Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişisel İhtiyaç”
- Uyuşmazlık: Bozma sonrası yargılamada, davacının yaptığı ıslah talebi sonucu belirlenen dava değerine göre harcın eksik yatırılıp yatırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesinde belirttiği talep miktarı üzerinden eksik harç tamamlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm, 2006/337 Esas sayılı dava yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katkı payı ve katılma alacağı davasında, bozma sonrası verilen kararda talep miktarının, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğunun ve karar düzeltme talebinin değerlendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek verildiği, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğuna dair hükmün bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği ve karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesindeki şartları taşımadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki ortak çocuğun babasıyla olan kişisel ilişkisinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun babası ile kişisel ilişkisinin devamının sağlıklı gelişimi için önemli olduğu, çocuğun baba figürüne ihtiyaç duyduğu ve kişisel ilişki kurulmasında bir risk faktörüne rastlanılmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi talepleri üzerine ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yüksek yararı ve mevcut düzenlemenin çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığı gözetilerek, kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğu kabul edilmiş, velayet değişikliği talebinin reddine ve iştirak nafakasına hükmedilmemesine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat konuları.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve gerekçelerin hukuka uygun olduğu, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, babanın talebiyle artırılan kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, gelişimi ve baba ile yeterli ilişki kurabilmesi için Anayasal hakları da gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen ve kişisel ilişki süresinin artırılmasına dair hükmün çocuğun üstün yararına olduğu değerlendirilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı kaçakçılık suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düğününde misafirlere ikram etmek amacıyla getirdiğini beyan ettiği kaçak eşyanın ticari amaçla bulundurulduğuna dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması, şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma ilamına uyularak verilen kararda, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygunluğu, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerindeliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılması ve bozma kararına uygun hüküm kurulması gözetilerek, yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusur oranının belirlenmesi, boşanma kararının verilip verilmemesi, velayet, nafaka, tazminat ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerindeliği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, eşine karşı sergilediği baskıcı ve aşağılayıcı davranışlarının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, davacı kadının ise kusursuz olduğunu kabul eden yerel mahkeme kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur oranı, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşine karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu ve ekonomik şiddet uyguladığının kanıtlanması ve davalının savunma/itirazda bulunmaması karşısında, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında oğlu aracılığıyla yaptığı taşınmaz satışlarının ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve mirasçının saklı payının zedelendiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekil oğlunun, mirasbırakanın taşınmazlarını düşük bedelle satarak vekalet görevini kötüye kullandığı, alıcının da bu durumu bildiği ve kötü niyetli olduğu, ayrıca davalıya seçimlik hakkının kullandırılmaması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında maddi ve manevi tazminat miktarı ile çocukla kişisel ilişki kurulması düzenlemesinin uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile manevi tazminata esas teşkil eden kişilik haklarına saldırı ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve çocuğun yaşı, anne bakımına olan ihtiyacı ile kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun bedensel ve fikri gelişimine olumsuz etkisi değerlendirilerek kişisel ilişki tespiti yönünden karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.