Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Katlanılamaz Hale Gelme”
- Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılan iştirak nafakası ve maddi giderlerin paylaştırılmasına ilişkin hükümlerin uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokol hükümlerinin uyarlanması için Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda ise protokolün yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında tarafların durumunda önemli bir değişiklik olmadığı ve davacının protokol hükümlerinin katlanılamaz hale geldiğini kanıtlayamadığı gözetilerek, mahkemenin iştirak nafakasının uyarlanması talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma kararına esas anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen iştirak nafakasının uyarlanması talebiyle açılan davada, nafakanın uyarlanması için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı ve davacının ıslah dilekçesi ile eğitim gideri yönünden de uyarlama talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünün imzalanması ile dava tarihi arasında kısa süre geçmiş olması, kur artışının öngörülebilir olması ve davacının ekonomik durumunda öngörülemez ve katlanılamaz bir değişiklik meydana geldiğinin ispatlanamaması, ayrıca ıslah yoluyla dava dilekçesinde bulunmayan yeni bir talep eklenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kusur oranları ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat ile nafaka taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve kusur belirlemesinin yerinde olduğu, davalı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmediği ve davacı erkeğin evlilik dışı ilişkisi iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, tarafların karşılıklı boşanmalarına ve kadının maddi-manevi tazminat ile nafaka taleplerinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığın örgüte silah sağlama suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç şüphesinin ortaya çıkması üzerine CMK hükümlerine göre usulüne uygun adli arama kararı alınmadan önleme araması kararına istinaden aramaya devam edilmesi ve sanığın arama anında yanında bulunmaması hukuka aykırı bulunmuş, bu sebeple elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, dosyadaki diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerine yapılan ihbarın genel ve soyut nitelikte olup, başkaca somut emarelerle desteklenmemesi, ancak ihbarın alınmasını müteakip kolluk görevlilerinin şüphelilerin bulunduğu araca müdahale etme hak ve gerekliliğinin doğması, Şarköy Sulh Ceza Hâkimliğince verilen önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsaması, arama işleminin önleyici nitelikte olması ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilmesi hususları gözetilerek, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısı tarafından CMK’nın 160 ve devamı maddelerine uygun görevlendirilmesinin olup olmadığı, bu görevlilerin faaliyetleri çerçevesinde elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ve sanığın fuhuş suçundan mahkumiyeti için yeterli delilin bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK’nın 160. ve devamı maddelerine uygun bir görevlendirme olmaksızın ve hukuka aykırı yöntemlerle elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı, bu delillerin değerlendirme dışı bırakılması halinde ise sanığın fuhuş suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin önleme araması kararı çerçevesinde elde ettikleri istihbari bilgi doğrultusunda şüphelilerin araçlarında yaptıkları aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesi, Anayasa ve diğer kanunlar ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal etmediği, alınan önleyici ve caydırıcı tedbirlerin ölçülü olduğu ve elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstihbari bilgiye dayalı olarak araçta ve evde yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen uyuşturucu maddelerin suçun ispatı için kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Araçta yapılan aramanın, olay yeri ve tarihi kapsayan önleme araması kararına istinaden yapılmış olması, kolluk görevlilerinin elinde adli arama kararı alınmasını gerektirecek yeterli bilginin bulunmaması ve uyuşturucu maddelerin toplum sağlığı açısından tehlike oluşturması gözetilerek hukuka uygun yöntemle elde edildiğine, evde yapılan aramada ise sanığın uyuşturucu maddeyi başkalarına kullandırdığına dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bir kısım yönünden kaldırılmasına, diğer kısım yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde bulunan uyuşturucu maddelerin hukuka uygun olarak ele geçirilip geçirilmediği ve bu bağlamda adli arama kararı veya yazılı arama emri bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından düzenlenen tutanakta uyuşturucu maddelerin sanığın üst aramasında ele geçirildiği belirtilmesine rağmen, sanığın uyuşturucu maddelerin evinde bulunduğu sırada ele geçirildiğini iddia etmesi ve konutta yapılacak aramanın adli arama kararı veya yazılı arama emri ile yapılabilmesi gözetilerek, olayın meydana geldiği sırada evde sanık dışında başka birinin bulunup bulunmadığı, aramanın nerede gerçekleştirildiği ve uyuşturucunun sanığın neresinde ele geçirildiği hususlarının araştırılması gerektiğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı, bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Olay tarihinde geçerli olan önleme araması kararına istinaden yapılan arama sonucunda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin, önleme araması kararında uyuşturucu maddenin özellikle belirtilmemiş olması nedeniyle hukuka aykırı olmadığı, bu nedenle sanığın temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin, yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı noktasında özel daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı yönünde istihbarat bilgisi üzerine, önleme araması kararı kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde, şüphelinin kullandığı araçta narkotik köpeklerinin tepki vermesi üzerine yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, zira önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsadığı, arama sonucunda elde edilen delillerin hukuka aykırı olmadığı ve bu kapsamda özel daire bozma kararında isabet bulunmadığı gözetilerek, özel daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.