Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma”
- Uyuşmazlık: Sanığın, katılana yönelik eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı ve beraat ettiği kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, olaydan hemen sonra sanığın katılanı araması, tanık beyanları ve olayın hemen ardından katılanın şikayetçi olması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanığın eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve aynı dosyada başka bir suçtan mahkumiyet olduğundan beraat kararı verilen suç yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın katılanı ısrarla arayarak huzur ve sükûnunu bozduğu iddiasına rağmen, aramaların sayısı, süresi ve karşılıklı iletişim dikkate alındığında, sanıkta kişilerin huzur ve sükûnunu bozma kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı ve Özel Daire’nin onama kararı isabetli bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleriyle ilgili olarak basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan direnme.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, CMK m.251'de belirtilen temel ölçütlerin gerçekleşmesi halinde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirmenin asliye ceza mahkemesince yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına isabet edildiği ve esas inceleme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ısrarla telefon ederek mağduru rahatsız etme eyleminin kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu mu yoksa zincirleme cinsel taciz suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru ısrarla arayarak "evde misin canım seni çok özledim, eve geliyorum" gibi sözlerin cinsel amaç taşıdığı ve eylemin zincirleme cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan cezalandıran direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay'ca bozulmasının ardından yerel mahkemece zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarının zamanaşımını kesmesi ve iki hüküm arasında veya hükümle temyiz incelemesi arasında 8 yıllık asli zamanaşımının dolmaması gözetilerek, yerel mahkemenin zamanaşımı nedeniyle dava düşme kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, şikayetçinin telefonunu art arda arayarak kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın şikayetçinin huzur ve sükununu bozma kastıyla hareket edip etmediğinin tespiti için gerekli HTS kayıtlarının getirtilmemesi, telefon inceleme tutanağındaki eksiklikler ve yerel mahkemenin dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle beraat kararı vermesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdüre gönderdiği mesajların cinsel taciz suçunu mu yoksa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, aralarında önceden herhangi bir tanışıklık veya hizmet ilişkisi bulunmayan mağdüre gönderdiği mesajların içeriği, gönderilme şekli, ısrarlı oluşu ve mağdur tarafından rahatsız edici bulunması gözetilerek eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve yerel mahkeme hükmü TCK'nın 105/2-a maddesinin uygulanmaması gerektiği hususunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan beraat kararı verilmesine direnilmesi üzerine, sanıklardan birinin ölümü ve diğer sanık hakkında dava zamanaşımı hususları ile eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklardan birinin ölümünün tespiti halinde davanın düşmesi gerektiği, diğer sanık hakkında ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bir kısım yönlerden bozulmasına, bir kısım yönlerden ise davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususları dikkate alarak yeni deliller ve gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle, verilen kararın direnme kararı değil, eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin ani, kesintili ve basit cinsel istismar yoğunluğuna ulaşmadığı, eylemlerin kısa süreli olması ve sanık tarafından kendiliğinden sonlandırıldığı gözetilerek, sanığın eylemlerinin TCK'nın 103/1-2. cümlesi kapsamında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin TCK'nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç oluşturduğu, ancak bu eylemlerin devamlılık göstermeyen ani ve kesintili davranışlar niteliğinde olduğu gözetilerek, eylemin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.