Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Delil.”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, daha önce aynı taşınmazla ilgili görülen davada kesin hüküm oluşup oluşmadığı ve bu hükmün eldeki davada kesin delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin hükmün ve kesin delilin oluşabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve dava konularının aynı olması gerektiği, ancak önceki davada eldeki davanın davacısının taraf olmadığı gözetilerek, önceki davanın eldeki davada kesin hüküm ve kesin delil teşkil etmeyeceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, daha önce açılmış müdahalenin meni davasının kesin hükmünün mevcut davada kesin delil oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müdahalenin meni davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu ve taraflar arasında aynı konuda açılan tapu iptali ve tescil davasında kesin delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tedbir nafakası davasındaki kusur belirlemesinin, sonradan açılan boşanma davasında kesin delil teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş tedbir nafakası davasında erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının tespit edilmiş olması ve bu durumun kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması gözetilerek, yerel mahkemenin manevi tazminat talebini reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya delillerini bildirmesi için verilen kesin sürede delil avansının gösterilmesinin gerekip gerekmediği, verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve davalının delil bildirme hakkının ortadan kalkıp kalkmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, kesin sürenin amacına uygun ve yeterli olması gerektiği, delil avansı ödenmesinin ise delillerin bildirilmesinden sonra ayrı bir süreç olarak düzenlendiği, davalıya verilen kesin sürenin sadece "delil bildirme" yükümlülüğüne ilişkin olduğu ve bu süre içinde delil avansı gösterme zorunluluğu bulunmadığı, davalının bu süre içinde delillerini bildirmemesi nedeniyle delil bildirme hakkını kaybettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında miras bırakanın terekesindeki taşınmazların taksimi yapılıp yapılmadığı ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararında ve mevcut davada alınan beyanlar, taraflar arasında miras bırakanın ölümünden sonra taşınmazların taksim edildiğini ve davacıların bu taksime uygun olarak taşınmazları kullandıklarını ortaya koyması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın davacının miras payı oranında iptali ve adına tesciline ilişkin talep.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Mahkemesi kararının davacı yönünden kesin hüküm oluşturmadığı ancak güçlü delil niteliğinde olduğu, davacının miras payının bulunduğunun tespit edildiği ve bu payın davacının kardeşleri dışındaki diğer davalıların paylarından alınarak davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanma durumunda, mal rejiminin tasfiyesi davasında zamanaşımının yabancı kararın kesinleşme tarihinden mi yoksa tanıma-tenfiz kararının kesinleşme tarihinden mi başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının maddi hukuk bakımından etkisinin 5718 sayılı MÖHUK'un 59. maddesi uyarınca yabancı kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve boşanmanın malî sonuçlarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin sözlü sipariş verdiğini iddia eden davacı şirketin, bu iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı tarafından inkâr edilen sözleşme ilişkisini ve sözlü sipariş iddiasını kesin ve yazılı delillerle ispatlayamaması ve yemin teklif etme hakkını kullanmaması gözetilerek, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanmış eşlerin, boşanmalarına esas yabancı mahkeme kararında tespit edilen kusurlu davranışların, Türkiye'de açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine yönelik davada kesin delil teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının Türk mahkemelerince tanınması halinde, boşanmaya sebep olan olaylara ilişkin kusur durumu kesin delil olarak kabul edilmeli ve boşanmaya esas kararda belirlenen kusur durumu, Türkiye'de açılan nafaka ve tazminat davalarında da gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Reddine karar verilen boşanma davasındaki kesinleşmiş kusur belirlemesinin, eylemli ayrılık sebebiyle açılan yeni boşanma davasında kesin delil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Reddedilen boşanma davasındaki kusur belirlemesinin, aynı taraflar arasında, aynı hukuki ilişkiye dayalı olarak açılan eylemli ayrılık davasında kesin delil teşkil ettiği ve mahkemenin bu kusur belirlemesine bağlı olarak karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.