Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşen Alacak”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mal rejiminin tasfiyesi davasında hükmedilen değer artış payı alacağına ilişkin ek dava açılıp açılamayacağı ve faizin başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararında hükmedilen alacağın değer artış payı niteliğinde olduğu ve faizin tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren işlemeye başladığı gözetilerek, davacının ek dava açmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen işçilik alacakları davası sonrasında, alacağın tahsili gecikmesi nedeniyle munzam zararın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen işçilik alacakları davasında hükmedilen alacağın tahsil edilmemiş olması, ancak tahsile yönelik kararın bulunması nedeniyle, munzam zararın varlığı henüz sabit olmadığından, hukuki yarar yokluğu gözetilerek davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin prime esas kazancının tespiti davasında, ücretin yazılı delille ispat sınırını aşıp aşmadığı ve kesinleşen işçilik alacakları davası kararının prime esas kazancın tespitinde nasıl değerlendirileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ücretin ispatında 6100 sayılı HMK’nın 200 ve 202. maddeleri gereğince yazılı delil kuralına uyulması, kesinleşen işçilik alacakları davası kararına istinaden ödenen ücretlerin ise 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi uyarınca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespitine ilişkin davada, işçilik alacakları davasında hükmedilen alacakların nete çevrilerek ödenmesinin, son ay dışında diğer dönemlere ilişkin ücretler yönünden davacının asgari ücret üzerinde çalıştığının ispatına yeter mahiyette olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacakları davasında hükmedilen alacakların nete çevrilerek ödenmesinin sadece çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancının tespitinde dikkate alınabileceği, diğer dönemler için ücretin HUMK m. 288’de öngörülen ispat kurallarına göre kanıtlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının intibakının hatalı yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak dava konusu fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile daha önce açtığı ve kesinleşen bir davada hüküm altına alınan alacaklarla mükerrerlik olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, büro görevlisi olarak çalıştığı halde düz işçi statüsünde ücretlendirildiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, daha önce açtığı ve kesinleşen benzer bir davanın dikkate alınıp alınmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce açmış olduğu ve kesinleşen bir davada da benzer mahiyette fark alacaklarına hükmedildiği, mevcut davada ise önceki davanın mahsubu yapılmaksızın hüküm kurulduğu, bu durumun mükerrer ödemeye sebebiyet verebileceği ve davalının kazanılmış haklarını ihlal edebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temyiz edilmeden kesinleşen işçilik alacağı dosyasında taraf olan işveren için ücret yönünden hüküm kesinleştiğinden prime esas kazanç tespiti yapılan davada da işverenin taraf olması gerekip gerekmediği ve aylık ücret miktarının işveren için kesinleştiği gerekçesiyle ücret miktarının tespiti için araştırma yapılmadan işçilik alacağı dosyasında hüküm altına alınan miktara göre hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazanç tespiti davalarında işveren ile Kurum arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu, bu davalarda resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek, mahkemenin işçilik alacakları dosyasındaki ücrete ilişkin tespiti kesin delil olarak kabul etmemesi ve prime esas kazancı belirlerken gerekli araştırmaları yapması gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, işe iade davası sonucu kesinleşen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarına yönelik icra takibine yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen işe iade davası sonucu oluşan alacakların likit nitelikte olduğu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu ve davacının işe iade talebinin süresinde olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanım bedeli nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Abonelik sözleşmesinde faiz oranına ilişkin açık hüküm bulunması ve mahkemenin faiz hesabını sözleşmeye uygun yapması ile menfi tespit davası sonucu kesinleşen asıl alacak için icra inkar tazminatı koşullarının oluşması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına rağmen mahkemenin, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen diğer alacak kalemleri bakımından yeniden hüküm kurmaması nedeniyle davanın tüm talepleri hakkında eksik hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uymasına rağmen, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen diğer alacak kalemleri hakkında yeniden hüküm kurmaması ve 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bir şekilde tüm talepler hakkında hüküm oluşturmaması usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmeyen hizmetleri için açtığı hizmet tespiti davasında, hak düşürücü süre ve prime esas kazancın tespiti hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dışı işyerinden bildirimi olan ve gerçek çalışmaya dayandığı anlaşılan 21.03.2002-30.04.2002 tarihleri arasındaki hizmet bildirimi nedeniyle, davalı şirket nezdinde çalıştığı dönemde ilk kesintinin 30.04.2002 tarihinde gerçekleştiği, bu dönemde yönetmelikte tespit edilen belgelerin de Kuruma verilmediği anlaşıldığından 01.01.1994-30.04.2002 tarihleri arasındaki dönem yönünden dava tarihi itibariyle hizmet tespiti talebinin hak düşürücü süreye uğradığı, prime esas kazancın tespiti davalarında ise her türlü delille ispat yapılabileceği ve resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, bu nedenle kesinleşen işçilik alacakları dosyasında hükme esas alınan günlük 60 TL ücretin prime esas kazanç olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tüm çalışma süresi için bu ücretin esas alınmasının hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, daha önce açtığı ve kesinleşen davanın devamı niteliğindeki işbu davada, fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen davada hüküm altına alınan ikramiye alacağının davaya konu dönemle çakışmadığı ve mükerrer hesaplama yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.