Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kararın Kesinleşmesi”
- Uyuşmazlık: Yargılama devam ederken süresi dolan vekâletnamenin yenilenmemesinin haksız azil sayılıp sayılmayacağı ve davacının başarıya bağlı ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamenin süresinin dolmasının haksız azil olarak değerlendirilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin başarıya bağlı ücretin davanın davalı lehine kesinleşmesi durumunda ödeneceğini öngördüğü, araştırmaya yönelik bozma kararının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve vekâletnamenin süresinin dolduğu tarihte davanın henüz kesinleşmediği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca açılacak tazminat davaları açısından tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkeme hükmünün kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat istemlerinin asıl davanın sonucunu etkilemediği ve asıl davanın sonucuna bağlı olmadığı, bu nedenle de tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkemece hüküm verilmesini veya verilen hükmün kesinleşmesini bekleme zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, bozma ilamına rağmen mahkemenin komisyon kararına aykırı şekilde hüküm kurması.
Gerekçe ve Sonuç: Tespite itiraz davasının reddinin, aleyhine dava açılan komisyon kararının kesinleşmesi sonucunu doğurduğu ve tapu müdürlüğünün mahkeme kararının gerekçe kısmını yorumlayarak yaptığı tescilin yolsuz olduğu gözetilerek, davacının miras payı dışında kalan ve davalıya ait olması gereken paylar yönünden de iptal-tescil kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uluslararası karayolu eşya taşımacılığında (CMR), üst taşıyıcının alt taşıyıcıya rücu ettiği tazminat alacağı için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, rücu talebine esas teşkil eden mahkeme kararının kesinleşme tarihinin tespiti ve zamanaşımı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın, üst taşıyıcı ile taşıtan arasındaki davada verilen ve üst taşıyıcının temyizden feragat ettiği kararın kesinleşme tarihinin, feragat tarihi değil, karar düzeltme yolu da tüketildikten sonraki tarih olduğu, bu tarihten itibaren CMR'ye göre bir yıllık zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, marketten satın almak istediği tavuğun üretim tarihinin satış tarihinden sonraki bir güne ait olması sebebiyle manevi tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hükmün davalılardan biri yönünden temyiz edilmeksizin kesinleşmesine rağmen, direnme kararında bu davalı aleyhine yeniden hüküm kurulması ve durumunu ağırlaştırıcı şekilde manevi tazminat ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, idarenin yanıltması sonucu feragat ettiği tapu iptal ve tescil davasına konu taşınmaz için yeniden tapu iptali ve tescil talebinde bulunması ve olmadığı takdirde tazminat istemesi üzerine, davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davasından feragat etmesi ve bu kararın kesinleşmesi, ayrıca yargılamanın iadesi talebinin de reddedilerek kesinleşmesi nedeniyle aynı konuda açılan tapu iptali ve tescil talebinin kesin hüküm oluşturması ve tazminat talebinin de daha önceki davada reddedilerek kesinleşmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin işçi tarafından istifa yoluyla mı yoksa işverenin fazla mesai ve ulusal bayram ücretlerini ödememesi nedeniyle haklı nedenle mi feshedildiği ve buna bağlı olarak işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, kıdem tazminatı talebi dışındaki asıl ve birleşen dava konusu alacaklar yönünden önceki karara atıf yapılarak hüküm kurulması ve 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun şekilde tüm alacak kalemleri hakkında hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK), marka tescil başvurusunun reddine ilişkin itiraz incelemesinde, itiraz dilekçesinde belirtilen talep ve gerekçelerin dışında, re'sen inceleme yaparak başvurunun tamamını reddetme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: YİDK'nın inceleme yetkisinin, Markalar Dairesi tarafından verilen kararın kapsamı ve kendisine yapılan itirazla sınırlı olduğu, itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususlarda inceleme yaparak yetkisi dışında kalan marka başvurusunun reddine karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardından yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemeleri'nin faaliyete geçtiği tarihten sonra verilen kararlar için karar düzeltme yolunun öngörülmemesi ve Yargıtay'ın onama kararıyla Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesinleşmesi gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat davasının zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yoklukta verilen beraat kararının tebliğ edilmemesi ve davacıların kendiliğinden başvuru yaparak kararı kesinleştirmesi üzerine, kararın verildiği tarihten itibaren üç ay içinde kesinleşmemiş olması halinde, kararın 466 sayılı Kanun uyarınca açılacak tazminat davaları yönünden üç ay sonunda kesinleşmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağı ve bu süre geçtikten sonra açılan tazminat davasının süresinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat davasının zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve davanın süresinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yoklukta verilen beraat kararlarının, 466 sayılı Kanun uyarınca açılacak tazminat davaları bakımından, kararın verildiği tarihten itibaren üç ay sonra kesinleşmiş sayılacağı, davanın da bu tarihten itibaren on yıl içinde açılması gerektiği, somut olayda ise bu sürelerin aşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin kira tespit davasında vekalet ücretini Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne aykırı olarak hesaplaması nedeniyle devletin tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin vekalet ücretini hesaplarken yaptığı hata, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık oluşturmadığı ve HMK 46/1-c maddesindeki devletin tazminat sorumluluğu koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.