Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşmemiş Tutanak”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tutanağı kesinleşmemiş bir taşınmazla ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağı kesinleşmemiş taşınmazlar ile ilgili davalarda görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizliğine ilişkin yasal düzenlemeler gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı veren direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacılar adına tescil kararı verilen parseller dışında kalan kısım hakkında hüküm kurulmaması ve kesinleşmemiş başka bir parselin akıbetine karar verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro hakiminin taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurması gerektiği ve mevcut dosyada bulunan, davalı olduğu anlaşılan başka bir parselin kesinleşmemiş kadastro tutanağının akıbetinin de kararda belirtilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağının askı ilan süresi içerisinde itiraz etmeyen Hazine'nin daha sonra kadastro mahkemesinde dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun askı ilanı müessesesinin, tespitin kesinleşmesini önlemesi ve itiraz eden veya etmeyen herkese kadastro mahkemesinde dava açma hakkı tanıması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağına askı ilan süresi içerisinde itiraz etmeyen Hazine'nin, daha sonra kadastro mahkemesinde dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5304 sayılı Kanun ile değişik geçici 5. maddesi ile yapılan askı ilanının, itiraz edenlere tebliğ hükmünde olduğu ve itiraz etmeyenlere dava açma hakkı vermeyeceği şeklindeki yerel mahkemenin görüşünün, kanun koyucunun amacına ve 3402 sayılı Yasa'nın amir hükümlerine aykırı olması ve anılan yasanın hiçbir maddesinde askı ilanı süresinde Kadastro Mahkemesinde dava açabilmek için önceden itiraz etmiş olma şartı aranmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağı kesinleşmemiş taşınmazlara ilişkin davalarda görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu ve bu hususun emredici bir kural olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddia edilen taşınmazın davacılar adına tescili talebine karşı Hazine vekilinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz için kadastro tespit tutanaklarının düzenlendiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, henüz kesinleşmemiş davalarda kadastro tutanağının düzenlendiği tarihte hukuk mahkemelerinin görevlerinin sona erdiği ve dosyanın kadastro mahkemesine devredilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, çekişmeli taşınmazın kadastro mahkemesinde derdest olan bir davaya konu olması nedeniyle görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleşmemiş olması ve kadastro mahkemesinde derdest bir davanın bulunması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi ve HMK'nın 115/1. maddesi uyarınca görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin işin esasına girerek karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, köy tüzel kişiliği adına belgesizden tespit edilen kamu malı niteliğindeki taşınmazların, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki taşınmaz edinme sınırlamasına dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu malı niteliğindeki taşınmazlar üzerinde özel mülkiyete konu olabilecek mallar gibi zilyetlik kurulamayacağı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamanın yalnızca özel mülkiyete konu taşınmazlar için geçerli olduğu, ayrıca miktar sınırlamasının hesabında kesinleşmiş tutanaklara göre işlem yapılması gerektiği, somut olayda ise kamu malı niteliğindeki taşınmazların sınırlama hesabından çıkarılması gerektiği ve davacıya tercih hakkı tanınarak 14.maddedeki sınırlamaya uygun tespit ve tescil yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastrosu kesinleşmemiş ve orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiş bir parsel içinde kalan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebiyle açılan davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmemiş bir parsel içinde kaldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevinin taşınmazla ilgili tutanağın tanzimi ile başladığı, hakkında tutanak tanzim edilmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıkların ise genel hukuk mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla tapu tescili talebinde bulunulması üzerine, davanın görevli ve yetkili mahkemede görülüp görülmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihte taşınmaz mala ilişkin kesinleşmemiş davalarda görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu ve dava konusu taşınmaz için kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığından, asliye hukuk mahkemesinin görevsiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.