Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Kararın İstinafı”
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin nitelik taşıyıp taşımadığı ve yargılamadaki eksikliklerin hangi mahkemece giderileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı tarafın istinaf başvurusunu esastan reddederken davalı tarafın başvurusunu kabul edip dosyayı eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi suretiyle çelişkili ve usule aykırı bir karar verdiği, bu nedenle kararın kesin olmadığı ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava değerinin düşük olması sebebiyle verilen kararın kesin olması nedeniyle istinaf yolunun kapalı olup olmadığı ve 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 6 hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın gerçek durumunun tespiti ve tapu siciline doğru kaydedilmesi gibi kamu yararı gözetildiğinde dava değerine bakılmaksızın istinaf yolunu açtığı, bu hükmün Anayasa'nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik ilkesi gereğince derdest davalara da uygulanabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verilmesinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen istinaf reddine ilişkin karara uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın değeri değil taşınmaz üzerindeki hakların tespiti ve tapu sicilinin doğru oluşturulması amacını taşıması, bu tür davalarda verilen kararların denetlenmesinin kamu yararı bakımından önem arz etmesi ve adil yargılanma hakkının güvencesi de gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmünün yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı ve istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olup olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, dava konusu taşınmazların değerinden ziyade hakların tespiti ile ilgili olan kadastro ihtilaflarında, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi kesin nitelikteki kararlara uygulanabileceği ve bu kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin istinaf dilekçesinin süre aşımından reddine ilişkin ek kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365. maddesinin son fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemesinin, icra mahkemesince süre aşımından reddedilen istinaf başvurusuna ilişkin verdiği kararın kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365. maddesinin son fıkrası gereğince, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararı ile direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 365/1-son hükmü gereğince, ihalenin feshi şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 365/1 uyarınca, süresi geçmiş bir şikayetin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK'nın 89/1 maddesinde yazılı haciz ihbarnamesinin iptali isteminin süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365/1-son maddesi uyarınca, şikayetin süresinden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK m. 365/son gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin şikayetin süreden reddine ilişkin kararının kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 365/son hükmünün, şikayetin süreden reddine ilişkin kararlara karşı temyiz yolunu kapatmadığı, aksine işin süratle sonuçlanması için dosyanın icra mahkemesine geri çevrilmeden istinaf mahkemesince karara bağlanacağını düzenlediği gözetilerek, temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine ilişkin verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat usulsüzlüğü şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra yapıldığı, İİK m. 365/1 ve 3. fıkraları uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi şikayetinin reddine ilişkin kararın İİK m. 365/1-son uyarınca kesin nitelikte olup temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.