Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kefile Başvuru Şartları”
- Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesine kefil olan davacı aleyhine, alacağı temlik alan davalı şirket tarafından başlatılan takipte, kefile başvuru şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 10. maddesi gereğince, kefile başvuru için asıl borçluya başvurulması ve takibin semeresiz kalması, ayrıca rehinli teminat varsa paraya çevrilmesi ve rehin açığının oluşması şartının davalı tarafından ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü üzerine, sadece davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu bir itirazın iptali davasında, Bölge Adliye Mahkemesince asıl borçluya kat ihtarının tebliğ edilemediği gerekçesiyle 6098 sayılı Kanun'un 586/1. maddesi uyarınca müteselsil kefile başvuru koşullarının gerçekleşmediği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı Kanun’un 586/1. maddesinin, her ne kadar emredici hüküm niteliğinde olsa da kamu düzenine ilişkin bir hüküm olmadığı ve davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 355. maddesi uyarınca kamu düzeni gerekçesiyle davacı aleyhine hüküm kurulmasının aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine kefiller tarafından yapılan itirazın iptali talebinin, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartlarına, özellikle kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihinin kefil tarafından el yazısıyla belirtilmesi şartına uyulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı kefillerin takip borcundan sorumlu olmadığı yönündeki direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinde kefilin sorumluluğuna gidilmesi için gereken şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefile başvurulması için asıl borçluya karşı tüm yolların tüketilip tüketilmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Banka tarafından kredi kartı borcundan dolayı kefile karşı açılan itirazın iptali davasında, bankanın kefile başvuru hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince, bankanın kefile başvurabilmesi için öncelikle asıl borçluya başvurması ve bu takibin semeresiz kalması gerektiği, somut olayda bankanın bu koşulu sağlamadığının anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kefilin, şekle aykırı kefalet sözleşmesinin geçerliliğini kabul etmesi durumunda, mahkemenin bu aykırılığı re'sen gözetip gözetmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde TBK m. 583’te aranan şekil şartlarına uyulmamasının sözleşmeyi kesin hükümsüz kıldığı, kefilin geçerlilik kabulünün bu hükümsüzlüğü ortadan kaldırmayacağı ve hâkimin bu durumu re'sen gözetmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kiralananın ayıplı olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında, kira sözleşmesi hükümleri gereğince kiralananın ayıbının sözleşme öncesinde kiracı tarafından bilindiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve kefalet sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kiralananın hukuki durumu ve ruhsat işlemlerine ilişkin araştırmanın kiracı tarafından yapıldığı, olası sorunlardan kiraya verenin sorumlu olmayacağı ve kiracı tarafından yapılan tadilatların tahliye sırasında kiraya verene bırakılacağı yönünde hükümler bulunduğu, ayrıca kefalet sözleşmesinin de kanuni şekil şartlarına uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen kira bedelinin kiraya veren ve kefilden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin kira sözleşmesine aykırı olarak kiralanan reklam panolarını kiracıya teslim etmediği ve bu nedenle peşin alınan kira bedelini iade etmekle yükümlü olduğu, davalı kefilin ise kefalet sözleşmesinde şekil şartlarına uyulmadığı gözetilerek, davacı vekilinin maddi hataya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararındaki maddi hata düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davacı hakkında, kefalet sözleşmesinin kanunda öngörülen şekil şartlarına uygun olup olmadığı ve bu bağlamda kefaletin geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde, kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefaletin kefilin el yazısı ile belirtilmemesi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartına uyulmadığı ve kefaletin hükümsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalandığı iddia edilen protokollere dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartlarının gerçekleşmediği, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın ve müteselsil kefaletin kefilin el yazısıyla belirtilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince yargılamada eksiklik görülerek duruşma açılıp bilirkişi raporu alınması suretiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi çerçevesinde esastan reddine ilişkin verilen kararın yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar tarihinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-3. maddesi ve 356/2. maddesindeki değişikliklerin yürürlükte olması ve bu düzenlemelere göre yargılamada eksiklik görülmesi halinde duruşma açılarak inceleme yapılıp esastan ret kararı verilebilmesi gözetilerek direnme kararının onanmasına, ancak taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararında eksiklik görülerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına rağmen, davacının istinaf talebinin HMK m. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, yargılamada eksiklik görerek duruşma açıp bilirkişi incelemesi yaptırması halinde, HMK m. 353/1-b-3 uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurması gerekirken, HMK 353/1-b-1’e göre istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usule aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.