Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşen Hükümler”
- Uyuşmazlık: Arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılıp sayılmayacağı ve orman kadastrosundan önce kesinleşen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi kadastrosunun kesinleşmesinden sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve daha önce Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi'nde aynı taraflar arasında aynı konu hakkında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, sanığın benzer suçlardan dolayı kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri ve derdest yargılamaları bulunduğu gözetilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, sanık hakkında daha önce verilen ve kesinleşen mahkumiyet hükümleri ile halen derdest olan benzer nitelikteki dosyaların getirtilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uymayarak, eksik araştırma ile hüküm kuran yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası yargılamada, davacının yaptığı ıslah talebi sonucu belirlenen dava değerine göre harcın eksik yatırılıp yatırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesinde belirttiği talep miktarı üzerinden eksik harç tamamlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm, 2006/337 Esas sayılı dava yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katkı payı ve katılma alacağı davasında, bozma sonrası verilen kararda talep miktarının, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğunun ve karar düzeltme talebinin değerlendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek verildiği, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğuna dair hükmün bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği ve karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesindeki şartları taşımadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması bakımından eksik araştırmayla karar verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce kesinleşmiş benzer suçlardan mahkumiyet kararları bulunduğu ve bu eylemlerin tek bir suç mu yoksa zincirleme suç mu oluşturduğunun, suç işleme kararının yenilenip yenilenmediğinin ve aradaki zaman aralığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire'nin onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçlarına iştirak edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlere katıldığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın olay sırasında olay yerinde bulunmasının suçun oluşumu için yeterli olmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme hükmünde, adli para cezasının taksitlendirilmesinde TCK'nın 52/4. maddesinde öngörülen asgari taksit sayısına aykırı hareket edilmesinin kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde öngörülen adli para cezasının taksitlendirilmesinde kanunda öngörülen asgari taksit sayısına aykırı hareket edilmesi, hükmün bünyesine dahil bir hukuka aykırılığı oluşturduğundan ve bu aykırılığın infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzeltilmesi mümkün olmadığından, anılan aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla düzeltilebileceği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 52/4. maddesine aykırı taksitlendirme bölümü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında kanunda öngörülen asgari taksit sayısına uyulmamasının kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde, TCK'nın 52/4. maddesindeki adli para cezasının taksitlendirilmesinde öngörülen asgari dört taksit kuralına aykırı olarak iki taksit öngörülmesinin hükmün bünyesine dahil bir hukuka aykırılığı oluşturduğu, bu aykırılığın 5275 sayılı Kanun'un 98. maddesi uyarınca infaz aşamasında düzeltilemeyeceği ve kesinleşen hükümdeki bu aykırılığın kanun yararına bozma yoluyla giderilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki kesinti olmadan aynı mahkemede farklı tarihlerde işlenen aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle verilen ayrı mahkûmiyet kararlarına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı mahkemeye farklı tarihlerde açılan iki ayrı dava dosyasında, suç tarihleri arasında hukuki kesinti bulunmaması, suçların aynı mahiyette olması ve dosyaların aynı mahkemede olması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararına uyularak verilen kararda, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen hükümlere de değinilip değinilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bozma ilamına uyan mahkemenin sadece bozulan hususlarda karar vermesi gerektiği, bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleşen hükümlere yeniden değinmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca, yerel mahkeme kararını düzelterek onamıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.