Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişi Organ”
- Uyuşmazlık: Organ veya doku ticareti suçunda, alıcının yaşamının kurtarılması amacıyla organ satın almasının TCK’nın 25/2. maddesinde düzenlenen zorunluluk hâli kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 92. maddesinde organ veya dokularını satan kişi bakımından özel bir zorunluluk hâlinin düzenlenmiş olması, organ ve doku ticareti suçuna karşı yürütülen mücadele ve bu suçu işleyenlerin cezalandırılmasını engellememek amacıyla, alıcı konumundaki kişinin organ satın alması eyleminin TCK’nın 25/2. maddesinde düzenlenen zorunluluk hâli kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanıkları organ veya doku ticareti suçundan mahkûmiyetine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı iken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı alacak davasında, iş mahkemesinin görevli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı olarak kişi-organ sıfatıyla işveren konumunda olduğu, işçi ve işveren sıfatının aynı kişide birleşemeyeceği, dolayısıyla iş mahkemesinin görevsiz olduğu gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin alacak talepleri yönünden asliye ticaret mahkemesinin mi yoksa iş mahkemesinin mi görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldıktan sonraki dönemde şirketle arasında işveren vekili sıfatıyla bağımlı bir iş/hizmet ilişkisi içerisinde olduğu, sahip olduğu pay oranının da şirketin yönetimine etki edebilecek düzeyde olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete isnat edilen haksız rekabet eylemi nedeniyle davalı şirkette ticari vekil olan davalı ile davalı şirket yetkilisinin TMK’nın 50/3. maddesi gereğince kişisel sorumluluklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin organı gibi hareket eden ticari vekil ile şirket müdürünün, haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle TMK'nın 50. maddesi gereğince kişisel sorumluluklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı limited şirkette şirket genel müdürü olarak yaptığı çalışmanın hizmet akdine mi yoksa vekâlet akdine mi dayandığı ve buna bağlı olarak hizmet tespiti davasının reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket genel müdürü olarak işverenden emir ve talimat almadan, aksine çalışanlara talimat vererek bağımsız çalışması, zaman ve bağımlılık unsurlarının gerçekleşmediğini gösterdiğinden, davacı ile davalı şirket arasında vekâlet akdi ilişkisinin kurulduğu gözetilerek, hizmet tespiti davasının reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden talep ettiği kıdem, ihbar, yıllık izin ve fazla mesai alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, bu alacaklara esas hizmet süresinin nasıl hesaplanacağı ve davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin kıdem tazminatı ödemeyi kabul etmesi nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ancak kendi isteğiyle işten ayrılması nedeniyle ihbar tazminatına hak kazanmadığı, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak dava dilekçesinde belirtilen işe başlama tarihinden önceki bir tarih itibariyle hizmet süresi kabul ederek hüküm kurduğu, ayrıca davacının kişi organ vasfında olup olmadığı ve davalı şirket ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma ilamı belirtilen değişik gerekçelerle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı inşaat mühendisinin, davalı şirketin 5 ayrı inşaatında şantiye şefi olarak çalıştığı süre boyunca ödenmeyen ücretlerinin tahsili istemine ilişkin alacak davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ve davacının İş Kanunu anlamında işçi sayılması gerektiği, dolayısıyla uyuşmazlığa bakma görevinin iş mahkemesinde olduğu gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin görev yönünden yetkisizliği nedeniyle hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirkette ortak olmayan müdürün müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ilişkin davada görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirketlerde ortak olmayan müdürlerin de şirket organı sayılması ve şirketle aralarındaki ilişkinin iş sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği, uyuşmazlığın limited şirket müdürlüğü sıfatının sona ermesi ile ilgili olup Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlendiği gözetilerek asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Usulsüz ve kaçak avlanma nedeniyle idare tarafından açılan maddi tazminat davasında, canlı olarak ele geçirilen ve daha sonra doğaya salınan hayvanlar nedeniyle de tazminat yükümlülüğünün doğup doğmadığı ve tüzel kişinin organının sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem mülga 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu hem de 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu uyarınca, yasak avlanma eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, canlı olarak ele geçirilip daha sonra doğaya salınan hayvanlar için de tazminat yükümlülüğünün doğduğu, ayrıca tüzel kişinin organının görevi sırasında sebebiyet verdiği haksız fiillerden hem tüzel kişinin hem de organı oluşturan gerçek kişilerin sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Deniz İş Kanunu'na tabi bir gemi adamının, ücret alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, icra takibinde kanuni rehin hakkına da dayanılması nedeniyle davanın iş mahkemesinde mi yoksa ticaret mahkemesinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gemi adamının ücret alacağı ve buna bağlı kanuni rehin hakkı talebinin, iş sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu ve Deniz İş Kanunu'nun 46. maddesi uyarınca bu tür uyuşmazlıklarda 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, dolayısıyla davanın iş mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüzel kişi yönetim kurulu üyesi adına görevlendirilen gerçek kişinin, şirketin kasa açığı ve kayıp çeklerden sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gerçek kişinin, tüzel kişi yönetim kurulu üyesini temsilen hareket etmekle birlikte, tüzel kişinin organı sayılamayacağı ve illiyet bağı kurulamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmi şekilde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, şirket temsilcisinin kişisel borcunun teminatı olarak düzenlendiği iddiasıyla muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişinin organı tarafından gerçekleştirilen işlemden dolayı tüzel kişinin üçüncü kişi konumunda olmadığı, dolayısıyla muvazaa iddiasının resmi senede karşı her türlü delille ispatlanamayacağı ve resmi şekle uygun satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.