Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karar Türleri”
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açılan davanın, tam ıslah yoluyla kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından birinde davanın türünün tam ıslah yoluyla değiştirilip değiştirilemeyeceğine ilişkin bir gerekçe bulunmazken, diğer kararda ise tam ıslaha ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığından, uyuşmazlık konusu hakkında hukuki bir değerlendirme ve açıklama yer almadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı arsa sahibinin, davalı yükleniciden, imzalanan ek protokolde kararlaştırılan tazminatı isteyip isteyemeyeceği ve davalı aleyhine başlatılan icra takibinde haklı olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin, imar planının iptal edildiğini bilmesine rağmen ek protokolü imzalayarak taahhüdünü yerine getirmediği ve davacı arsa sahibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmakta haklı olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin kadro değişikliği sonrasında fiilen aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen idarecilik priminin kesilmesi nedeniyle açtığı işçilik alacağı davasında, prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadro değişikliği sonrasında fiilen aynı işi yapmaya devam ettiği ve toplu iş sözleşmesi hükmü gereğince idarecilik primi almaya hak kazandığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kabul kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen "ceza verilmesine yer olmadığı" kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286/2-h maddesinde, "ceza verilmesine yer olmadığına" ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararların temyiz edilemeyeceği açıkça düzenlendiği gözetilerek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı ülke mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün Türkiye'de infazına yönelik uyarlama kararına karşı başvurulacak kanun yolunun itiraz mı yoksa temyiz mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 26/5. maddesi ile Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi’nin 37. ve 41. maddeleri uyarınca yabancı ülke mahkemelerince verilen mahkûmiyet kararlarının Türkiye'de infazına yönelik uyarlama kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulacağı gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz incelemesi sonucu verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın itiraz merciine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrası, yükleniciden devralınan bağımsız bölümün davalıya satışı sonrasında, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve tapu iptal tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin edimini yerine getirmemesi sebebiyle feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye devredilen bağımsız bölümü, davalının tapu iptali ve tescil davası açıldığını bilerek veya bilebilecek durumda olmasına rağmen düşük bedelle iktisap etmesi ve iyi niyetli üçüncü kişi şartlarını taşımaması gözetilerek, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mukataalı vakıf taşınmazının Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihinin mi yoksa tapu kaydının işlenme tarihinin mi 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesinin uygulanmasında esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2888 sayılı Kanun ile değişik 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 29. maddesi gereğince, Hazine adına intikal işleminin tapu kütüğüne işlenmemiş olması ve 2888 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra tapuda Hazine adına tescil işleminin yapılmış olması gözetilerek, taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğuna ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kadro ismi değiştikten sonra da fiilen aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen kesilen C grubu idareci primine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 14 Eylül 2015 tarihinden önce C grubu idareci primi alıp almadığının ve fiilen yaptığı işin toplu iş sözleşmesindeki C grubu idareci primi şartlarını sağlayıp sağlamadığının tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin kadro değişikliği sonrasında fiilen aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen idarecilik priminin kesilmesi nedeniyle açılan işçilik alacağı davasında, işçinin prime hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadro değişikliği sonrasında da fiilen aynı işi yapmaya devam ettiği ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca idarecilik primine hak kazandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme ve arama kararlarının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemlerin zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti kararında kimlik bilgisi yerine kod adı kullanması, teknik araçlarla izleme kararında somut delil ve kuvvetli şüphe bulunmaması, yetkisiz olduğu halde arama kararı vermesi ve bu kararların katılanın mağduriyetine sebep olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmuş ise de, aynı soruşturma dosyası kapsamında ve aynı katılana yönelik olarak aynı gün verilen üç ayrı karar tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, Özel Daire kararının sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın istinaf mahkemesince beraat kararı verilerek değiştirilmesinin temyiz edilebilir olup olmadığı ve mahkumiyet kararı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf mahkemesinin ceza verilmesine yer olmadığı kararını beraat kararına çevirmesinin hüküm türünü değiştirdiği ve bu nedenle temyiz edilebilir olduğu, dosya kapsamındaki deliller ve yapılan inceleme sonucunda sanık hakkında verilen beraat kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, Özel Daire'nin ilk bozma kararında bozma nedeni yapılmayan faiz türü ile fazla mesai ücretine uygulanan takdiri indirim oranının, ikinci bozma kararında bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı ve birden fazla bilirkişi raporu olması halinde hangi rapora göre hüküm kurulduğunun belirtilmesinin gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk bozma kararında bozma kapsamı dışında kalan faiz türü ve fazla mesai ücretine uygulanan takdiri indirim oranı hususlarında, davacı lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu, birden fazla bilirkişi raporu olması halinde hangi rapora göre hüküm kurulduğunun belirtilmesi gerektiği hususunda ise mahkemenin Özel Daire’nin bozma kararına uyma sonucu verdiği karar direnme kararı niteliğinde olmadığından yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece incelenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına, kısmen dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.