Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kardeş Şirket”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığı ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sonradan kurulan şirketin, asıl borçlu şirketin aktif değerleriyle aynı sektörde faaliyetine devam etmesi, asıl borçlu şirketin gayri faal ve borçlarını ödeyemez durumda olması, iki şirket arasında organik bağın ötesinde iktisadi bir bütünlük bulunması ve yeni kurulan şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğu değerlendirilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması koşullarının oluştuğuna ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olduğuna karar verilmiş, direnme kararı onanmış ve dosya miktar ve giderlerin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalının daha önce davacı ve kardeş şirketi tarafından kullanılan "+" şekilli marka işaretini kötüniyetle tescil ettirdiğini iddia ederek, markanın hükümsüzlüğüne ve kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, marka üzerindeki öncelikli kullanım hakkını ve davalının kötüniyetini ispatlayamaması, davacının kardeş şirketinin kullanımlarına dayanarak hak iddia edememesi ve davanın açıldığı tarihte davalı şirket ile kardeş şirketin ayrı tüzel kişiler olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka hükümsüzlük ve tescil davasını reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketin icra takibine yaptığı takas ve mahsup itirazının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve takip alacaklısı şirket ile davacı ve icra dosyası borçlusu şirketlerin kardeş şirketler olması ve davalının takas beyanının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlenip üstlenmediği ve davacı şirketin davalı şirketlerden olan alacağına mahsuben, davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının takas edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, davalı şirketlerden birinin diğerinin borcunu üstlendiğinin anlaşıldığı ve davalı şirketlerden birinin davacıdan olan alacağının, davacının diğer davalı şirketten olan alacağına mahsuben takas edilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, yetkisini aşarak şirket adına düzenlediği çekte sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve mahkemenin eksik araştırma yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, şirket adına düzenleme yetkisi bulunmayan şahsi çekine şirket cirosu ve kaşesi koyarak sahtecilik suçunu işlediğinin, dosya kapsamındaki deliller ve sanığın beyanlarıyla sabit olduğu, eksik araştırma iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında, dava konusu senetlerin iş sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddiasıyla, işverenin davaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi gereğince teminat olarak verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, senet lehdarı ile işveren arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesindeki adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının sağlanması için işverenin davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, davalı işverenin davaya dahil edilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında bozulmuş gıda ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı suçun 5237 sayılı TCK'nun 186/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu maddede öngörülen ceza karşısında suçun 8 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve bu sürenin Ceza Genel Kurulu'nun inceleme tarihinden önce dolduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve bu belirlemeye göre davalıların işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece işyeri devrine ilişkin gerekçenin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, işyeri devrinin temel ölçütünün ekonomik birliğin kimliğinin korunması olduğu ve davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağı bulunup bulunmadığı ve buradan hareketle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışında üstlendiği işi yapmak için kurduğu ayrı tüzel kişiliğe sahip şirket ile organik bağının bulunmadığı, bu nedenle davalı şirkete husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu ve davacının talebi halinde 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Farklı tüzel kişilikleri bulunan grup şirketlerinde, işçinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bir şirket üzerinden bildirilen kısa süreli çalışması dışında fiili çalışma iddiasının olmadığı ve aynı dönem için açılan hizmet tespit davasında diğer şirket lehine husumetten reddine karar verildiği durumlarda, işçilik alacaklarından şirketlerin birlikte sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilik perdesinin aralanması için şirketler arasında organik bağın bulunması ve kötü niyetli işlemler yapıldığının ispatlanması gerektiği, kesinleşen hizmet tespit davasında davalı ... İnşaat yönünden husumetten red kararı verilmiş olması ve şirketler arasında organik bağ kurulamaması nedeniyle davalı şirketlerin birlikte sorumlu tutulamayacağı, ancak davacı işçinin ... İnşaat nezdinde SGK’ya bildirilen 70 günlük çalışması yönünden her iki şirketin işçilik alacaklarından müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanında kullandığı "..." ibaresinin davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz teşkil edip etmediği ve bu nedenle terkini gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin unvanında "..." ibaresini kullanması konusunda tarafların protokol ile mutabık kaldıkları, davalı şirketin anasözleşme değişikliği ile faaliyet konusuna otomotivi eklemesinin unvan anlamında tecavüz oluşturmadığı ve davanın unvan terkini istemine ilişkin olup haksız rekabet hükümlerine dayalı bir talep içermemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.