Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kararın İnfazı”
- Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, denetimli serbestlik kararı verilmesini müteakip kuruma dönmemesi ve firar etmesi nedeniyle verilen disiplin cezasına yapılan itirazın reddine ilişkin infaz hakimliği kararlarının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının tebliğ edilip edilmediği araştırılmadan açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi ve firar nedeniyle verilen disiplin cezası öncesinde yasal süreler içinde disiplin soruşturmasına başlanmaması ve savunma hakkı tanınmaması gözetilerek yerel mahkeme kararları kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün infaz aşamasında, hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla verilen davanın ortadan kaldırılması kararına karşı başvurulacak kanun yolunun temyiz mi yoksa itiraz mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesinde düzenlenen ve infaz aşamasında verilen kararlara karşı kanun yolunun itiraz olduğu, hükmün yorumu, cezanın hesabında duraksama, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği veya lehe kanun durumlarında hükmü veren mahkemeden karar istenebileceği, somut olayda ise kesinleşmiş hükmün infazı sırasında dava zamanaşımı nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için verilen kararın infaza ilişkin olduğu gözetilerek itiraz yoluna başvurulması gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek ilamlardan en ağır cezayı içerenin esas alınmasının zorunlu olup olmadığı ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilip ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmamasının kazanılmış hakka konu olup olmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda açıkça gösterilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının koşullu salıverilme süresini etkilediği ve birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa, infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınması gerektiği, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasını da kapsadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek Özel Daire onama kararındaki ilgili açıklamanın çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içinde suç işlemesi nedeniyle verilen aynen infaz kararının hangi infaz hakimliği tarafından kaldırılabileceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen şartla tahliyenin geri alınması ve aynen infaza ilişkin kararın infazının yapıldığı yer Antalya iken, yetkisiz Diyarbakır İnfaz Hâkimliğinin kararı kaldırmasının hukuka aykırı olması gözetilerek, itirazı reddeden merci mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, denetimli serbestlik kararının tebliğ edilmeden açık ceza infaz kurumuna iade edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlüye, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmesine rağmen bu kararın kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği, tebliğ edilmemiş bir karara istinaden denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın tekerrür hükümlerine göre cezalandırılmasında, tekerrüre esas alınan hükmün kararda belirtilmesi zorunluluğu, uyarlama kararı gerekliliği, denetim süresinin belirlenmesinin yerel mahkemenin takdirine bırakılıp bırakılamayacağı ve aleyhe temyiz yasağı kapsamında değerlendirilebilecek hususlar.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, tekerrüre esas alınan hükmün kararda gösterilmesi zorunlu olmadığı, ancak yerel mahkemece gösterilmişse ve bu hükümle ilgili uyarlama gerekiyorsa, uyarlama yapılmadan tekerrür hükümlerinin uygulanmasının doğru olmadığı, denetim süresinin belirlenmesinin infaz aşamasındaki mahkemenin takdirine bırakılması gerektiği ve TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasında cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine ayrıca hükmedilmemesinin aleyhe değiştirme yasağı kapsamında olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında karşılaşılan diğer problemler.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda açıkça gösterilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının koşullu salıverilme süresini etkileyen bir infaz rejimi olarak düzenlendiği, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek mahkumiyetin varlığı halinde infaz aşamasında en ağır cezanın esas alınması gerektiği ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin denetimli serbestliğin uygulanmasını da kapsadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, hakkında verilen denetimli serbestlik kararını takiben denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 iznindeyken hakkında verilen denetimli serbestlik kararının tebliğ edildiği ve kendisine bu hususta gerekli bilgilendirmenin yapıldığı, hükümlünün ise yasal süre içerisinde geçerli bir mazereti olmaksızın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gözetilerek, açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin infaz hakimliği kararının hukuka uygun olduğu ve kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 izninde bulunan hükümlünün, hakkında verilen denetimli serbestlik kararına rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna iade edilmesine dair kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Covid-19 izninin bitiş tarihi ve hakkında verilen denetimli serbestlik kararı kendisine SMS ile bildirildiği, bu nedenle tebligatın usulüne uygun yapıldığı ve hükümlünün geçerli bir mazereti olmaksızın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı gözetilerek, açık ceza infaz kurumuna iade kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece sanık hakkında tekerrüre esas alınamayacak bir hükümlülük esas alınarak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi üzerine, Yargıtay Özel Dairesi'nin kazanılmış hakkı gözeterek en ağır cezayı içeren ilamı tekerrüre esas alıp hatalı gösterilen ilamı çıkararak hükmü düzelterek onamasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, tekerrüre esas alınamayacak veya en ağır olmayan bir hükümlülük esas alınarak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi halinde, lehe temyiz bulunsa dahi sanığın bu yanılgılı uygulamadan yararlanmasının önlenmesi ve kazanılmış hakkının korunması amacıyla, en ağır cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması gerektiği ve koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle eklenecek süreden fazla olamayacağı gözetilerek, Yargıtay Özel Dairesi'nin kararı bozulmuş ve yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.