Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karayolu İstimlağı”
- Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kadastro tespit tutanağına göre yola tecavüzlü olarak belirlenmesi ve akabinde malik hanesinin boş bırakılması üzerine açılan tapusuz taşınmaz tescil davasında taraf teşkili ve uyuşmazlık konusu alanın karayolu kapsamında olup olmadığının tespiti noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ıslah ile ileri sürülen kazandırıcı zamanaşımı iddiasına rağmen, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin davaya dahil edilmemesi nedeniyle taraf teşkili sağlanamadığı ve uyuşmazlık konusu alanın karayolu kapsamında olup olmadığının tespiti noktasında yeterince araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın niteliği, dere yatağı olup olmadığı, zilyetliğin durumu gibi hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, bozma ilamına uyulmadığı ve hava fotoğrafları, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları ile jeolog, jeodezi ve fotogrametri, ziraat mühendisi bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında davalıların miras bırakanlarının davacıya ait taşınmazı haksız olarak kendi adlarına tescil ettirdikleri iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 12.04.1983 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 10.01.2020 tarihinde açıldığı, bu sebeple 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı usulden reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazda, tapu kaydının beyanlar hanesindeki miktar fazlalığının paya dönüştürülerek Hazine adına tescil edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın geldiği parseldeki iskan kaydı, kamulaştırma bedeli ve bilirkişi raporları gözetilerek, Hazine fazlalığı miktarının tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve miktar fazlalığının paya dönüştürülerek Hazine adına tesciline karar verilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında fiili taksim yapıldığı iddiasıyla açılan muhdesatın tespiti davasında, davacılara ait olduğu iddia edilen yapı ve ağaçların tespiti talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde, davacılar tarafından yapılan keşif, tanık beyanları ve kamulaştırma krokisi gibi delillerle fiili taksim gerçekleştiğinin tespit edilmesi ve bu fiili taksimin mirasçılar arasında uzun süredir nizasız olarak uygulanmış olması gözetilerek, davacıların muhdesat tespiti talebinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idarelerin kamulaştırmasız el koyması nedeniyle taşınmaz bedeli ve ecrimisil talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz değerlendirmesinde usule aykırılıklar bulunması, ecrimisil hesabında dava tarihinden sonrası için talepte bulunulması ve asıl ve ek davada aynı taşınmaz için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi hataları gözetilerek mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4785 sayılı Yasa öncesinde yapılan orman tahdidinde tapu kaydı nedeniyle tahdit dışında bırakılan taşınmazın, sonraki orman kadastrosunda devletleştirilmiş orman olarak orman sınırları içine alınıp 2/B uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarılmasının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatının devlet ormanı olduğu, 1944 yılındaki tahdit işleminin hatalı olduğu, dayanılan tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı, makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği, 5658 sayılı Yasa'ya göre iadeye tabi olmadığı ve orman kadastrosu işlemlerinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın özellikleri, konumu ve satış tarihi gibi hususlar gözetilerek yapılan kıyaslama sonucu belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlarla kıyaslama yapılarak dava konusu taşınmazın bedelinin takdiri ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, murislerine ait taşınmazın bir kısmının davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atma yoluyla yola terk edildiğini iddia ederek bedelini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisinin, tapu kayıtlarına göre taşınmazın bir kısmını yol olarak terk ettiğine dair muvafakat verdiğinin tespit edilmesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca imar mevzuatı veya özel parselasyon gereği malikin muvafakatıyla kamu hizmetine ayrılan yerler için mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.