gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kadastro öncesi uyuşmazlıklarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açılmasının, adil yargılanma hakkı ve kanun yoluna erişim hakkı gereği, yasanın yürürlüğe girmesinden önce verilmiş ve kesinleşmiş kararlara da uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve esas hakkında verilen kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, kapsam dışı personele toplu iş sözleşmesi zammını yansıtmama gerekçesiyle açılan işçilik alacakları davasında, davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının elektronik tebligat yoluyla tebliğinden itibaren iki haftalık temyiz süresi içerisinde temyiz dilekçesinin UYAP sistemine kaydedilmemiş olması ve kanunda öngörülen kesin sürelerin hakim tarafından uzatılamayacağı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, alacaklının tasdik duruşmasından önce yazılı olarak itirazda bulunmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato sürecinin hızlı işlemesi amacıyla İİK m. 304/1'de öngörülen usule uygun olarak itiraz etmeyen alacaklıların, İİK 308/a'da belirtilen "itiraz eden diğer alacaklılar" kapsamında olmadığı ve tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvuramayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetkisizlik kararı veren mahkemenin, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için öngörülen iki haftalık süreyi kararında belirtmemesinin davacının mahkemeye erişim hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 20/1. maddesinde belirtilen iki haftalık sürenin kanun yolu niteliğinde olmayıp, usule ilişkin hak düşürücü bir süre olduğu, ayrıca Anayasa'nın 40/2. maddesinin ve AİHS'nin 6. maddesinin, mahkeme kararlarında bu sürelerin ayrıca belirtilmesini zorunlu kılmadığı gözetilerek, mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordatonun kısmen feshi davasında, mahkeme kararında hatalı olarak gösterilen iki haftalık istinaf süresi içinde yapılan başvurunun, kanunda öngörülen on günlük süreyi geçirmiş olması nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin kararda kanun yollarını ve sürelerini doğru gösterme yükümlülüğünün kamu düzenine ilişkin olduğu, bu yükümlülüğün ihlali nedeniyle mahkemece hatalı gösterilen süre içinde yapılan istinaf başvurusunun reddinin, mahkemeye erişim hakkını ihlal edeceği ve usule ilişkin kazanılmış hak doğurmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için, konkordato projesine ret oyu veren alacaklının, tasdik duruşmasından en az üç gün önce itiraz sebeplerini yazılı olarak mahkemeye bildirmesi şartının aranıp aranmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 308/a maddesinde düzenlenen "itiraz eden alacaklı" kavramının, tasdik duruşmasından önce itirazlarını yazılı olarak bildiren alacaklılarla sınırlı olduğu, konkordato sürecinin hızlı işlemesi amacıyla yasa koyucunun bu yönde bir sınırlama getirdiği ve bu sınırlamanın hak arama özgürlüğüne aykırı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verilmesinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen istinaf reddine ilişkin karara uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın değeri değil taşınmaz üzerindeki hakların tespiti ve tapu sicilinin doğru oluşturulması amacını taşıması, bu tür davalarda verilen kararların denetlenmesinin kamu yararı bakımından önem arz etmesi ve adil yargılanma hakkının güvencesi de gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmünün yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı ve istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK'nın 164. maddesi uyarınca istinaf süresi 10 gün olmasına rağmen, mahkeme kararında 2 hafta olarak belirtilmesi nedeniyle davalının bu süre içinde yaptığı istinaf başvurusunun geçerli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 297. maddesi gereğince mahkemelerin kararlarında kanun yollarını ve sürelerini doğru gösterme yükümlülüğünün kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu hususta taraf lehine kazanılmış hak iddia edilemeyeceği, mahkemenin hatalı süre göstermesi nedeniyle tarafın kanun yoluna başvurma hakkını kullanamamış sayılacağı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararı da gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olup olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, dava konusu taşınmazların değerinden ziyade hakların tespiti ile ilgili olan kadastro ihtilaflarında, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi kesin nitelikteki kararlara uygulanabileceği ve bu kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla takipte itirazın kaldırılması ve iflas davasında, mahkeme kararında istinaf süresinin hatalı gösterilmesi nedeniyle, hatalı gösterilen süre içerisinde yapılan istinaf başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçeli kararında kanunda öngörülen 10 günlük istinaf süresi yerine hatalı olarak 2 haftalık süre göstermesinin tarafı yanıltabileceği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas, 2023/2 sayılı kararındaki ilke gözetilerek, hatalı gösterilen süre içinde yapılan istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun yasal süresi içinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 432/5 uyarınca direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinin 7 gün olduğu, mahkemenin ek kararında hatalı olarak 15 günlük süre belirtmesinin ve davacı-karşı davalının bu hataya uyarak süreyi geçirmesinin temyiz hakkını kullanmasına engel teşkil ettiği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.