Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinlik.”
- Uyuşmazlık: Davacının, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığı iddiasıyla yaptığı istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davada haklı çıkan tarafın, kesinlik hesabında dikkate alınmayan vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatını temyiz konusu yapması halinde, davanın değeri veya temyiz konusu yapılan bu değerlerin her biri için ayrı ayrı kesinlik sınırını aşıp aşmadığının değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda hem dava değerinin hem de icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kesinlik sınırının üzerinde olması nedeniyle istinaf başvurusunun esastan incelenmesi gerekirken kesinlik nedeniyle reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin verdiği hükmün temyiz kesinlik sınırının altında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362/1-(a) maddesi uyarınca miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan davalara ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği, temyiz kesinlik sınırının hüküm altına alınan miktara göre belirleneceği, somut olayda da hüküm altına alınan miktarın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davacı ve davalının temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin açılan tazminat davasında Yargıtay dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın temyizinde, HMK’nın 341. maddesindeki kesinlik sınırının mı yoksa 362. maddesindeki kesinlik sınırının mı uygulanacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin hukuki sorumluluğu davalarının özel niteliği ve HMK’nın 47. maddesindeki düzenlemeyle Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı temyiz yolunun açıkça öngörülmüş olması, ancak bu düzenlemede temyiz kesinlik sınırına dair bir kural yer almaması karşısında, HMK'nın 362. maddesindeki parasal sınırın uygulanması gerektiği değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar itibarıyla reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı tazminat davasında verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı da HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanması gerektiği, aksi halde kanun koyucunun bölge adliye mahkemeleri için öngördüğü kesinlik sınırını aşan yetkiyi Yargıtay dairelerine tanımış olacağı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin hâkimin hukuki sorumluluğuna ilişkin davada ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine, HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara karşı HMK m. 47/1’de temyiz yolu öngörülmekle birlikte, temyiz kesinlik sınırına dair bir düzenleme yer almaması ve bölge adliye mahkemeleri için getirilen kesinlik sınırının Yargıtay daireleri için de uygulanması gerektiği gerekçesiyle, HMK’nın 362. maddesinde belirtilen parasal sınırın esas alınması gerektiği gözetilerek temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay ilgili dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davasında, temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının Yargıtay dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara da uygulanması gerektiği, aksi halde kanun koyucunun bölge adliye mahkemeleri için öngördüğü kesinlik sınırını aşan yetkiyi Yargıtay dairelerine tanımış olacağı gözetilerek davacının temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan taşınmaz satışının, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların pay değerlerinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı değerlendirilerek, iki davacı yönünden kesinlik sınırı altında kaldığından ek karar onanmış, bir davacı yönünden ise kesinlik sınırını aştığından ek karar kaldırılarak esas karar incelenmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf başvurusunu değerlendirirken İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği yıl olan 2022 yılındaki kesinlik sınırını dikkate alması gerekirken, 2023 yılındaki kesinlik sınırını esas alarak maddi hata yapması ve davacı yönünden uyuşmazlık değerinin kesinlik sınırının üzerinde olmasına rağmen istinaf incelemesi yapmaması gözetilerek temyiz başvurusu kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hakedişlerden yapılan kesintilere dair açılan alacak davasında, davacı lehine hükmedilen alacağa ilişkin faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf incelemesinin kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde asıl alacağın esas alınması gerektiği, faiz gibi fer'i taleplerin kesinlik sınırının hesabına dahil edilmeyeceği, bu nedenle davacı lehine hükmedilen asıl alacağa bağlı faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf edilebilir olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin derdestlik nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının temyiz incelemesinde kesinlik sınırı ve karşı davanın reddinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gerekçesinde karşı davanın reddine dair gerekçe yazılmasına rağmen hükümde davanın reddine karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve davanın tümden reddedilmesi halinde kesinlik sınırının alacağın tamamına göre değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca usulüne uygun açılmış bir asıl dava bulunduğundan karşı davanın şartlarının oluştuğu ve asıl davanın reddinin karşı davanın görülmesine engel teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve kesinlik kararı verilmesine dair ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İleriye etkili belirleme içeren işçilik alacağı davasında verilen kararın istinaf kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı ve istinaf yolunun açık olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının davacının ücretine ilişkin tespit ve ileriye etkili belirleme içermesi nedeniyle verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği ve bu tür uyuşmazlıklarda miktar ve değere bakılmaksızın istinaf yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu kesinlik sebebiyle reddetmesi usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiğine dair açılan alacak davasında, verilen kararın istinaf kesinlik sınırına tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içeren ilk derece mahkemesi kararının kesinlik sınırının altında kaldığından bahsedilemeyeceği ve bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde miktar veya değere bakılmaksızın istinafın mümkün olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu kesinlik gerekçesiyle reddetmesi usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.