Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Ele Geçirilmesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun fotoğraflarını, kişisel bilgilerini iç çamaşırlarına zımbalayarak çeşitli yerlere asması eyleminin, tek fiil ile birden fazla suç oluşturması durumunda, TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil teşkil ettiği, bu fiil ile özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve hakaret suçlarının oluştuğu, dolayısıyla TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gereğince sanığın en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın fotoğrafını rızası dışında bir arkadaşlık sitesine koyması eyleminin kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu mu yoksa hakaret suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, katılanın rızası olmadan fotoğrafını internetteki bir arkadaşlık sitesine koyması nedeniyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturduğu, ayrıca aynı zamanda katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması nedeniyle alenen hakaret suçunu da oluşturduğu, bu nedenle hukuki anlamda tek fiil sayılması gereken bu eylem ile hem kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçu hem de alenen hakaret suçu oluştuğundan, TCK’nun 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca, oluşan suçlardan en ağır cezayı gerektiren kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanığa ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire çoğunluğunun bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcısının, yürüttüğü soruşturmada kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçiren şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin verdiği kararın usulsüz olduğu ve bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık cumhuriyet savcısının verdiği erteleme kararının usulsüz olduğu ve mağdurlara tebliğ edilmediği ancak daha sonra bu kararın düzeltildiği, yargılamanın devam ettiği, dava zamanaşımının durduğu ve mağdurların hak kaybına uğramadığı gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun maddi unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa yüklenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın, sanığın avukatlık bürosundaki çekmecesinden izinsiz olarak aldığı ve kişisel verilerini içerdiğini iddia ettiği el yazısı notlarının, CMK 116 ve 130/1. maddelerine aykırı şekilde elde edilmiş yasak delil niteliğinde olması ve hükme esas alınamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, iki ayrı kişiye ait kişisel verileri BİMER'e göndererek işlediği fiillerin, ayrı ayrı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını mı yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait kişisel verileri farklı zamanlarda ele geçirdiğinin kabulü gerektiği, TCK'nın 43/2. maddesindeki zincirleme suç hükmünün uygulanabilmesi için fiilin hukuki anlamda tek olması gerektiği ve somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın tek bir eylemle birden fazla suç işlemesi durumunda, TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve hangi suçtan cezalandırılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın katılanın telefon numarasını ve ismini "Alın size kaliteli o...su adı Hatice +90534 403 ** **" şeklinde internette paylaşmasının hem kişisel verileri hukuka aykırı yayma (TCK 136) hem de alenen hakaret (TCK 125/1-4) suçlarını oluşturduğu, bu eylemin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği ve TCK’nın 44. maddesi uyarınca fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren suç olan kişisel verileri hukuka aykırı yayma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, önleme araması kararına istinaden hukuka uygun olarak elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İstihbari bilgi üzerine şüphelinin bulunduğu yere giden kolluk görevlilerinin, şüphelinin kimliğinin tespitinden sonra, şüphelinin üzerinde silah veya tehlikeli eşya bulunabileceği hususunda yeterli şüphenin varlığı ve olay yeri ile zaman dilimini kapsayan önleme araması kararının bulunması sebebiyle yapılan üst aramasında uyuşturucu madde ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca kolluk görevlilerinin olay yerinde suçüstü haliyle karşılaşması nedeniyle CMK ve PVSK hükümleri uyarınca suç delillerinin kaybolmaması için gerekli tedbirleri alıp ele geçirilen maddeleri muhafaza altına almasının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gecikmesinde sakınca bulunan hal iddiasıyla Cumhuriyet savcısı tarafından verilen yazılı arama emriyle yapılan aramada elde edilen delilin hukuka uygun olup olmadığı ve bu delil dışında sanığın mahkumiyeti için yeterli delil bulunup bulunmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sulh ceza hakiminin arama talebini reddetmesine rağmen, Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmeyip gecikmesinde sakınca bulunan hal iddiasıyla arama emri vermesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delilin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş sayılacağı ve diğer delillerin de tek başına mahkumiyet için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturan eylemlerin 6352 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle uygulanması gereken TCK maddeleri ve zamanaşımını kesen nedenler gözetilerek, sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün dava zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın telefon numarasını bir arkadaşlık sitesinde izinsiz olarak yayınlayarak verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık adına kayıtlı internet hattı üzerinden katılanın telefon numarasının arkadaşlık sitesinde yayınlandığının tespit edilmesi, bilirkişi raporu ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olması nedeniyle yerel mahkemenin beraat kararına ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararına dayanak oluşturan uyuşturucu maddelerin, arama kararı olmaksızın ele geçirilmesi nedeniyle hukuka aykırı delil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, asayiş uygulaması sırasında durumundan şüphelenilerek durdurulan araçta bulunan sanık üzerinde, görevlilerin mesleki tecrübelerine ve içinde bulundukları durumdan edindikleri izlenime dayanan makul bir sebeple yapılan yoklama sırasında ele geçirilmesi, suçüstü hali niteliğinde olup ayrıca arama kararı alınmasını gerektirmediği ve bu kapsamda elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.