Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kati Rapor”
- Uyuşmazlık: Sanığın eşine ve kayınvalidesine yönelik kasten yaralama suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanların beyanlarının tutarlılığı, adli muayene raporları ve bazı tanık beyanlarının sanık aleyhine olması ile sanığın kolluktaki ikrarının birleşimi, suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturduğu; ayrıca katılanlardan birine dair kati rapor alınmadan eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıkların olay yerinden ayrılmasından sonra sanık ve maktul arasında yaşanan ikinci kavgada, sanığın da maktul tarafından darp edildiğinin anlaşılması ve bu durumun etki-tepki dengesini sanık lehine bozduğu gözetilerek, sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kavgada mağdura önce yumruk atıp yaraladıktan sonra bıçak salladığı ancak isabet ettiremediği olayda, eylemin hukuki nitelendirmesinin ne olacağı ve TCK'nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin kısa süre içinde ve aynı mağdura yönelik olması sebebiyle tek bir fiil olarak kabul edilmesi, ancak bıçak kullanılmasının yaralama suçunun işleniş biçimini ağırlaştıran bir unsur olarak değerlendirilmesi ve bu nedenle sanığın TCK'nın 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri uyarınca silahla kasten yaralamaya teşebbüsten cezalandırılması gerektiği, ancak verilecek cezanın tamamlanmış basit yaralama suçu için öngörülen cezanın altına düşmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayetin anneye verilmesine yapılan itirazın, çocuğun üstün yararı gözetilerek değerlendirilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin velayete ilişkin istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının, velayetin düzenlenmesinde çocuğun üstün yararı ilkesi gereği, değişen koşullar ve davalı hakkında açılan ceza davası dosyasındaki gelişmeler ışığında, çocuğun görüşünün de alınarak uzman raporu ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eşi hakkında işlediği kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından basit yargılama usulü uygulanarak verilen mahkûmiyet hükmünün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eşine yönelik kasten yaralama suçunda basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralanma meydana geldiğinden kesin Adli Tıp raporu alınmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması ve eşe karşı işlenen kasten yaralama suçu nedeniyle basit yargılama usulü uygulanamaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı işkence suçunun sabit olup olmadığı hususunda eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın vücudundaki yaralanmaların karakolda mı yoksa gözaltına alınırken direnmesi sebebiyle mi oluştuğunun tespiti için, olay günü düzenlenen raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, katılanın evinde çektiği fotoğrafların incelenmesi, kolluk görevlilerinin ve doktorların dinlenmesi, dosyanın Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu'na gönderilmesi gibi hususların araştırılmadan hüküm kurulması eksik araştırma olarak değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı suçun tasarlayarak kasten öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulü öldürme kararını olaydan önce verdikleri, karar ile fiilin icrası arasında makul bir süre geçmesine rağmen sebatla, ısrarla ve soğukkanlı bir şekilde planlarını gerçekleştirdikleri gözetilerek sanıkların eylemlerinin TCK'nın 82/1-a maddesinde düzenlenen tasarlayarak kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurların konutunda gerçekleştirdiği yağma eyleminin tek bir suç mu yoksa birden fazla suç mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların evine girerek birini tehdit edip yaraladıktan sonra diğerinin kolyesini ve ardından aynı evde bulunan diğer mağdura ait cep telefonunu alması eylemlerinin, yağma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasını gerektiren TCK 43/3 hükmü ve "kaç fiil varsa o kadar suç" ilkesi gözetilerek birden fazla suç olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Doktor olan sanığın eylemi ile gerçekleşen ölüm neticesi arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak eyleminin TCK'nun 85/1. maddesindeki taksirle ölüme neden olma suçunu mu yoksa 257/2. maddesindeki görevi ihmal suçunu mu oluşturacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hastayı stabilizasyonu sağlanmadan taburcu etmesiyle görevinin gereklerini yerine getirmede ihmal gösterdiği, bu nedenle eyleminin TCK'nun 257/2. maddesinde düzenlenen görevi ihmal suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı TCK'nun 85/1. maddesi uyarınca taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırmasına ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana zorla senet imzalatma eyleminin sabit olup olmadığı ve sabit ise bu eylemin hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların katılana zorla senet imzalattığı hususunun doktor raporları, ekspertiz raporu ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca sanıklar ile katılan arasında ceza hukuku alanında dikkate alınması gereken bir hukuki ilişkinin varlığı ve sanıkların eylemlerini bu hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla gerçekleştirdikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin merci kararının, kanun yararına bozma yoluyla denetlenip denetlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddine dair merci kararının kesin nitelikte olması, CMK 160. madde uyarınca savcının etkin soruşturma yükümlülüğü ve kamu davası açma mecburiyeti ile CMK 172/2 ve 173/6. maddelerde düzenlenen yeni delil şartının kanun yararına bozma yoluna engel teşkil etmediği değerlendirilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.